CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Doğu Masası çalışmaları kapsamında gittiği Şırnak ve ilçeleri için rapor hazırladı. Raporda, “Şırnak’ta bürokratların hangimiz daha çok AK Parti’liyiz” diye birbiriyle yarıştığı tez edilirken, en büyük sorunun geçim zahmeti olduğu belirtildi.
CHP Doğu Masası çalışmaları kapsamında geçtiğimiz hafta Şırnak merkez ve ilçelerine 3 günlük bir ziyaret gerçekleştiren CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, hazırladıkları rapora ait TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Raporda, Şırnak’ta en büyük sorunun işsizlik ve geçim zahmeti olduğu belirtilirken, iktidarın Şırnak halkını sıhhat, ulaşım, eğitim, altyapı ve içme suyu üzere en temel gereksinimlerden “mahrum” bıraktığının altı çizildi.
“En can alıcı sorun, geçim sıkıntısıdır”
CHP’nin Doğu Masası çalışmaları için görevlendirilen Tanal’ın gazetecilerle paylaştığı Şırnak raporu şöyle:
“Türkiye genelinde olduğu üzere Şırnak’ta da en can alıcı sorun, geçim ıstırabıdır. Merkez ve ilçelerde işsizlik yurttaşlarımızın belini bükmektedir. Artan girdi maliyetleri, iktidarın yanlış siyasetleri, terör sorunu nedeniyle tarım ve uğraşanların sayısı azalmaktadır. İş bulamayan, baba mesleklerini devam ettiremeyen gençler doğup büyüdükleri toprakları terk etmenin, göç etmenin yolunu aramaktadır.
Şırnak’tan Batı vilayetlerine yönelik önemli bir göç dalgası yaşanmaktadır. Şırnaklı yurttaşlar, iş bulma, karınlarını doyurma umuduyla gittikleri büyük kentlerde birçok problemle boğuşmaktadır. İş konusunda umduğunu bulamayan Şırnaklılar, çocuklarına güzel bir gelecek sunamamaktadır. Esnaf, gün boyunca siftah yapmadan dükkan kapatmadan yakınmaktadır. Vatandaşın alım gücünün düşmesi, esnafı direkt olumsuz etkilemektedir.”
“DEDAŞ, Şırnak halkına da kan kusturmaktadır”
“Ak Parti iktidarını ardına alan Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) / Dicle Elektrik Perakende Satış A.Ş. (Dicle EPSAŞ), öteki Güneydoğu Anadolu vilayetleri (Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt) üzere Şırnak halkının da dehşetli düşü haline gelmiş bulunmaktadır. Ak Parti iktidarının elektrik hizmetini özelleştirmesi sonrası DEDAŞ, Şırnak halkına da kan kusturmaktadır. Şırnak vilayet merkezinde, ilçelerinde, tüm belde ve köylerinde elektrik sorunu yaşanmaktadır. Kent genelinde elektrik kesintileri saatleri bulmaktadır. Sık sık elektrik kesintileri yaşanmaktadır.
Vatandaşa istediği üzere fatura kesen, ceza yazan DEDAŞ firması, elektrik alt yapısına ise yatırım yapmamaktadır. Elektrik kabloları en ufak rüzgarda koparak tehdit oluşturmaktadır.
Evvelce kalma kablolardan, panolardan, trafolardan kaynaklı olarak daima elektrik yangınları çıkmaktadır. Şırnaklı yurttaşlar, DEDAŞ işçisinin sayaçlara bakmadan başlarına nazaran kendilerine yüksek faturalar kestiklerini lisana getirmektedir. Haksız cezalar kesildiğini söz etmektedirler. DEDAŞ firmasınca Şırnak’ta gelişi hoş sokaklara, kaldırımlara kurulan elektrik panolarıyla yaya yolları kapatılmaktadır. Çocukların oyun alanlarına dahi konulan, açık bırakılan elektrik panolarıyla tehlikeye davetiye çıkarılmaktadır.”
“İktidarın her fırsatta övündüğü yollar, Şırnak’ta bulunmamaktadır!”
“İktidarın her fırsatta övündüğü yollar, Şırnak’ta bulunmamaktadır! Şırnak merkezden ilçelere, ilçelerden köylere gitmek, bozuk yarım yamalak yollar yüzünden vatandaşlar için tabir yerindeyse azaba dönüşmektedir. Bilhassa Silopi-Cizre ortası bölgede hiç yapılmayan, üretim çalışmaları yavaş ilerleyen yollar, önemli bir problem kaynağıdır. Ayrıyeten üretimi tamamlanmasına karşın gereğince denetim edilmeyen, altyapı uygun gereç kullanılmayan, kalitesiz gereç tercih edilen yollar en ufak bir yağışta, ağır tonajlı araçların geçişinde çökmektedir. Bu çeşit hadiselerden dolayı hem vatandaşlar, sürücüler mağdur edilmektedir hem de devlet ziyana uğratılmaktadır.
