Sözcü muharriri Deniz Zeyrek, “Erdoğan’ın 2023 seçim stratejisi netleşiyor” başlığıyla kaleme aldığı bugünkü yazısında, “Erdoğan’dan 2023 seçimleri öncesinde en çok ‘yerli ve milli’ sözünü duyacağız. Ağır bir biçimde ‘Antiemperyalist’ bir lisan de kullanacak olan Erdoğan’ın en kıymetli siyasi kozlarından biri ise ‘dini söylem’ olacak. ‘Kürt sorunu yoktur, biz çözdük’ yaklaşımı sergileyen Erdoğan, birebir vakitte ‘milliyetçi’ bir hal da sergileyecek” öngörüsünü söz etti.
“Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son devirde yaptığı açıklamalar, kendisinin ve partisinin 2023 seçim stratejisini büyük ölçüde ele veriyor” diyen Zeyrek, “Erdoğan’ın 2023 öncesinde telaffuz değişikliğine gideceğini, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük vaat edeceğini düşünen, yeni bir tahlil süreci bekleyenler büyük bir hayal kırıklığı yaşayacak” diye uyardı.
Zeyrek yazısının devamında şunları kaydetti:
“Merkez Bankası’nın son faiz kararı ve döviz kurlarındaki büyük esneklik, düşmeyen enflasyon ve işsizlik sayıları ülke iktisadının hâlâ çok kritik istikrarlar üzerinde seyrettiğini gösteriyor. Hükûmetin 2023’e dek kaynak bulması, ekonomiyi ayağa kaldırması, refahı artırması, işsizlik ve hayat pahalılığı üzere meseleleri çözmesi güç görünüyor. Haliyle Erdoğan’ın ekonomik hayatla ilgili olası seçim vaatlerinin bir karşılığı olmayacak. Çünkü, bu kadar yetkiyle bu kadar müddettir iktidarda olan biri o meseleleri çözebilse zati çözerdi. Seçimden sonra ne değişecek de Erdoğan bugün yapamadığını o gün yapacak? ‘O da yaptığı köprülerden, yollardan, havaalanlarından, kent hastanelerinden kelam eder’ diyorsanız karşılığım açık: Hazine garantileri sayesinde hastaneden alınmayan hizmetin, havaalanına inmeyen yolcunun, köprüden ve otobandan geçmeyen aracın fiyatını şirketlere döviz cinsinden ödüyoruz. Milletin vergileriyle ödeniyor. Haliyle o projeler de artık vatandaşa yük haline geldi ve siyaseten zıt tepmiş vaziyette.
Pekala hal böyleyken Erdoğan, vatandaşı direkt vuran, seçim sandığına yoğunlukla yansıyan ekonomik meselelere karşı hangi kozu kullanacak? Olağan ki ‘beka siyaseti’ telaffuzunu. ‘Bu telaffuzun en değerli ögeleri nedir’ derseniz? Birincisi ‘yerlilik ve millilik’, ikincisi “antiemperyalist duruş’ olacak. Son açıklamaları, son ABD seyahatinde ABD Lideri Joe Biden’ın kendisiyle görüşmemesinin Erdoğan’ı çok etkilediğini ABD’den ümidini kestiğini gösteriyor. Avrupa’nın göçmenler dışında hiçbir mevzuyu Türkiye’yle konuşmaması da Avrupa’yla bağlantılarda parlak bir devrin bizi beklemediğini gösteriyor.
Önümüzdeki devirde iktidar bir taraftan ABD’ye ve Avrupa’ya meydan okuyarak ‘antiemperyalist’ bir hal sergileyecek, öteki taraftan muhalefeti ‘ABD ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’deki iş birlikçileri’ diye etiketleyerek halka şikayet edecek. Erdoğan, en çok Türkiye’nin artık ‘eski Türkiye’ olmadığını, emperyalistlere baş tutan, Suriye’de, Libya’da, Karabağ’da, Mavi Vatan’da destan yazan bir ülkeye dönüştüğünü vurgulayacak.”
Yazının tamamını okumak için .
