Memleket Partisi Genel Lideri Muharrem İnce, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve adaylığına ait açıklamalarda bulundu. İnce, “Bence Sayın Kılıçdaroğlu da Akşener de aday olmalıdır, HDP de aday çıkarmalıdır. Aday sayısı ne kadar çok olursa, iştirak o kadar yüksek olur. Buna karşın Erdoğan, birinci çeşitte 50+1’i alıyorsa aslında yapılacak bir şey yok” dedi.
Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş’ın Yargıtay binası açılışında kurdele kesilmeden evvel dua etmesi ile başlayan ve son günlerde Erbaş’ın açıklamalarıyla daha da artan Diyanet tartışmaları kıymetlendiren İnce, “Sistemin canına okuyorlar, muhalefete de kurdele tutturuyorlar” dedi. İnce, Devlet Bahçeli’nin açıklaması hakkında da, “Bahçeli ile anlaşamayız fakat açıklamalarını yerinde buldum” tabirini kullandı.
Memleket Partisi Genel Lideri Muharrem İnce, Ankara’da gazetecilerle bir ortaya gelerek açıklamalarda bulunurken, soruları yanıtladı. Son günlerde yaşanan Diyanet tartışmalarına değinen İnce, bu taraftaki sorular üzerine şunları söyledi:
“Türkiye’yi hukuk devletiyle mi fetvalarla mı yöneteceğiz!”
“Diyanet İşleri Lideri, Sarayın şeyhülislamıdır. Bir rozeti eksik. Bu adam siyaset yapıyor, yollara düşmüş sarayın şeyhülislamı, kimsiniz siz dinin sahibi misiniz, bu türlü bir şey olamaz. Fetvalara bak mescide alınacak cenazeler, alınmayacak cenazeler. Kendini bunlar ne zannediyor. Aman sesimizi çıkarmayalım, muhafazakarları kızdırmayalım diyemezsiniz. Kim kızarsa kızsın bu türlü bir mantık olabilir mi? Sistemin canına okuyorlar muhalefete de kurdele tutturuyorlar. Fetvalar devranına mi döndük. Türkiye’yi hukuk devletiyle mi fetvalarla mı yöneteceğiz. Gazetecinin cenazesini kılmayacaklarmış. Kılacak imam vardır, sen de gelmezsin.
“Diyanet İşleri Lideri, çıkar cübbeni gir siyasete kardeşim!”
Elhamdülillah ben de Müslümanım. Buradan kim ne çıkarırsa çıkarsın, kızan kızsın. Laiklik can damarımızdır. Müslümanlar bilmelidir ki, 2 milyarlık Müslüman alemine baksınlar Türkiye’nin, Atatürk’ün, laikliğin farkını orada anlarlar. Asıl Müslümanlara lazım laiklik. Bayanlarımıza sesleniyorum. Bakın Afganistan’a ibret alın. Bin sene daha bir Atatürk beklersiniz gelsin bizi kurtarsın diye. Onun için bu hudut uçlarıyla oynamamak lazım. Sayın Devlet Bahçeli ile pek anlaşamayız lakin bugünkü açıklamalarını çok yerinde buldum. Bunlarla oynamamak lazım. Diyanet İşleri Lideri, çıkar cübbeni gir siyasete kardeşim. Ya da yakana tak bir ampul, rozet siyaset yap. Bir din adamının bu kadar siyaset arenasında görülmesinden rahatsızlık duyuyorum. Bu dinimize ziyan verir yıpratır.”
“Kurultayda her şeyimiz şeffaf”
18 Eylül’de yapılacak kurultayla ilgili de bilgi veren İnce, şunları söyledi:
“Cumhuriyet tarihinde ikinci bir örneği yok. 17 Mayıs’ta parti kurup 18 Eylül’de kurultaya giden 53 vilayette örgütlemesini tamamlayan ikinci bir parti olmadığını düşünüyorum. Biz 81 ili de bekleyebilirdik, neden beklemedik. Erken seçim dedikoduları var seçime girmek istiyoruz. Ya sayın cumhurbaşkanı seçime götürür ya da 360 milletvekili lazım. Her iki durumda da erken seçim olma ihtimali cumhurbaşkanına bağlı. Biz hazırlıklarımızı tamamladık. Cumartesi günü saat 10.00’da büyük kurultayımızı yapıyoruz. Her şeyimiz şeffaf.