Örnek vermek gerekirse: Cizre’yi, Silopi’yi içine alan bölgeyi Habur Hudut Kapısı’na bağlayan ve İpek Yolu olarak bilinen karayolunda, sık sık çökmeler meydana gelmektedir. Toprağın dolgu materyali olarak kullanılmasıyla, kalitesiz gereç ve işçilikle yağış günlerinde yolda çöküntü, aşınma oluşmaktadır.”
“Yurttaşlar pak ve sağlıklı suya gereğince erişememektedir”
“İktidara yakın durmayanlara hayat hakkı tanınmamaktadır”
“Ak Parti iktidarının taraflı siyasetleri, Şırnak’ta rahatsızlığa yol açmaktadır. Toplumsal yardımlar dahi partizanca dağıtılmaktadır. İktidara yakın durmayanlara amiyane tabirle hayat hakkı tanınmamaktadır. Şırnaklı yurttaşlar, torpil ve kayırmacılıktan, işe alımlarda yapılan adaletsizliklerden, yardım dağıtımlarında iktidar yandaşlarının tercih edilmesinden kaygı yakınmaktadır. Resmi kurumların Ak Parti’nin teşkilatıymış üzere hareket etmesi reaksiyon toplamaktadır. Valilik ve Kaymakamlık makamları, tabi oldukları maddeleri, kamu etik kurallarını unuturcasına iktidar partisiyle, iktidar partisi teşkilatlarıyla gerekli arayı tutturamamaktadır.
Kamu kurumları, içli dışlı oldukları iktidar partisi yetkilileriyle daima birlikte hareket etmektedir. Toplumsal devlet gereği yapılan yardımlar, çalışmalar bile iktidar partisinin hanesine yazılmaktadır. Ak Parti teşkilatları, kamunun hizmetlerini kendi partilerinin başarısı üzere göstermektedir. Kamu kurumlarının attığı adımları, kendi lehlerine propaganda materyali olarak kullanmaktadırlar. Devlet yerine “Ak Parti yaptı” algısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Valilik ve Kaymakamlıklar, iktidar partisi lehine her türlü kolaylığı sağlarken, muhalefet partilerini ise dışlamaktadır, öteki siyasi partilere farklı davranmaktadırlar.”
“Kim daha fazla Ak Parti’li diye bürokratlar birbiriyle yarışmaktadır”
“Bürokratlar, Ak Parti’lilerle fotoğraf çekimi konusunda rastgele bir çekimserlik göstermezken, hatta Ak Parti’li yetkililerle birebir karede yer almada ısrarlı davranılırken, tıpkı bürokratlar, CHP’li liderlerle, yöneticilerle fotoğraf çektirmekten, birebir kareye girmekten kaçınmaktadır. Kentteki kamu kurumlarında amirlik yapan, yönetici pozisyonundaki bürokratlar, Ak Parti’nin temsilcisi, üyesi üzere davranıyor. Adeta kim daha fazla Ak Parti’li diye bürokratlar birbiriyle yarışmaktadır. Meğer bürokratlar, memurlar, devlet yetkilileri, her partiye eşit arada durmalıdırlar. Bu durum reaksiyonla karşılanıyor. İŞKUR aracılığıyla yapılan işe alımlarda, AKP teşkilatları tesirli olmaktadır. Ak Parti’ye yakın şahıslara İŞKUR alımlarında iş imkanı sağlanmaktadır. Torpille İŞKUR alımından yararlanan şahıslar, ‘bankamatik personel’ üzere davranmaktadır. İşe gitmeden maaş alınmaktadır. Okul kantinlerinin, Ak Parti milletvekilinin Ulusal Eğitim’de şube müdürü olan yeğeni tarafından istenen şahıslara verildiği tez edilmektedir. Şırnak’ta yapılan ve yapılması istenen her işte Ticaret Odası Başkanı’nın ve Belediye Başkanı’nın referansının arandığı öne sürülmektedir. Şırnak’taki uygulamalar, ‘parti devleti’ imgesi vermektedir.”
“Cumhur İttifakı’na uzaklıklı duran bölümler, “terör sopası” kullanılarak sindirilmekte, cezalandırılmaktadır”
“İktidar partisine oy vermeyen, Cumhur İttifakı’na uzaklıklı duran bölümler, “terör sopası” kullanılarak sindirilmekte, cezalandırılmaktadır. Vatandaşların konutlarına terör operasyonu yapılır üzere baskınlar düzenlenerek, 10-12 yıl evvel iştirak gösterilen parti (HDP) mitingi nedeniyle gözaltı süreci uygulanmaktadır. Siyasi faaliyetlere orta veren, lakin HDP’den uzaklaşmamış bireylere çeşitli suçlamalar yöneltilerek gözdağı verilmektedir.”
