Birinci derece sit alanı, definecilerin gayesi oldu
Roma ve Bizans devrine ilişkin kalıntılar, defineciler tarafından tahrip edildi
ANTALYA – Antalya‘nın Akseki ilçesi Kuyucak Mahallesi yakınlarında bulunan Bağırcak (Kartallı) Mağarası, define avcıları tarafından tahrip edildi. Bağırcak Mağarası olarak da bilinen Kartallı Mağarası, uzun yıllardan beri bakımsızlıktan ve gereken kıymetin verilmemesinden ötürü define arayan halk tarafından tahrip edilmiş durumda. Ulaşımın epey güç olduğu ve ormanların içinde olan 129 metre uzunluğundaki Bağırcak Mağarası’nın hem içi hem de önündeki tarihi yapılar define avcılarının amacı oldu. Roma ve Bizans periyoduna ilişkin iki farklı kilise kalıntılarının bulunduğu yerler büsbütün hafriyatlar yapılarak büyük ölçüde tahribat edildi. Oluşan tahribatta, mağara girişindeki yazılı taşlar ve fotoğraflar yok oldu. Definecilerin, sarkıtları kırdığı doğal kil havuzlarını boşalttığı, mağaranın içerisinde ve dışında yapılan kazılarla tahrip edildiği imgeleri yansıdı.
“2004 yılında birinci derece sit alanı ilan edildi”
Kuyucak’ta yaşayan vatandaş, Halil Erdoğan, Büyükşehir Maddesinden evvel belde olan Kuyucak eski Belediye Lideri Dursun Hamdi Öz devrinde Kültür ve Turizm Bakanlığına yapılan müracaatlarda mağaracıların gelerek bölgeyi incelemesinden sonra Bağırcak Mağarası’nın 2004 yılında Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Müdafaa Bölge Konseyi tarafından birinci derece Arkeolojik Sit alanı olarak tescil edildiğini belirtti. Bağırcak, arkeolojik açıdan son derece değerli bir mağaradır diyen Erdoğan, “Daha evvel yapılan çalışmalarda 191 metre olan mağaranın iki kısımdan oluşmaktadır. Genişliğinin ise 5 ile 9, tavan yüksekliğinin ise 3 ile8 metre ortasında olduğu tespit edilmiştir” dedi.
Mağaranın girişindeki taşta eski Roma devrine ilişkin yazıların bulunduğunu, bu yazıların da kaybolmaya başladığını söyleyen Erdoğan, mağaranın değişik kısımlarında sarkıt, dikit ve duvar damlataşları, mağaranın etrafında bulunan ibadethane kalıntılar kimi yerlerinde kaçak hafriyat yapıldığını, mağaranın içinin ve dışının büyük ölçüde tahrip edildiğini tabir etti.
