Bakan Çavuşoğlu: ” Afganistan‘da 3.5 milyon kişi yerinden edilmiş durumda”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas Antalya’nın ortak basın toplantısı
“Afganistan’daki kriz kaygı verici boyuta ulaştı”
“10 milyona yakın çocuğun hayatı kuraklık, açlık ve salgın nedeniyle tehlikede”
” Taliban Kabil havalimanının işletilmesi konusunda bizden teknik olarak dayanak istedi”
“Bizim artık ek bir mülteci yükü kaldırmamız kelam konusu değildir”
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas:
” Bizde Taliban ile görüşmek istiyoruz”
ANTALYA – Antalya’da konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Afganistan’daki kriz kaygı verici boyuta ulaştı. 10 milyona yakın çocuğun hayatı kuraklık, açlık ve salgın nedeniyle tehlikede. Afganistan’da 3.5 milyon kişi yerinden edilmiş durumda. Taliban Kabil havalimanının işletilmesi konusunda bizden teknik olarak takviye istedi. Bizde bu mevzuyu kendi ortamızda ve öteki ülkeler ile değerlendirdik ve kıymetlendiriyoruz. Hiçbir ülkeden bugüne kadar ‘Göçmenleri Afganistan’dan çıkardıktan sonra daha doğrusu tahliye edilen bireyleri Türkiye’de aşikâr bir mühlet tutalım’ teklifi hiç olmadı” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas Antalya’nın turizm bölgesi Belek’te bir otelde ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıyı her iki ülkeden çok sayıda basın mensubu takip etti. Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Çavuşoğlu, konuşmasına Afganistan’dan tahliye süreci hakkında bilgi vererek başladı. Bakan Çavuşoğlu, “Diğer ülkeler üzere biz de tahliyelerimizi gerçekleştirdik. Tahliye konusunda bizden yardım isteyen birçok ülkeye de takviye verdik. Perşembe günü Kabil’de yaşanan terör atakları ülkedeki durumun ne kadar hassas olduğunu bir sefer daha gösterdi. Artık ise önceliğimiz siyasi süreç ve insanı duruma katkı sağlamaktır. Geçiş devrin bir an evvel tamamlanması ve ülkede otoritenin tesisi en büyük temennimiz. Büyükelçiliğimiz faaliyetlerine şuanda devam ediyor. Daha evvel söylediğim üzere Taliban’ın yabancılar ve yabancı misyonlara dair olumlu telaffuzları oldu” dedi.
“10 milyona yakın çocuğun hayatı kuraklık, açlık ve salgın nedeniyle tehlikede”
Ülkedeki krizin tasa verici duruma ulaştığını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, “Ülkenin yarısından fazlası acil insanı yardıma muhtaç, 10 milyona yakın çocuğun hayatı kuraklık, açlık ve salgın nedeniyle tehlikede. Ülkede bilhassa yaşanan kuraklık nedeni ile önemli bir açlık yaşanabilir. Milletlerarası toplum yardımlarını attırılmalıdır. İnsanı yardımların ulaştırılması için BM ve yardım kuruluşlarına gerekli güvenliğin sağlanması lazım. Bunun için de Taliban ile milletlerarası toplum olarak diyalogun sürdürülmesi gerekir. Şuanda Afganistan’da 3.5 milyon kişi yerinden edilmiş durumda. Afganistan kaynaklı göç akımı kriz boyutuna ulaşırsa yalnızca bölge ülkeleri değil Avrupa dahil herkes etkilenir. Suriye krizinden dersler çıkarmalıyız. Biz göç konusunda ahlaki ve insani misyonumuzu yerine getirdik. Bizim artık ek bir mülteci yükü kaldırmamız kelam konusu değildir. Öbür taraftan AB’nin de taahhütlerini yerine getirmesi gerekiyor. Almaya ile her alanda bağlantılarımız gelişiyor. Geçen sene 37.7 milyar dolar civarındaydı bugünkü sayılara baktığımız vakit arttığını görüyoruz. Birinci kere 40 milyar doların üstüne çıkacağımızı öngörüyoruz” açıklamasına yer verdi.
“Taliban da havalimanının işletilmesi konusunda bizden teknik olarak dayanak istedi”
Bakan Çavuşoğlu, Kabil havalimanın nasıl işletileceği ile ilgili soruya ise, “Daha evvelki idarenin de bu istikamette bir teklifi olmuştu değerlendiriyorduk. Taliban da havalimanının işletilmesi konusunda bizden teknik olarak takviye istedi. Bizde bu mevzuyu kendi ortamızda ve öbür ülkeler ile değerlendirdik ve kıymetlendiriyoruz. Takımlarımız havalimanında incelemelerde bulundu. Burada değerli olan güvenliğin tesis edilmesidir. Aksi taktirde hiçbir ülke kendi işçisini tehlikeye atmaz. Onun dışında bizim raporlarımızın gösterdiği üzere havalimanında önemli tahribat var. Bunların giderilmesi gerekiyor. Bunun için gereksinim duyulan tesisat sağlanmalıdır. Biz dönmek isteyen vatandaşlarımızın çabucak hemen hepsini getirdik. Perşembe günü hücumdan sonra tahliyeler durdu. Havalimanı konusu önemli bir bahis. Bunu titizlikle kıymetlendiriyoruz. Önümüzdeki süreçte daha sivil uçuşlara açılması için yerinde incelemeler devam edecek” dedi.
