Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, İdlib’deki son duruma ait olarak, “Dileğimiz sayın Cumhurbaşkanımızın sayın Putin ile yapacağı görüşmeyle tekrar mutabakat muhtırasının başlangıcındaki sükûnet haline dönülmesi, bir an evvel ateşkesin kalıcı hale gelmesi için tarafların gerekli katkıyı sağlamasıdır”
Akar, dünkü Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısının akabinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Suriye’nin kuzeyine yönelik son periyotta artan hava ataklarının akabinde Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile görüşüp görüşmeyeceği sorulan Akar, “Görüşebiliriz.” cevabını verdi.
“Rusya ile yapılan mutabakat çerçevesindeki temellere uyuyoruz”
Akar şu sözleri kullandı:
“Türkiye’nin artık ek bir göçe tahammülü yok”
Kelam konusu akınların göçün tetiklenmesi ve radikalleşmenin artmasına neden olduğunu vurgulayan Akar şunları söyledi:
“Türkiye’nin artık ek bir göçe tahammülü yok. Bunu herkes biliyor. Bu akınlarla ayrıyeten oradaki insanları radikalleştiriyorsunuz. Ataklarda konutunu, toprağını kaybeden insanın psikolojisini düşünün. Meskenini, toprağını geri almak için tahlil arayışına giriyor ve radikalleşme oluyor. Bunu daima anlattık, anlatmaya devam ediyoruz. Ateşkesin devamı, istikrarın sağlanması kıymetli. Beşerler Suriye’nin kuzeyindeki topraklarına Türk Silahlı Kuvvetleri denetimindeki bölgelere istekli ve inançlı olarak, onurlu bir formda döndüler; zorla değil. Bunların 400 binden fazlası İdlib bölgesinde. Tamamına baktığımızda ise 1 milyondan fazla kişi meskenlerine, topraklarına döndü.”
Bölgede Rusya ile Türkiye ortasındaki uyuma yönelik soru üzerine Akar, “Orada çok önemli bir düzenek var. Hem Rus hem Türk tarafı bu hususta çalışmalarını sürdürüyor.” dedi.
İki ülke ortasında irtibat kanallarının bulunduğunu vurgulayan Akar şöyle konuştu:
“Gerekirse toprakta vazifeli subayımızla Rus generali muhakkak yerlerde buluşarak görüşmeler yapabiliyor. Herkes kendi bilgisini, telaşlarını karşı tarafla paylaşıyor. Dileğimiz sayın Cumhurbaşkanımızın sayın Putin ile yapacağı görüşmeyle tekrar mutabakat muhtırasının başlangıcındaki sükûnet haline dönülmesi, bir an evvel ateşkesin kalıcı hale gelmesi için tarafların gerekli katkıyı sağlamasıdır. Bu herkes için uygun bir hareket şeklidir. Burada başından beri söylediğimiz şey, BM koordinesinde Suriye’nin geleceği konusunda kelam sahibi olan kümelerin temsilcilerinin anayasa yapmaları, anayasanın yapılmasının akabinde seçimin gerçekleştirilmesi, Suriye’nin dışındakiler dahil seçimlere katılıp idaresi kurmasıdır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin ortasındaki görüşmenin İdlib ekseninde gerçekleşmesinin beklendiğini belirten bir gazetecinin, “Barış Pınarı Harekat bölgesinde Rusya ile yapılan mutabakat olmasına karşın terör örgütü PKK/YPG’nin sızma teşebbüsleri oluyor. Görüşmede bu hususlar da gündeme gelir mi?” sorusu üzerine Akar, “Bu cins görüşmelerde hususlar gelişebilir, dönüşebilir.” cevabını verdi.
Türkiye’nin Fırat’ın doğusundaki bahislerle ilgili hem Ruslar hem de ABD’lilerle birbirine paralel mutabakat muhtıralarının olduğunu belirten Akar şunları kaydetti:
“Bu bahiste oradaki teröristlerin çekilmesi konusunda mutabık kalmıştık lakin maalesef hâlâ teröristlerin oradaki varlığı sürüyor. Son derece haklı olduğumuz bir bahis bu. Bunu her vesileyle hem Rus hem ABD’li muhataplarımıza söylüyoruz. Ayrıyeten ‘Tel Rıfat’taki teröristlerin çıkarılacağına’ yönelik verilen, ‘Münbiç’te terörist olmadığı’ konusunda söylenen kelamlar var. Oralardan dahi birtakım hücumlar kelam konusu. Biz her türlü yeterli niyeti gösterirken her türlü önlemi de alıyoruz. Oradaki teröristler tarafından yapılan her taarruz teşebbüsü akamete uğratılıyor. Sivil vatandaşlara yönelik alçakça bombalı ataklar oluyor. Oradaki arkadaşlarımız büyük kahramanlık, fedakarlık göstererek büyük bir dikkatle teröristlerin rastgele bir biçimde bir adım dahi atmasına müsaade etmeden gereğini yapıyorlar.”
“Müsaade etmeyeceğiz”
“YPG tam manasıyla PKK’nın kendisidir. Müttefiklerimizin bunların kelamda elebaşları ile görüşmelerinin, fotoğraf çektirmelerinin, onlara silah, araç, gereç ve mühimmat dayanağında bulunmalarının yanlışsız olmadığını, müttefiklik ruhuna yakışmadığını da her fırsatta lisana getiriyoruz. Son olarak sayın Cumhurbaşkanımız da bunu açık bir biçimde lisana getirdi.”
“Bizim en temel vazifemiz hudutlarımızın ve asil milletimizin güvenliğidir. Güneyimizde bizim için rastgele bir riskin, tehdidin, tehlikenin oluşmasına müsaade etmeyeceğimizi başından beri söyledik, söylemeye devam ediyoruz.”
“Terör örgütüne yönelik Irak ile birlikte bir operasyon yapılması ihtimali ve bu hususta bir bağlantı var mı?” sorusuna şu karşılığı verdi:
“İletişim var. Biz Savunma Bakanı ile görüşüyoruz, arkadaşlarımız yerde muhatapları ile görüşüyor. Onlarla hudutların güvenliği konusunda iş birliği yapmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geçtiğimiz haftalarda Irak’tan bir heyet geldi. Onlara Hatay’da hudut fiziki güvenlik sistemi ile hudutların güvenliğini nasıl sağladığımızı gösterdik. Onlar da bilhassa Irak-Suriye hududunda neler yapabileceklerini araştırıyorlar. Onlara yardımcı olabileceğimizi kendilerine söz ettik. Ayrıyeten terörle, teröristle birlikte çaba etmemiz gerektiğini de tabir ettik. Irak’ta yuvalanan teröristlerin milletimizin başına bela olduğunu, devlet olarak milletimizi bu beladan kurtarmakta kararlı olduğumuzu, tek amacımızın de teröristler olduğunu açık ve net bir formda görüşmelerde lisana getirdik. Birlikte ne yapabiliriz, ortak merkez kurulması dahil bunları görüşüyoruz.”
Bakan Akar, Irak ile ilgilerin dostça bir biçimde sürdüğünü de kelamlarına ekledi.
“Bir tahlil peşindeyiz”
Afganistan’daki havalimanının işletilmesine yönelik bir gelişmenin olup olmadığı sorulan Akar, şunları kaydetti:
“Katarlı kardeşlerimizle bir arada çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çeşitli kanallardan mevcut idareyle temaslar kelam konusu. Hasebiyle orada uygun bir tahlilin peşindeyiz. Temel maksadımız insanlık noktainazarından, Afgan halkının insani gereksinimlerinin yanlışsız bir formda karşılanmasıdır. (AA)