Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Atlı, çocuklarını okula gönderecek ebeveynlere ait, “Anne ve babaların özelikle çocuklarıyla ilgilenirken hislerini daha güzel denetim etmelerini, dertleri mevcutsa bunları çocuklara yansıtırken dikkatli olmalarını tavsiye ediyoruz.” dedi.
Türkiye’de 2021-2022 eğitim öğretim yılında okullarda tüm kademelerde eğitimin haftada 5 gün ve yüz yüze başlayacak olmasıyla çocuklar koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle uzun müddettir başka kaldıkları okullarına ve arkadaşlarına kavuştu.
Prof. Dr. Abdullah Atlı, AA muhabirine, yaklaşık 2 yıllık Kovid-19 devrinin akabinde öğrencilerin tekrar okullarıyla, öğretmenleri ve akranlarıyla buluşmalarının hem öğrenciler hem de veliler için avantajları olduğu üzere dezavantajlarının da mevcut olduğunu söyledi.
Kovid-19 sürecinde çocuklarda okula olan hasretleri, uzun müddettir kapalı alanda kalmaları, yasakların olduğu periyotlarda daima içerde olmalarının birtakım meşakkatler oluşturduğunu aktaran Atlı, okulların açılmasıyla birlikte çocukların genelinde bir rahatlama olacağını belirtti.
Kovid-19 nedeniyle velilerin çocuklarını okula gönderirken kaygı duyabileceklerini tabir eden Atlı, şöyle konuştu:
“Anne ve babaların da uyması gereken durumlar vardır. Çocukların hastalık kapacak olma korkusu, hastalanmasıyla bir arada bu hastalığı meskene taşıma endişeleri, bununla ilgili anne ve babalar korku hissedebilirler. Bunu olağan karşılıyoruz. Bu tasalarını yüksek derecede çocuklarıyla paylaştığında meşakkatler ortaya çıkabilir. Çocuklardaki ağır ıstırap bu sefer diğer ruhsal kahırlara sebep olabilir. Anneler ve babalar bu hususta kendilerini frenlemeleri, hislerini yönetirken çocuklarına yansıtırken dikkatli olmalarını öneriyorum.”
Hem Sıhhat Bakanlığı hem de Ulusal Eğitim Bakanlığının okulların açılmasıyla ilgili önemli önlemler aldığını lisana getiren Atlı, “Çocuklar az da olsa hastalanacaktır lakin bunun önemli boyutlara varacağını zannetmiyorum. Anne ve babalar özelikle çocuklarıyla ilgilenirken hislerini daha düzgün denetim etmelerini, dertleri mevcutsa bunları çocuklara yansıtırken dikkatli olmalarını tavsiye ediyoruz.” diye konuştu.
DÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İlyas Yolbaş da ebeveynlerin kesinlikle çocuklarına maske, ara ve el hijyeni hakkında bilgi vermesi gerektiğini aktardı.
Sınıfta çocukların maskelerini çıkarmamaları gerektiğini bildiren Yolbaş, “Kalabalık ve yakın temas oluşturabilecek sınıf çıkışlarındaki durumlarda kesinlikle ona yönelik tedbirlerin alınması lazım. Sınıfta rastgele bir şikayeti olan çocuk olursa buna yönelik değerlerin alınması gerekiyor.” sözlerini kullandı.
Yolbaş, Sıhhat Bakanlığınca 12 yaş üstü çocuklara da aşı tanımlamasının yapıldığını anımsatarak, 12 yaş üstü çocuklara aşı yapılmasını tavsiye ettiklerini bildirdi.
DÜ Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Gülnur Baş ise Kovid-19 nedeniyle çocukların uzun müddettir meskenlerinden ve okullarından uzak kaldığını belirterek, yetişkinlerden çok çocukların bu süreçten olumsuz etkilendiğini söyledi.
Okulun, yalnızca çocukların ders gördüğü imtihana hazırlandığı bir yer olmadığını aktaran Baş, okulun çocuğun toplumsal, duygusal, toplumsal gelişiminde öncelikli olan bir yer olduğunu anlattı.
Okula başlayacak çocukların da Kovid-19 nedeniyle kaygı duyabileceklerini anlatan Baş, “Eğer çocukta tasa belirtileri varsa aileler çocuklarıyla konuşmalı. Çocuk kendisi ve aile bireyleri için endişeleniyor olabilir. Çocukla geçmişte okulda yaşamış olduğu memnun anıları, sevdiği arkadaşları, öğretmenleriyle ilgili konuşmak çocuklardaki bu telaşlarını yenmelerini yardımcı olabilir. Okulda önlemlerin alındığını ve bu yüzden okulların açıldığını vurgulamak çocukların rahatlamasına yardımcı olabilir.” dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Mehmet Sıddık Kaya
