İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, Kaynarca-Pendik-Tuzla metro çizgisinin kazma sürecini gerçekleştiren TBM aygıtının geçişi için düzenlenen aktiflikte konuştu. “Bu hatta işletmek üzere de 100 yeni araç alımı için finans çalışmalarının sonuna yaklaşıyoruz” diyen İmamoğlu, “Bu ay içerisinde, Büyükşehir Belediyesi Meclisi’mizden dış borçlanma için onay aldık. Bu da sevindirici. İBB Meclisi’ndeki tüm siyasi parti kümelerine teşekkür ediyorum. İstanbul için hayati değer arz eden öteki bahislerde da bizi bekletmemelerini ve süratlice bize ayak uydurmalarını her siyasi parti kümesine da buradan tavsiye ediyorum. Çok acelemiz var. Bir an evvel işi bitirip, öteki kısma devam etme arzusundayız” sözlerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, kentin Anadolu Yakası’ndaki en kilit ulaşım noktalarından biri olacak Kaynarca-Pendik-Tuzla metro çizgisinin kazma sürecini gerçekleştiren TBM (Tunel Boring Machine-Tünel Delme Makinesi) aygıtının geçişi için düzenlenen aktiflikte konuştu. İstanbul nüfusunun, içine 2 milyon mülteci, üniversite öğrencileri ve turistleri de kattığımızda 20 milyona yaklaştığını belirten İmamoğlu, “Ulaşımın en değerli ağı, raylı sistemler ve metrolardır. Ne yazık ki İstanbul’umuz, bu mevzuda geç kalmıştır. Bu bahisteki açığı süratlice kapatmanın ağır bir çalışması içerisindeyiz” dedi.
“2050 yılı maksadı: karbon nötr kent olmak”
“Dünya rekoru denebilecek sayıda metro çizgisinde aktif bir biçimde işlerimizi yürütüyoruz” diyen İmamoğlu, “Ulaştırma Bakanlığı’nın da yaptığı çizgileri katarsak, aslında bu rekor daha da üstlerde. Bir kentte yapılan metro ve kilometre sayısı açısından baktı ölçüsü açısından baktığımızda rekor bir sayıya ulaşıyor. Natürel bu metro işinin bir öteki istikameti daha var. Ulaşımdaki süratlilik, inanç ve bilhassa vakit idaresi açısından oluşan yararın yanı sıra, etraf dostu olması, karbon salınımını azaltması, minimuma indirmesi, etraf hassaslığı açısından da İstanbul ismine çok çok kıymetli bir çalışma. 2050 yılı gayelerine dair İstanbul kenti olarak, karbon nötr kent olabilme maksadını koymuş da bir kentiz” sözlerini kullandı.
“Hızlıca bize ayak uydurun”
Çizginin Pendik-Kaynarca kısmını 2023 yılı sonunda hizmete alacakları muştusunu veren İmamoğlu, şunları söyledi:
“Burada, Sabiha Gökçen’e vatandaşımızın ulaşmasına dönük de çok kıymetli bir kademeyi bitirmiş olacağız. Şu anda yüzde 15’lik bir ilerlemeyi sağladık. İkinci kadememiz ise, Kaynarca Merkez-Tuzla ortası olacak. Altı istasyonlu ve sekiz kilometreyi aşan bu kısmı da 2025 yılında açmayı hedefliyoruz. Bu hatta işletmek üzere de 100 yeni araç alımı için finans çalışmalarının sonuna yaklaşıyoruz. Bu ay içerisinde, Büyükşehir Belediyesi Meclisi’mizden dış borçlanma için onay aldık. Bu da sevindirici. İBB Meclisi’ndeki tüm siyasi parti kümelerine teşekkür ediyorum. İstanbul için hayati değer arz eden öbür hususlarda da bizi bekletmemelerini ve süratlice bize ayak uydurmalarını her siyasi parti kümesine da buradan tavsiye ediyorum. Çok acelemiz var. Bir an evvel işi bitirip, öteki kısma devam etme isteğindeyiz.”
