CHP Genel Lider Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ait yaptığı değerlendirmede, “Dikkat ederseniz iktidar çabucak her gün televizyonlarda bu mevzuyu tartıştırıyor. Gayesi karşısına çıkacak ittifakın adayını belirlemek. Onlar bizim adayımızı belirlemek istiyor. Biz buna fırsat vermeyiz” dedi.
“İttifakın adayı tek bir aday olur mu birinci evrede, sonra mı olur, ortak aday olur mu, herkes kendi adayını mı o farklı bir husus. Lakin bizim partimizin adayı genel liderimizdir şu an” diyen Kuşoğlu, Milliyet’e verdiği röportajda, “Bu süreci yürütecek kişi de genel liderimizdir. Günü geldiğinde de karar verilmesi gereken gün geldiğinde de o kararı O verecektir. Biz şimdiden bir diğerini aday göstersek zati parti olamayız. Aday belirleme gücünü de elimizde tutamayız” tabirlerini kullandı.
Daha evvel, “Sayın Genel Liderimiz, adayımız, Cumhurbaşkanı adayımıZ Kemal Kılıçdaroğlu’nun sevgi ve sayılarını iletiyorum” açıklaması yapan ve CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “zamansız bir açıklama” diyerek eleştirdiği Kuşoğlu, bu defa şunları kaydetti:
“Genel liderimizin doğal olarak oraya aday olmasını istiyoruz, fakat öncelik biz de sistemin değişmesidir. Millet İttifakı da öncelikle bunu istiyor. Bu sistemi değiştirebilecek emniyetli, devleti bilen, güvenilebilir birisi Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Genel Liderimiz günü geldiğinde ister kendisi olur -tabii ki partinin yetkili şuralarına danışacak partinin adayı ister kendisi olur- ister daha evvel olduğu üzere bir oburunu aday gösterir.”
TIKLAYIN – Kılıçdaroğlu: Bülent Kuşoğlu vakitsiz bir açıklama yapmış; siyasi ortamı ve Millet İttifakı’nı dikkate almadan ivedi söylenmiş sözlerdir
Fahiş fiyatlara ait de konuşan Kuşoğlu, şöyle konuştu:
Fahiş fiyat tartışması
“Fahiş fiyat dediği sonuçla ilgili olarak bir şeyler düzeltilecekse onu üretim süreci içerisinde aramak lazım. Yanlışlık burada. Fiyatı düşürmeye çalışıyorlar. Bu son derece yanlış bir iş. Üretim ölçüsüne, arzın ne kadar karşılandığı talep tarafından bunlara bakılmıyor. Fiyat istikrar komiteleriyle, dış müdahalelerle falan hiç yapılabilecek bir şey değil.
“Aspirin değil, ameliyat”
‘Bu problemleri gördük, çabucak bunları giderelim’ o denli bir şey yok. Bu sihirli bir dokunuşla olabilecek bir şey değil. Ameliyat gerektiriyor. Aspirin önlemlerle yürütülmeyecek kadar kıymetli bir bahis bu. Sonuçta üretim sürecini üretim mimarisini, ekonomik mimariyi değiştirmeyi gerektiriyor. Zira finans sisteminden en kolay girdi maliyetlerine kadar her şeyi değiştirmenizi, irdelemenizi gerektiriyor. Bu ekonomik bir mimari değişikliği demek. Seçimden evvel gerçek manada bir ameliyat yapıp yeni bir iktisat mimarisi inşa edemezsiniz. Sonuçta ameliyat ismi üzerinde incitir de. Hastanın bir mühlet yatırılmasını, ayakta olmamasını gerektirir.”
