Güne Resmi Gazete’de yayımlanan Merkez Bankası’nda vazife değişikliği kararı ile uyandık. Merkez Bankası Lider Yardımcıları Uğur Namık Küçük ve Semih Tümen ile Para Siyaseti Konseyi üyesi Abdullah Yavaş misyonlarından alındılar.
Misyondan alınanlar ortasında en değerli isim bence Uğur Namık Küçük. Küçük’ün vazifeden alınmasında da Külliye’nin istekleri doğrultusunda izlenen para siyasetine muhalefetinin tesiri büyük.
Küçük’ün Merkez Bankasını gerçekleştirdiği son yatırımcı toplantısına katılmadığını ve bunun yatırımcıların dikkatini çektiğini daha evvelki bir yazımda belirtmiştim. Küçük evvelki toplantılarda Merkez Bankası ismine soru yanıt kısmının yükünü üstlenen isimdi. Eksikliği yatırımcılar tarafından, Küçük’ün son faiz indirimi kararına karşı çıktığı için onu savunmak istemediği biçiminde yorumlanmıştı. Lakin Küçük’ün izlenen para siyasetine dair rahatsızlığı son faiz indiriminden ibaret değil.
Küçük’ün Merkez Bankası’nın Temmuz ayı enflasyon raporunda açıklanan yıl sonu varsayımı konusunda Lider Şahap Kavcıoğlu ile görüş ayrılığına düştüğü ve ondan sonra yatırımcı toplantılarına iştirak konusunda daha isteksiz davrandığı konuşuluyor.
Küçük, enflasyon raporunda yayımlanacak iddia patikasının ortadan bir hafta geçmeden açıklanacak Temmuz ayı enflasyon verisinin çok altında kalması halinde bankanın büyük prestij kaybına uğramasından tasa ediyordu. Hakikaten enflasyon yalnızca Temmuz değil Ağustos ve Eylül aylarında da iddia patikasının öngörü belirsizlik aralığının üst sonunu bile aştı.
Küçük ve Tümen’in, Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınma sürecinin apar topar bir biçimde gerçekleştirilmesine karşı çıktığı ve yazın “tayini çıkan” yüz kişilik son taşınma kümesine ait idare heyeti kararını imzalamadıkları da konuşuluyor.
Uğur Küçük lider yardımcılığına eski Lider Murat Çetinkaya periyodunda getirilmişti. Aslında o gidince ayrılmak istedi. Çetinkaya’nın halefi Murat Uysal çok ısrar etti, kaldı. Kararlarda daima konvansiyonel tarafta oy kullandı. Eğitimi çok yeterliydi. İtalya’da Hazine Bakanlığı’nda çalışmıştı. Türkiye’de de finans kesiminde yöneticilik yapmış, tanınmış bir isimdi. Hem teori hem pratik gücü vardı.
Bilhassa eski Lider Naci Ağbal’ın her hareketinin ve her kelamının, bağlantıdaki her cümlesinin arkasında şahsen Uğur Küçük vardı. O devirde en kritik aktör oydu.
Küçük’ü önümüzdeki periyotta finans bölümünde tesirli konumlarda görebiliriz…
Semih Tümen ise lider yardımcılığına şimdi yeni, Kavcıoğlu’nun başkanlığı periyodunda getirildi. Garip olan, kısa bir mühlet evvel Financial Times, Eurasia üzere kaynaklarda Kavcıoğlu’nun vazifeden alınacağı, yerine Tümen’in getirileceği tarafında haberler çıkmasıydı.
Anlatılana nazaran Kavcıoğlu bu haberlerden rahatsız oldu ve bu haberlerin bankaya ziyan verdiğini dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’a anlattı.
Velhasıl Tümen’in başkanlığa getirilebileceği haberleri gerçek değildi. Financial Times muhtemelen, Tümen’i lider yapma hayali kuran kimi çevreler tarafından kullanıldı.
Sonuçta Tümen misyona getireli daha birkaç ay olmuşken şahsen getiren Lider vazifeden aldı. Bunun Merkez Bankası tarihinde örneği yok.
Para Siyaseti Heyeti üyeliğinden alınan Abdullah Yavaş ise Amerika’da akademide vazife yapan bir iktisatçı, keyfi yerinde. Ancak Para Siyaseti Kurulu’nun hafızası pozisyonundaydı. Bir kaynağım, “Onun vazifeden alınması da bu hafızayı yok etme hedefli bence” yorumu yaptı.
Abdullah Yavaş’ın daha konvansiyonel yahut Türkçesi ile kitabına uygun bir para siyasetinden yana olduğu ve sabırsız faiz indirimlerine karşı çıktığı biliniyordu. Siyaset faizinin 100 baz puan indirildiği son toplantıya Covid hastalığı nedeniyle katılamamış ve Amerika’dan rapor göndermişti. Bununla birlikte Merkez Bankası etraflarında Covid’in faiz indirimine imza atmamak için bir münasebet olup olmadığı merak edilmişti.
Uğur Namık Küçük, Semih Tümen ve Abdullah Yavaş’ın birlikte gönderilmesi, bunun Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşüp fotoğraf verdikten sonra yapılması, bu sürecin olumsuz manada çok “oryantal” halde yönetildiğini de gösteriyor. Soğuk ve teknik bakışın hâkim olması gereken Merkez Bankası’nın idaresine hisler, “imajlar” karışmış durumda.