O günlerde özel hastaneler ve bakımevleri ile ender görülen tetra-amelia sendromunda ömrü kolaylaştıran protezler yoktu. Bu durumdaki bebekler genel olarak doğum sırasında iç organları etkilendiği için meyyit doğuyordu. Prens Randian ise erken gelişmiş bir çocuk olarak büyüyerek bütün ihtimalleri yendi.
Aslen Hintli olan ebeveynleriyle bir arada beden gelişimi ve hayatta kalmak için büyük bir gayret verdi. Hayatta kalmak için verdiği savaş sırasında her gün tıraş olmak, fotoğraf yapmak ve yazı yazmak üzere günlük faaliyetlerini içeren yeteneklerini de keşfetti.
Günümüzde hala tartışmalara bahis olan insan hayvanat bahçeleri formatındaki sirklerde çalıştı. Dış manzarası öbür insanlardan farklı olduğu için sirklerde sergilenen Randian, 1889 yılında binlerce kişinin alay ettiği bir şov sanatkarına dönüştü. Dünyanın pek çok noktasından onu görmek için gelenler oluyordu.
Sirkte onun için “Yılan adam, insan solucan, insan tırtıl ve yaşayan gövde” üzere isimler verildi. Rolünün bir modülü olarak, sakatlığını vurgulamak ve onu bir tırtıl üzere göstermek için çizgili bir yün tulum giyiyordu. Şovlar sırasında yardımsız sigara içmek ve tıraş olmak üzere yeteneklerini sergiliyordu.
Son derece zeki ve genel kültürü yüksek olan Prens Randian, Hintçe, İngilizce, Fransızca ve Almanca konuşabiliyordu. Ayrıyeten esprili bir mizah anlayışı vardı ve inanılmaz derecede cazipti, yani bayanlarla alaka geliştirmede hiçbir sorunu yoktu. Sonunda Prenses Sarah ile evlendi ve dört çocuğu oldu. Güçlü bir adam olarak sirkten emekli olduktan sonra, aile New Jersey’de bir çiftlikte çalışarak huzurlu bir hayat yaşadı.
Çağdaş dünyada büyük tenkitlere neden olabilecek Tod Browning’in sirk sineması Freaks’te rol aldı. 1932 yılında çekilen sinemadan 2 yıl sonra ise kalp krizi geçirerek 63 yaşında öldü. Öldüğünde kestirimi 1.1 milyon dolarlık bir servete sahipti. Kaynak: Mynet