Harran ilçesiyle özdeşleşen, kare yahut kareye yakın bir altyapı üzerine bindirme tekniğinde örülerek oluşturulan konik kubbeli meskenler, yöreye gelen ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği yerlerin başında geliyor.
Her kümbetin bir odayı simgelediği konik meskenlerdeki kubbe sayısı, hane halkının maddi durumunu da göz önüne seriyor.
Harcında gül yağı, saman, pişmiş toprak ve yumurta akı kullanılan, mimari yapısı ve materyalleri sayesinde de yazları serin, kışları sıcak tutma özelliğine sahip meskenler, aşağıdan üste hakikat gitgide daralıyor.
Yüksekliği içeriden 5 metreye varan ve 30-40 tuğla dizisiyle örülerek inşa edilen meskenler, içeriden ve dışarıdan balçıkla sıvanması sayesinde varlıklarını bugüne kadar sürdürüyor.
Yıkılmaması için çeşitli devirlerde sıvaları yenilenen meskenler, ikili, üçlü, dörtlü, beşli ve altılı kümeler halinde bulunuyor. İçeriden kemerlerle birbirlerine bağlanarak, geniş yerler elde edilen meskenlerde kubbelerin üzerinin açık bırakılmasıyla da aydınlatma ve içerideki dumanın dışarıya çıkması sağlanıyor.
Arkeolojik ve kentsel sit alanı olarak ilan edilen Harran’da 250 yıllık bir geçmişi bulunan bu konutlar, vakitle yöre halkı tarafından tercih edilmeyince müdafaa altına alındı.
Çok sayıda konik kubbeli konutun bulunduğu bölgede kimi meskenler onarımı yapılarak turizme kazandırıldı.
Emeviler’den kalma bu eşsiz meskenleri günümüzde yapabilecek 2 usta olduğu da söyleniyor.