“Delege ağalığına son verdik”
Bütün örgütlerin önüne sandık koyduk. Genel lider adayı olmak isteyen varsa buyursun gelsin aday olsun. Şöyle düşünülebilir. Ya Muharrem İnce bize numara yapma, partiyi sen kurdun. Senin karşına rakip mi çıkacak. Yanlışsız söylüyorsunuz, lakin eksik söylüyorsunuz. Biz bir yol açtık. Türkiye’de bir ihtilal yaptık. Bugün 12 bin 800 kişi oy kullanır, yarın 128 bin kişi oy kullanır. Öbür gün 1 milyon 280 bin kişi oy kullanır. Nitekim bir ihtilaldir bu. Bir başlangıçtır, bir özgüvendir bir yola çıkıştır. Üyelerin önüne sandığı koyduk. Natürel ki bugün Muharrem İnce çıkacak lakin yarın meçhul. Keşke bütün siyasi partiler bu formda olmuş olsa. Yani delege ağalığına son verdik biz. Türkiye’nin bütün sorunları konuşulur fakat siyasi partiler yasası konuşulmaz, kimse dokunmaz. Mesela göstermelik olarak kanun teklifleri verilir, bir bayan bir erkek eşit olsun diye milleti kandırmak için kanun teklifleri verilir. Kanun teklifine gerek yok ki, partinin tüzüğünü değiştirirsin olur biter. Milleti kandırmaya gerek yok.”
“Partinin genel lideri, aday olmalı”
İnce, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve adaylığına ait soruya ise şu cevabı verdi: ,
“Bu iktidarın değişmesi lazım, yorgun Erdoğan’ın gitmesi lazım. Ancak siyaset bir sav ve ikna işidir. Biz argümanımızı ortaya koyuyoruz. Bir partinin genel liderinin mevcut sisteme nazaran cumhurbaşkanı adayı olması haber bile değildir. Olmuyorsa haberdir. Kesinlikle olmalıdır. Memleket Partisi olarak partinin genel lideri aday olmayacak da dışardan biri aday olacak hali yok. Bu partiyi kurmuşsak ben aday olmuyorsam ne diye duruyorum ki burada. Bu şu demek olur o vakit. Parti bana kâfi, memleketle falan uğraşamam.
“Aday sayısı ne kadar çok olursa, iştirak o kadar yüksek olur”
Tek aday önerisi, matematik bilmeyenlerin işidir. Bu yanlışsız değil. 2014 seçimlerinde iştirak yüzde 74’tü. Tek aday vardı. 14 partinin adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’ydu. Tam da Erdoğan’ın istediği üzereydi. 2018’de beş aday vardı, iştirak yüzde 84’tü. 10 puan fazla. Bence Sayın Kılıçdaroğlu da Akşener de aday olmalıdır, HDP de aday çıkarmalıdır. Aday sayısı ne kadar çok olursa, iştirak o kadar yüksek olur. Buna karşın Erdoğan, birinci tıpta 50+1’i alıyorsa zati yapılacak bir şey yok. Lakin bu adaylar topluma kelam vermelidir. İkinci çeşide kalırsak kim ikinciyse onu desteklemek üzere kelam vermelidir. O denli yapılabilir. Lakin çatı adayla gidilmesi iştiraki düşürecektir.”
“Çanakkale köprüsünü açmadan seçime gitmeyecektir”
İnce, iktidarın baskın seçim hazırlığında olduğu argümanlarına ve kendisinin erken seçim öngörüp öngörmediğine yönelik soruya ise karşılığı verdi:
“Baskın bir seçim görmüyorum. Tecrübelerim bunu söylüyor. Yani seçim olarak 2022’nin sonbaharından evvel seçim öngörmüyorum. Yanılıyor olabilirim. Lakin dediğim üzere Türkiye’de seçim olabilmesi iki kurala bağlı ya sayın cumhurbaşkanının takdiri ya da 360 milletvekili. Muhalefetin 360 milletvekili olmadığına nazaran şayet meclis bu kararı alacaksa ona da sayın cumhurbaşkanı karar verecek demektir. Ben öngörmüyorum, yanılırsam ona bir şey diyemem. Hatta diyorum, son günlerdeki gelişmeleri görünce Çanakkale köprüsünü açmadan seçime gitmeyecektir diye düşünüyorum. Mektubu bu türlü okuyorum.”
“Şimdilik ittifak niyetimiz yok”
İnce, Memleket Partisi’nin bir ittifak içerisinde yer alıp almayacağına yönelik soru üzerine de şöyle konuştu:
“Seçime tek başına gitme şartlarını zorlayacağız. Ortada seçim yokken ittifak olmasını hakikat bulmuyorum. İttifaklar seçime hakikat olur. O vakit birleştirin iki yerde elektrik yakmayın. Siyasi partinin gayesi olur. Memleket partisinin emeli 50+1’i almaktır. Aman artık bu yanlış lakin söylersek ittifak ortağımıza ayıp oluyor demek yanlışsız değil. AK Parti, MHP’yi, MHP de AK Parti’yi eleştiremez bu yanlışsız değil. Birleştirin partileri o vakit. Siyasette yanlışı gördün mü çakacaksın, babanın oğlu olsa affetmeyeceksin. Siyaseti kendin için değil, milletin çıkarları için yapıyorsun. Vakti gelince ittifak kurulur mu kurulur, konuşuruz onu. Ancak şimdilik bu türlü bir niyetimiz yok.”