Boğaziçi Üniversitesi’nde rektörlük binası önündeki aksiyonlar nedeniyle tutuklanan Berke Gök ve Caner Perit Özer hakkında bir açıklama yapan Boğaziçi Dayanışması, kendileri için “bu türlü öğrenci olmaz” diyen AKP Genel Lideri ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘a “baş kayyum” yakıştırmasında bulunarak, “Daha evvel olduğu üzere arkadaşlarımızı alacağız, bir kişiyi dahi geride bırakmadan prensip ve taleplerimizi savunmaya devam edeceğiz.” tabirlerini kullandı.
Boğaziçi Dayanışması’nın tutuklanan iki Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi, Berke Gök ve Caner Perit Özer için yaptığı açıklama şu halde:
“Basına ve kamuoyuna,
Boğaziçi Üniversitesi kayyumu Naci İnci’yi protesto eden sıra arkadaşlarımız, kayyum İnci’nin ihbarı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ortağı Bahçeli’nin gaye göstermesi sonucunda polis akınıyla gözaltına alındılar.
Bu olayları takiben, arkadaşlarımız Berke Gök ve Caner Perit Özer hakkında apar topar tutuklama kararı verildi.
Boğaziçi Üniversitesi’nde aylardır süren kayyum zıddı hareketliliğin Cumhurbaşkanı’nın istediği istikamette ilerlememesi bu tutuklamaların ve akabinde gelmesi beklenen “esir siyasetinin” esas sebebidir.
Bizler, daha evvel de pek çok arkadaşımızı talimatla tutsak aldıran Cumhurbaşkanının bu gayrimeşru telaffuzlarına, esir pazarlığı hevesine ve onun piyonlarının gerek açıktan gerekse kapalı akınlarına aşinayız.
Evet aşinayız, ama alışmıyoruz! Bize biçilen “mağdur edilmiş öğrenciler” kaftanını giymeyeceğimizi tekrar ilan ediyoruz. Tayyip Erdoğan ve onun kukla grubu bilsin ki, direnmeye devam edeceğiz.
********
Kendisini, kendi efradı tarafından yazılan derme çatma hukuktan bile üstün gören Cumhurbaşkanının şimdiki uğraşı uzmanlık oldu.
“Böyle öğrenci olmaz…” diyerek bizlere parmak sallayan Baş Kayyum Erdoğan bilsin ki biz neysek o’yuz, savunmaya çekilmeye, kendimizi açıklamak için düşman hukuku ile üstümüze gelenlere lisan dökmeye razı değiliz.
“Boyun eğmiyoruz, kayyum siyasetine karşı direnişimize devam ediyoruz”
Bizlerin kim olduğunu sıra arkadaşlarımız, hocalarımız, üniversitemizin işçileri, ülkede demokrasi uğraşına omuz verenler, bizimle gayretini ortaklaştıranlar, bu akınlar karşısında yüreği bizimle birlikte atanlar; yani herkes çok düzgün biliyor.
TIKLAYIN | Boğaziçi’nde tutuklamaları protesto eden öğrencilere gözaltı
Bu kaideler altında, ülkenin en büyük meşruiyet tartışmasının objesi olan şahsın bizlerden kim olduğumuzu kanıtlamamızı istemesi abesle iştigaldir.
Kendisine biat etmeyen herkese parmak sallamaya alışan bu şahsın bizlerden de “makul bir tebaa” olmamızı bekliyor. Boyun eğmiyoruz, Erdoğan ve kayyum siyasetine karşı direnişimize motamot devam ediyoruz.
Arkadaşlarımızın, onların şahsında da atadığı kayyuma tabi olmayan herkesin “üniversiteye sızmış kişiler” olduğunu argüman eden Cumhurbaşkanı’na, “üniversiteye sızmak” fiilinin daha evvel atadığı kayyum tarafından her sabah gizlice rektörlük binasında konuşlanmak biçiminde uygulandığı gerçeğini hatırlatmakta yarar görüyoruz.
******
“Kriziniz büyüyor, sonunuz yaklaşıyor”
Bulduğu her fırsatta düzmece “üyelik listeleri” yayınlama yarışına giren Cumhurbaşkanı’nın ve onun partili piyonlarının; ülkede üyelikleri ve aidiyetleri en çok tartışma konusu olan şahıslar olması bir tesadüf değil.
Kendi zayıflıklarını ve meşruiyet tartışmalarını öğrencilere ve tüm gayrimemnun kesitlere “terörist” niteliği atfederek aşabileceğini düşünen bu tartışmalı iktidar üzücü halde yanılıyor. Kriziniz büyüyor, sonunuz yaklaşıyor.
Ülkede demokrasi uğraşına yönelik bu tip akınlar tüm süratiyle sürmekteyken, bu çabanın içinde yer alan Boğaziçi’ne tekrar saldırılmasını bir sürpriz olarak görmüyoruz.
İki arkadaşımızın bir gecede tutsak edildiği Türkiye zindanlarında, şimdi yargılamaları bile tamamlanmamış on binlerce siyasi mahkumun olması bunun açık kanıtıdır.
*******
AKP’nin hücumlarından aldığımız hisse kadar, çabada üzerimize düşen hissenin da bilincindeyiz!
Ne baş kayyuma, ne de ülkenin dört bir yanına atadığı piyonlara biat etmedik, bizi tabi kılmak istediği gayrimeşru hukuka tabi olmadık.
Cumhurbaşkanı’nın “Bunlar…” diye başlayan, görünüşte savlı ancak içi kof telaffuzları bizi korkutmaya yetmedi, yetmeyecek. Tutsak arkadaşlarımızın bize seslenme fırsatı buldukları birinci anda “Mücadele umuttur!” diye haykırmaları bu gerçeği apaçık gösteriyor.
Daha evvel olduğu üzere arkadaşlarımızı alacağız, bir kişiyi dahi geride bırakmadan prensip ve taleplerimizi savunmaya devam edeceğiz.
Burada hem kamuoyuna, hem de Boğaziçi Üniversitesindeki tüm insiyatiflere ve arkadaşlarımıza davette bulunuyoruz:
Arkadaşlarımızın tutuklanmasına ve kayyum taarruzlarına birleşik gayretle karşı koyalım! Anti-demokratik idareye karşı olan öğrencilerin tamamı tarafından benimsenecek unsurlar etrafında, Öğrenci Meclisi’nde birleşelim! Atakları birlikte püskürtelim!
Boğaziçi Dayanışması“
TIKLAYIN – Erdoğan’dan ‘Barınamayanlar’a: Bir kısmının öğrencilikle alakası yok, kelamda öğrenciler; motamot Seyahat Parkı’nın öbür versiyonu
|
Ne olmuştu? Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın Melih Bulu’nun akabinde rektörlüğe atadığı Prof. Dr. Naci İnci’ye karşı aksiyonlar devam ederken, pazartesi günü 10 öğrenci gözaltına alınmıştı. 3 öğrenci gece özgür bırakılırken, savcılığa sevk edilen 7 öğrenciden 2’si ise tutuklandı. |
