Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı gereği Osman Kavala’yı serbest bırakmayan Ankara’ya karşı resmen ihlal prosedürü başlattı. Komitenin bugün büyükelçiler düzeyinde Strasbourg’da düzenlediği toplantıda, Avrupa Konseyine üye 47 ülke oy çokluğuyla ihlal prosedürü başlatılmasına karar verdi. Prosedürün başlatılması için üye ülkelerin en az 3’te 2’sinin onayı gerekiyordu.
İhlal prosedürü gereği Kavala dosyası şimdi yeniden AİHM’ye gönderilecek. AİHM, Kavala davasını esastan yeniden görmeyecek. Sadece Kavala hakkında verdiği kararın yerine getirilip getirilmediği tespitinde bulunacak. AİHM önündeki bu sürecin en erken yaz aylarında sonlanacağı belirtiliyor.
AİHM, Kavala hakkındaki kararının yerine getirilmediği tespitinde bulunursa, davalı devlete karşı alınacak olası önlemleri değerlendirmesi için dosyayı yeniden Bakanlar Komitesi’ne gönderecek. Sonuç böyle olursa Bakanlar Komitesi önünde yeni bir siyasi süreç başlayacak.
AİHM önündeki süreç zarfında Kavala’nın tahliye edilmesi halinde yeniden hak ihlali tespitinde bulunulabilecek olsa da Bakanlar Komitesi’nin, böyle bir senaryoda, kararın yerine getirildiği gözlemiyle dosyayı kapatma olasılığının bulunduğu belirtiliyor.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı
Ankara’dan tepki gecikmedi
Türk Dışişleri Bakanlığı, yazılı bir açıklama ile Bakanlar Komitesi tarafından bugün alınan kararı protesto etti. Komiteyi Türkiye’de “devam eden bağımsız yargı sürecine müdahale” ile suçlayan açıklamada, “Kavala kararının sürekli olarak gündemde tutulmasını iyi niyetten uzak, kasıtlı ve de tutarsız bir yaklaşım olarak görüyoruz” ifadelerine yer verildi.
AİHM kararı ne demişti?
AİHM’nin 12 Mayıs 2020 tarihinde kesinleşen kararında Kavala’nın “bir suç işlediğine dair makul şüphe olmadığı”; Kavala hakkında “Anayasa Mahkemesi’nin ivedi bir yargı denetimi gerçekleştirmediği” ; Kavala’nın özgürlüğüne getirilen kısıtlamanın “suç işlediğine dair makul şüphe nedeniyle yetkili bir adli makam önüne çıkarılma amacından başka bir amaç ile uygulandığı” ve bu durumun “insan hakları savunucularının çalışmaları üzerinde caydırıcı etkiye sahip olduğu” sonucuna varılmıştı.
AİHM bu sonuçlardan yola çıkarak, 1’e karşı 6 oyla, “Kavala’nın tutukluluğunun sona erdirilmesi ve bir an önce serbest bırakılması için Türk hükümeti tarafından tüm önlemlerin alınması gerektiğine” hükmetmişti. AİHM’nin bu kararına Ankara’nın yaptığı itiraz kabul edilmemişti.
Bakanlar Komitesi’nin dayanağı
Bakanlar Komitesi, bu hükümler kapsamında Kavala bugüne kadar tahliye edilmediğinden AİHM kararını “yerine getirilmemiş” olarak değerlendirdi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Kararların Bağlayıcılığı ve İnfazı”yla ilgili 46’ncı maddesinin kendisine verdiği yetki temelinde Ankara’nın bu maddede öngörülen yükümlülüğünü yerine getirmediği meselesini AİHM’ye taşımayı kararlaştırdı. Bakanlar Komitesi daha önce sadece Azerbaycan’a karşı açılan bir davada ihlal prosedürüne başvurmuştu.
AİHM kararlarının uygulanışının denetleyicisi olan Komite, konu hakkında 2 Aralık 2021 tarihinde düzenlediği bir önceki toplantıda, Kavala kararı kapsamındaki ihlal prosedürüyle ilgili görüş belirtmesi için Ankara’ya 19 Ocak 2022 tarihine kadar süre vermiş, konuyu 2 Şubat 2022 tarihli toplantıda yeniden ele alacağını bildirmişti. Bakanlar Komitesi’nde o gün yapılan oylamada 47 ülkeden 35’i Kavala dosyasının AİHM’ye intikal ettirilmesine onay vermeye hazır olduğu yönünde oy kullanmıştı.
Ankara’nın yanıtı
Ankara, ihlal prosedürüyle ilgili olarak 19 Ocak’ta Strasbourg’a ilettiği belgede, “Türkiye AİHM’nin ihlal kararını Kavala’yı serbest bırakarak tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırmıştır, Kavala şu anda başka suçlardan tutukludur” mesajı verdi.
Ankara’nın mesajında, “Kavala’nın AİHM’de ihlal kararına neden olan tutukluluk sürecinin 18 Şubat 2020 tarihinde sonlandığı, şu an Türk Ceza Kanunu’nun siyasal ve askeri casuslukla ilgili 328’inci maddesi temelinde başka bir dava kapsamında tutuklu olduğu” kaydedildi.
İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Şubat 2020 tarihli duruşmada, Gezi Davası olarak bilinen dosyada oy birliği ile Osman Kavala’nın beraatine karar vermiş, ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı daha önce re’sen tahliye kararı verilen bir soruşturma kapsamında gözaltı kararı almış ve Kavala Silivri Cezaevi’nden çıkmadan 19 Şubat’ta yeniden tutuklanmıştı.
Kavala’nın da yargılandığı davada 17 Ocak 2022 tarihinde düzenlenen son duruşmada, Kavala’nın tutukluluk halinin devamına oy çokluğu ile karar verilip, bir sonraki duruşmanın 21 Şubat 2022’de düzenleneceği açıklanmıştı.
Kayhan Karaca
©Deutsche Welle Türkçe