Türkiye Emekçi Partisi Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, bugün Partisinin İstanbul Vilayet Merkezi’nde gerçekleştirdiği basın toplantısında gündemi kıymetlendirdi.
TİP Sözcüsü Kadıgil, “Havuz medyasının maksada oturttuğu gazeteci Metin Cihan’ın açıkladığı dokümanlardaki büyük resme baktığımızda gördüğümüz Babıcım’ın TÜGVA’sının becerilerinin devlet nezaretinde gasp ettiği mallarla hudutlu olmadığını görüyoruz” dedi.
Kadıgil, bir yanda TÜGVA’nın torpilli listeleriyle devlet takımlarına yerleştirmeler yapılırken öteki yandan iş bulamadığı için ekonomik sebeplerle intihar eden gençleri anarak “Siz ne kapalı zımnî geleceklerini çalarken bir umut KPSS’ye hazırlanan milyonlarca gençten utanıyorsunuz, ne de gencecik yaşında canına kıyanlardan. Lakin Antalya’da şimdi 24 yaşındayken canına kıyan İhsan’ın kelamları bir sefer daha tokat olup çarpacak hızınıza; “Bir de son olarak tahminen bu dünyada hakkımı, gençliğimi alamadım lakin başka tarafta iki elim yakanızda olacak AKP hükümeti ve RTE. Benden ve benim üzere milyonlarca gençten aldığınız umudumuzu elbette geri alacağız. Burada değilse bile öteki yerde” Başta İhsan, kaybettiğimiz tüm gençlere kelamımız olsun. Hesabınız mahşere kalmayacak! “
TİP Sözcüsü TÜGVA dokümanlarıyla yeni bir paralel devlet kurulduğunun altını çizerek, konuşmasında şu sözleri kullandı:
“Hepiniz yargılanacaksınız!”
“Hiç mi utanmanız, arlanmanız yok sizin! Haydi siz saklı gizli geleceklerini çalarken bir umut KPSS’ye hazırlanan milyonlarca gençten utanmıyorsunuz; Misal 2014 yılında mezun olmasına karşın tam dört yıl boyunca atanamadığı için depresyona girip intihar eden Merve Çavdar öğretmenden de mi utanmıyorsunuz! Sinop’lu Gamze Filiz Arslan öğretmenden, Aydınlı Alim Koç öğretmenden de mi utanmıyorsunuz! 18 aydır işsiz olduğu için buhrana girip canına kıyan İzmir’li müzisyen Fazilet Topuz’dan Daha 26’sında işsizlik yüzünden hayatından vazgeçmek zorunda kalan Diyarbakır’lı Süleyman Hasoğlu’dan, Samsun’lu Hasan Kürşat Demir’den; Ailesine bıraktığı notta “Ben hakkımı size helal ediyorum. Siz de bana hakkınızı helal edin. Biliyorum, sizi çok üzdüm. İşsizlikten bunaldım” diyerek ömrüne son veren Tekirdağ’lı Saffet’ten, Hatay valiliği önünde kendini yakan işsiz babadan, avucuna yazdığı iş-aş yazısıyla bu dünyadan göçen Metin’den, Kocaeli’de ekonomik ezalar nedeniyle beş günde yitirdiğimiz biri daha 18’inde o 5 gencecik filizden de mi hiç utanmıyorsunuz! Utanmıyorsunuz biliyorum! Yüzünüz bile kızarmaz hala çıkıp manevi paha edebiyatı çekerken! Ne yaparsak yapalım da utanmayacaksınız lakin emin olun utansanız da utanmasanız da bu yağma tertibinde piyonundan vezirine kimin ne dahli varsa hepsi, hepiniz yargılanacaksınız! Antalya’da şimdi 24 yaşındayken canına kıyan İhsan’ın kelamları bir kere daha tokat olup çarpacak hızınıza, “Bir de son olarak tahminen bu dünyada hakkımı, gençliğimi alamadım lakin başka tarafta iki elim yakanızda olacak AKP hükümeti ve RTE. Benden ve benim üzere milyonlarca gençten aldığınız umudumuzu şüphesiz geri alacağız. Burada değilse bile öteki yerde. Başta İhsan, kaybettiğimiz tüm gençlere kelamımız olsun, hesabınız mahşere kalmayacak!”
