Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, fahiş fiyat kontrolüne ait olarak “Fahiş fiyat kontrolüyle yüksek fiyat uygulayanların üstüne gidiliyor ya… Ne yani bu hususta vatandaştan daha uygun müfettiş mi olur!” dedi. Marketlerden sonra kahvaltı veren işyerlerinin denetlenmeye başladığını söz eden Aktaş, yazısında şöyle dedi:
“Türkiye’de fahiş fiyat zati yıllardır var! Şaşırmayın var! En kolayından bir bardak çayın fiyatı her yerde birebir mı? Ne yani sokak ortasındaki bir esnaf kahvesinde örneğin 1 liraya satılan bir bardak çayın, lüks bir semtteki bir kafeteryada 10 liraya satıldığını bilmiyor muyuz? Münasebetiyle alın size fahiş fiyat! Sanki çayı 10 liraya satan yerlere de ceza yazılacak mı? Hangi münasebetle ceza yazılacaksa artık…
O bir bardak çayı kafeteryada içmek isteyen zati o fiyatı ödeyeceğini biliyor ve tercihi orası. Münasebetiyle kimsenin söyleyebileceği tek bir kelamı olamaz, uygulayacağı bir yaptırımı da…
Her yazın değişmez haberlerindendir: “Bodrum’da bir lahmacun şu kadar lira.” Güya Bodrum’un sokak ortasındaki pidecisinde de lahmacun o kadarmış üzere…
Deniz görünümüyle ya da ayağını denize sokarak ünlü bir yerde yemek istersen, yediğin lahmacuna değil, oranın ismine ödersin o parayı.
Münasebetiyle önümüzdeki yaz Bodrum’daki lahmacun fiyatları da katiyen denetlenmelidir. Ya da boğaz görünümlü lüks bir restorandaki şarap fiyatları da…