Dünyanın en güçlü mitolojilerinden biri Türk mitolojisi. Geçmişten günümüze kadar uzanan kıssalar ortasında kimileri ise yalnızca kulağa gelmesi durumunda bile insanları korkutmaya yetiyor. İşte yüz yılardan bu yana kulaktan kulağa gelen o öykülerden biri de Karakoncolos kıssası.
GECELERİ ORTAYA ÇIKIYOR
Efsaneye nazaran yaratık kara renkte ve çok nahoş. Karakoncolos maymun, kedi yahut çocuk büyüklüğünde. Aslında pek ziyanlı olmadığı halde imajı insanlarda paniğe neden olur. Kürklü olarak betimlenir. Geceleri gezer. Bulgar kültürünün Türk tarihiyle olan ortak kökeni sonucu Bulgar halk edebiyatında “Karakonjul” ismiyle yer alır.
VERİLEN YANITIN İÇİNDE “KARA” GEÇMELİ
Kara sözü geceyle bağlantılı olarak kıymetlendirilir. Zemheride (kışın en soğuk zamanı) sokaklarda dolaşır, rastladığına “Nereden geliyorsun, Nereye gidiyorsun? üzere sorular sorar. Verilecek karşılıkların içinde kesinlikle “kara” sözü olmalıdır (Karasu’dan geliyorum, Karakışla’ya gidiyorum gibi).
TARAKLA ÖLDÜRÜYOR
Bu türlü yapılmadığında Karakoncolos elindeki kocaman bir tarakla vurarak karşısındaki insanı yaralar, hatta öldürür. Kendisinden korunmak için kış günleri konutlardaki taraklar ortada bırakılmaz, saklanır.
KÖTÜLÜK CİNİ OLARAK BİLİNİYOR
Türk mitolojisinde, Karakoncolos, ‘kara renkte ve yakışıksız olarak tasarımlanan bir umacı, bir kötülük cini’dir. Bilhassa Kuzeydoğu Anadolu Türk kültüründe yer etmiş ve Bulgar folkloründe de rastlanan bir yaratıktır. Bir çeşit öcüyü andıran karakoncolos pek dehşetengiz sayılmaz ve zararsız olduğuna inanılır.
BULGARLAR DA GECE GEZDİĞİNE İNANIYOR
Bununla birlikte vakit zaman gerçek manada şeytanî bir halde betimlendiği de olmuştur. Kürklü olduğuna inanılan bu yaratığın isminin Yunanca Kalikantzaris’den gelmiş olabileceği öne sürülür. Bulgar folklorunda yaratığa verilen Bulgarca isim ise Karakondjul’dur ve geceleri gezdiğine inanılır.
