Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, akaryakıta gelen peş peşe artırımları köşesinde kıymetlendirdi. Aktaş “Petrol zati artıyor, biz de “elimizden gelen çabayı gösterip” TL’nin bedelini düşürüyoruz. Artırım için bundan uygun ortam mı olur?” dedi. Akaryakıtta yapılan artırımların iğneden ipliğe her kalemde artırımlara yol açacağının altını çizen Aktaş, artan petrol fiyatlarını denetim etme bahtının olmadığını ve son yaşanan kur artışlarının dolar üzerinden gelen petrol maliyetlerini artırdığını söz ederek yazısında şöyle dedi:
“Pekala biz ne yapıyoruz?
Paramızın paha kaybetmesini önlemek bir yana, adeta ne yapar da TL’nin pahasını aşağı çekeriz diye uğraş veriyoruz.
Doğrusu akıl alır üzere değil, sahiden değil!
O vakit akla şöyle bir soru geliyor:
‘Acaba faiz düşürmekteki maksadımız aslında kuru yükseltmek mi?’
Bakın tam bir ay evvel 22 Eylül’de dolar 8.63 seviyesindeydi. Bir gün sonra faizi düşürdük; akabinde faizin daha da düşeceğine dönük izlenim uyandıracak halde Merkez Bankası’nda bir ekip vazifeden almalara yöneldik ve kur geldi 9.35’lere… Bir ayda yüzde 8’den fazla artış!
Pekala kur arttı, fiyatlar arttı ve daha da artacak. Güzel de bunlar olurken olumlu manada ne yaşandı; “Ama bu artışlara değer” diyebileceğimiz ne oldu?“