“Şuanda Taliban havalimanın içerisinde ve dışarısında güvenliği kendisini sağlamak istiyor”
Fransa’dan gelen inançlı bölge oluşturulması istikametindeki teklifi de pahalandıran Bakan Çavuşoğlu, “Fransa’dan değişik tedbirler ve teklifler gelebiliyor. Bu teklif kulağa güzel geliyor. BM’nin bir gücünün olması. Lakin uygulamada bu kolay mı? Ona bakmak lazım. BM burada ne yapması lazım? Farklı ülkelerden bir güç oluşturması lazım. Bugün NATO’dan daha güçlü bir örgüt var mı? Bu durumda bu ülkeler buraya güç verecek. Bunu Afganistan’daki taraflar ile görüşmek lazım. Buna müsaade verecekler mi? Şuanda Taliban havalimanın içerisinde ve dışarısında güvenliği kendisini sağlamak istiyor. Bunun çok uygulamada mümkün olmayacağını anlattık. Havalimanının açılması için güvenlik konusunda herkesin emin olması gerekiyor” kelamlarına yer verdi.
“Türkiye’de belirli bir mühlet tutalım’ teklifi hiç olmadı”
Afganların Türkiye’de tutulacağı tezlerine ait ise Çavuşoğlu, şu değerlendirmede bulundu: “Maalesef dezenformasyon bu türlü durumlarda çok daha yaygın oluyor, hatta bazen de tesirli olabiliyor. Bilhassa ABD ve İngiltere’nin Afganları ülkeden çıkardıktan sonra Türkiye’de aşikâr bir mühlet tutacağına dair argümanlar ortaya atıldı. O ülkeler bunu yalanladı. O denli bir şeyin olmadığını yalanladılar. Nitekim de hiçbir ülkeden bugüne kadar ‘Göçmenleri Afganistan’dan çıkardıktan sonra daha doğrusu tahliye edilen şahısları Türkiye’de muhakkak bir müddet tutalım’ teklifi hiç olmadı. En başta vize konusunda ABD’nin bir açıklaması oldu, biz de aslında net bir formda ona karşı çıktık. Bu türlü bir teklif ne Almanya’dan ne de öteki bir ülkeden bize gelmedi.”
“Biz de bir noktada vatandaşlarımızı toplayarak otobüsler ile havalimanına getirdik”
Tahliyelerin büyük bir kısmın havayolu ile gerçekleştirildiğini belirten Bakan Çavuşoğlu, “Bazı ülkeler direkt Kabil havalimanından kendi ülkesine tahliye gerçekleştirdi. Birtakım ülkeler de komşu ülkeler üzerinden gerçekleştirdi. Biz de tahliyelerimizi askeri uçakla Kabil ve İslamabad ortasında gerçekleştirdik. Oradan da THY ile ülkemize getirdik. Karadan tahliye mümkün mü? Evet mümkün. Yol güvenliğinin garanti altına alınması gerekiyor. Örneğin biz son tahliyemizi şöyle gerçekleştirdik. Havalimanı etrafında önemli kabalık vardı, vatandaşlarımız kalabalıktan dolayı içeri giremedi. Taliban’ın da tedbirler aldığını gördük. Biz de bir noktada vatandaşlarımızı toplayarak otobüsler ile havalimanına getirdik. Bu hususta da Taliban’dan da takviye gördük” dedi.
“Türkiye önlemleri ile tahliye uçuşlarına değerli katkılar sağladı”
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise konuşmasına Manavgat’ta yangında hayatını kaybedenler için başsağlığı dileyerek başladı. Tahliyeler konusunda Türkiye’ye teşekkür eden Maas, “Bu vesile ile Türkiye’nin son haftalarda Kabil havalimanında gerçekleştirdiği gayretleri için teşekkür ederim. Türkiye önlemleri ile tahliye uçuşlarına kıymetli katkılar sağladı. Perşembe günü yaşanan taarruzlar karşısında bu uğraşların güç şartlarda yapıldığını görüyoruz. Son günlerdeki ortak yardım kampanyalarını sürdüreceğiz. Yeni bir sürece girdik. Afganistan’da Alman vatandaşları bulunuyor. En kısa vakitte Almanya’ya gelebilmeleri için gayret harcamak istiyoruz. Havayolu ile gelebilmeleri için Kabil havalimanının tadilat yapılması gerekiyor. Türkiye’nin kabil havalimanını işletmesini önerdiği için müteşekkiriz. Taliban’dan güvenliği sağlaması için vaatte bulunmasını istiyoruz. Bizde Taliban ile görüşmek istiyoruz. Havalimanın düzeltilmesinde biz hem maddi ve teknik olarak katkıda bulunmaya hazırız. Göç hareketinin artacağını düşünüyoruz. Kara yoluna çıkan insanların inançlı bir formda ülkeden ayrılmalarını sağlamalıyız” açıklamasını yaptı.
“Korumaya muhtaç 10 bini aşkın insan var”
Tahliye edilmesi gereken 10 binden fazla mahallî işçinin olduğunu belirten Maas, “Korumaya muhtaç 10 bini aşkın insan var. Bu beşerler için elimizden geleni yapacağız. Bu insanları yasal olarak çıkarmak için öteki ülkeler ile yollar arıyoruz. Türkiye havalimanından faaliyetleri ile kıymetli bir katkıda bulunuyor. Göç akımı komşu ülkelere yanlışsız ilerleyecektir. Biz faaliyetlerimiz ile mümkün bir insani felaketi önlemek istiyoruz. Beşerler aç kaldıkları için bu ülkeyi terk etmek istemesinler. Göç akımı konusunda desteklemek istiyoruz. 100 milyon EURO BM Göç Kuruluna sağlamak istiyoruz. Müdafaaya muhtaç insanları Almanya’da kabul etmeye hazırız. Budan sonra olabilecek göç akımında komşu ülkelerde imkanlar sağlamak istiyoruz. Asıl gayemiz göç akımını engellemek” dedi.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ertuğrul Gün