“Vatandaşlara yeni konutları teslim edilmemektedir”
“Şırnak merkezde 2015-2016 yıllarında yaşanan Hendek olayları sırasında meskenleri yıkılan vatandaşlara TOKİ tarafından yeni meskenlerin yapılıp teslim edilmesi gerekirken, bu adım atılmaktadır. Vatandaşlara yeni konutları teslim edilmemektedir. Meskenleri yıkılan çok sayıda aile, TOKİ konutları yapılmasına karşın ‘etap dışı’ bırakıldıkları için kendilerine konut verilmediğini argüman ediyor. Hendek mağduru aileler, “6 yıldır beklemedeyiz, artık de arsa bedeli istiyorlar. Meskeni yıkılan mağdurlardan para isteniyor. Kiralarda sürünüyoruz. Hakkımızın bir an evvel bize verilmesi lazım” halinde bu duruma reaksiyon göstermektedir. Vatandaşlara topraklarının de teslim edilmediği şikayeti dillendirilmektedir.
Hendek yıkımı sonrası mağdur ailelere yönelik yapılan TOKİ konutları konusunda kayırmacılık, usulsüzlük argümanları dilendirilmektedir. Siyasi nüfuz sahibi Ak Partililere vatandaşların yerlerinin peşkeş çekildiği, konut ve işyeri konusunda ticari manada merkezi noktalarda iktidar yandaşlarına yerler verildiği, mağdur vatandaşların ise kiralarda süründüğü, TOKİ konutlarından yoksun bırakıldığı kaydedilmektedir.”
“Okul ve sınıf paklığı için velilerden paklık materyali istenmektedir”
“Şırnak ilimiz eğitimde de geri kalmaktadır. Eğitim kalitesi kâfi düzeylerde değildir. Şırnak merkezde ve Silopi ilçemizde, bölgedeki ailelerin geçim zahmeti gözardı edilerek, Ulusal Eğitim’e bağlı kurumlarda, okul ve sınıf paklığı için velilerden paklık materyali istenmektedir. Ayrıyeten velilerin gelip okul ve sınıfları kendi imkanlarıyla temizlenmeleri talep edilmektedir. Bu husus velilere Whatsapp kümelerinden bildirilmektedir. Şırnak genelinde okul servislerine ait şikayetler alınmıştır. Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın uyguladığı taşımalı öğrenci modelinde öğrencilerin ayakta seyahat yaptığı, okul taşıtlarıyla gerekli kurallara riayet edilmeden, gerekli araç bakımı yapılmadan, kâfi ekipmana sahip olmadan yola çıkıldığı belirtilmektedir. Taşımalı eğitim sistemine ait kontrol eksikliğine dikkat çekilmektedir. Öğrencilerin ders bitiminde sokaklarda, üst geçitlerde bekletildiği, servislerin belirlenen saat kurallarına riayet etmediği vurgulanmaktadır.”
“Verimli tarım topraklarının oluşuna, hudut kapısına karşın Silopililer varlık içinde yokluk yaşamaktadır”
“Silopi ilçesinde bulunan Habur Hudut Kapısı, Türkiye’nin Irak’a açılan tek hudut kapısıdır. Ama ne yazık ki Habur Hudut Kapısı, bölge halkı için gereğince avantaja dönüştürülmemektedir. Hudut ticareti büyük bir potansiyele dönüştürülmemektedir. Verimli tarım yerlerinin oluşuna, hudut kapısına karşın Silopililer varlık içinde yokluk yaşamaktadır. Silopi’de hala bir Organize Sanayi Bölgesinin olmayışı, ilçeni yazgısını olumsuz etkilemektedir.
OSB eksikliğinden ötürü yatırımcılar bölgeden uzak durmaktadır. Uygun arazi alanları oluşturularak Silopi’de bir Organize Sanayi Bölgesinin inşa edilmesi, bölge halkının mağduriyetini artırmaktadır. Habur’da yeteli seviyede kontroller yapılmamaktadır. Yasa dışı geçişler tasa uyandırmaktadır. Habur Gümrük Kapısı’nda ilgili kurumlarca kontroller sıklaştırılmalı, incelemelere tartı verilmelidir. Şöyle ki: Hudut dışı ticareti yapan, ihracat, ithalatla uğraşan birtakım şirketlerin vergi kaçakçılığına tevessül ettikleri ileri sürülmektedir. Hudut ticareti şampiyonu pozisyonundaki şirketlere yönelik incelemeler yapıldığında faturaların nasıl şişirildiğinin ortaya çıkarılacağına işaret edilmektedir. Vergi kaçakçılığı, adapsız süreç suçlaması yöneltilen firmaların iktidar yanlısı oldukları belirtilmektedir. Kelam konusu firmaların üst seviye kamu yetkilileriyle, vekillerle “kol kola” oldukları vurgulanmaktadır. Irak’la ticarette Habur Hudut Kapısı’nı kullanan tır şoförlerinin yararlandığı Silopi’deki TIR Parkı da usulsüzlük, keyfilik argümanlarının odağındadır. Tır sürücülerinden park fiyatı ismi altında alınan paranın, bağışın kaydı tutulmamaktadır. Silopi TIR Parkı’nda toplanan paraların, bağışların nerelere harcandığı, kimlere aktarıldığı büyük bir soru işareti olarak durmaktadır.”