“Tek deva faizle oynamak bir de gömlek değiştirir üzere merkez bankası bürokratı değiştirmek”
AKP’nin kurduğu yolsuzluk, yağma ve talan nizamı yüzünden doların TL’nin dolar karşısında tarihi bir düşüş yaşadığının altını çizerek, “Bugün itibariyle dolar 9.20 ile tekrar yeni tekrar “tarihi” bir rekor kırmış durumda. Artık doların rekor kırmasının haber kıymeti yok. Ne demişti? 24’ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle şunla bunla nasıl uğraşılırmış göreceksiniz. Bunları derken dolar 4.75 tl idi. Bugün 9.20.“Bunların başı basmaz, ben ekonomistim” diyen kainat önderi yalnızca son 2 yılda, 4 merkez bankası lideri, 2 iktisat bakanı değiştirdi dolar kuru bana mısın demiyor. Gezi’de dolar 2 kuruş arttı diye kendini yerden yere atanlar, ölen çocuklara değil, kırılan otobüs camlarına ağıt yakanlar birçoktur meyyit taklidi yapıyor. Ee maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz” diyen dahi damat ve iktisat ordinaryüs profesörü kayınbabası yüzünden geldiğimiz hal bu!. Hayır maaşı dolarla almıyoruz. Lakin o maaşla aldığımız elektriği, doğalgazı dolarla alıyoruz. Şeker fabrikalarını talan ettiğiniz için şekeri, kağıt fabrikalarını talan ettiğiniz için kağıdı, Metal ve demirçelik fabrikalarını, madenleri tüm hammadde üretim tesislerini peşkeş çektiğiniz için her şeyi dolarla alıyoruz! Sayenizde samanı, gübreyi, tohumu, patatesi dolarla alıyoruz! Koca ülkenin elinde tek bir müdahale aracı bırakmadığınız için halkın felaketini seyrediyorsunuz. Tek deva faizle oynamak bir de gömlek değiştirir üzere merkez bankası bürokratı değiştirmek! Diğer oynayacak eliniz yok. Zira sayenizde artık elimizde avucumuzda hiçbir şey yok!” tabirlerini kullandı.
“Bu hafta iki gurur madalyası daha kazandık”
Kadıgil, açıklamasının sonunda Milletvekili Ahmet Şık hakkında geçtiğimiz günlerde Meclis’e gelen fezlekeyi ve İleri Haber Genel Yayın Direktörü ve TİP Merkez Yürütme Konseyi Üyesi Doğan Ergün hakkında verilen mahpus cezasını kıymetlendirdi. “Bu hafta kazandığımız iki erdem nişanemizden bahsetmek isterim” diyen Kadıgil, “Doğan Ergün, Erdoğan ile Demirören ortasında geçtiği sav edilen ses kayıtlarını yayınlamak yani gazetecilik yapmak suretiyle cumhurbaşkanına hakaret etme kabahatinden 11 ay 20 gün mahpus cezası aldı. Öncelikle çok yıl Türkiye’de gazeteci olarak faaliyet göstermesine karşın birinci sefer mahpus cezası almış olmasını tarafsız ve bağımsız yargımıza yakıştıramadığımızı söz etmek isterim. Performansıyla bu mükafata çok daha evvel layık görülmeliydi biliyoruz. Doğruluğu birden fazla uzman kuruluş tarafından teyit edilmiş ses kayıtlarını haberleştirmek de cürüm ilan edildi. Haber, bir medya kuruluşu işvereninin bir siyasetçi karşısında ağlayacak, diz çökecek noktaya gelmesine ilişkindi. Bu haberi cumhurbaşkanına hakaret olarak yorumlamışlar. Biz kimseye hakaret etmedik, etmeyiz. Lakin Türkiye’de iktidarın kurmak istediği medya sistemi gazeteciliğe hakarettir. Özgür basın hakaret etmez ancak susmaz da… Susmadık, susmuyoruz, susmayacağız” dedi.
“Siz Ahmet’i hiç mi tanımıyorsunuz?”
Kadıgil, Ahmet Şık hakkında düzenlenen fezleke için dedi.