“650 kilometre bile az”
İstanbul’daki faal raylı sistem sayısının 250 kilometreler düzeyinde olduğu bilgisini paylaşan İmamoğlu, bu düzeyin düşük olduğuna dikkat çekti. Hedeflenen sayı olan 650 kilometrenin de vakitle yetersiz kalacağının altını çizen İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Şu anda mevcut haliyle, neredeyse üçte biri civarında bir sayıya sahibiz. Ve biz, süratli adımlarla ve bu işi yüzde 51 düzeye getireceğiz. Bugün yaptığımız ve yapacağımız projeler, bir bakmışsınız 5 değil, 10 yıl içerisinde tekrar yetersiz hale gelir. O bakımdan bizim yaptığımız bu işlerin gerçek manada, İstanbul’un geleceğini huzurlu bir sürece kavuşturması için, birebir vakitte İstanbul’un da disiplinli bir biçimde nitekim birebir masada bütün akılların konuşabildiği ve bir ortada karar olabildiği, şeffaf bir idare anlayışıyla sürecin çalışması, düzeneklerin oluşması koşuldur. İnşallah İstanbul’un geleceğini de daima birlikte, en olgun, en hakikat bir biçimde planlayacağız ve İstanbul’umuzu çok yakın bir gelecekte, ulaşımda da huzurlu bir sürece daima birlikte kavuşturmuş olacağız. Lakin bizim için temel buluşma, bu işlerin bitiş günüdür. Vatandaşımızı o metrolara bindirdiğimiz gündür. Umut ediyorum ki, Allah kazasız, belasız, dertsiz bir formda tamamına erdirsin. Bütün işçi dostlarıma, buradaki bütün işçi kardeşlerime ve bütün yüklenicilerimize, bizim çalışma arkadaşlarımıza ve emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum.”
Alpkökin: Eksik modülleri birleştiren bir sınır
İBB Raylı Sistemler Daire Lideri Pelin Alpkökin de aktiflikte yaptığı konuşmada, “Anadolu Yakası’nda vazifeye geldiğinizden beri çalıştırdığımız 8. TBM’İmiz. Çizgimizin işletme senaryosuna bakarsak; Kadıköy’den gelen bir trenimiz, şu an Ulaştırma Bakanlığımız tarafından üretim işleri devam eden Sabiha Gökçen sınırına entegre olup, Sabiha Gökçen Havalimanı’na gidebilecek. Yahut Pendik merkezden binen bir yolcumuz, hiç aktarmasız tekrar Sabiha Gökçen Havalimanı’na gidecek. Tekrar Kadıköy’den binen bir yolcumuz da Tavşantepe’den Kaynarca merkeze kadar hiç aktarmadan gelebilecek. Münasebetiyle aslında Anadolu Yakası’nın ulaşım ağı içerisinde eksik kesimleri birleştiren çok değerli bir çizgimiz bu” bilgilerini paylaştı.
“İSKİ’ye kapalı artırım yapıldı” tezine karşılık
Konuşmaların akabinde şantiye çalışanlarıyla anı fotoğrafı çektiren İmamoğlu, aktifliğin akabinde gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu’nun sorulara verdiği cevaplar şöyle oldu:
İSKİ’ye kapalı artırım yapıldı savı var. AK Parti kümesi, Meclis kararı olmadan kapalı artırım yapıldığını sav ediyor.
“Vatandaştan almadığımız bir verginin KDV’sini ödüyoruz yani şu anda”
“Öyle bir artırım, falan yok. Burada, ne yazık ki daha evvel alınan kararın içerisinde, aslında Meclis’in kararı tam okunduğunda görünecek ki, ‘İlgili kurumlara sorulmak kaydıyla yürürlüğe girmesi’ diye söylenmişti. Biz, ona karşın yürürlüğe sokmuştuk. Lakin daha sonra Sayıştay’ın aldığı karar sonrası, biz, bu türlü bir hakkı kullandırmamamıza karşın, uygulamamamıza karşın, güya uygulamış üzere İSKİ şu ana kadar yalnızca kısacık bir periyotta, tam sayısı şu an söyleyemeyeceğim lakin 150 milyon liranın üzerinde bir vergi borcu bize çıkarttı. Bunu da yapılandırıp, ödemesine başladık. Hasebiyle böylesi bir durumla karşı karşıyayız. Sayıştay’ın burada net, somut bir kararı var. Ve yöntemine nazaran de oradan doğan katma kıymet vergisini bizden tahsil eden bir devlet kurumu var. Vatandaştan almadığımız bir verginin KDV’sini ödüyoruz yani şu anda. Hasebiyle bu bir yasal durum, hukukî bir durum, bizim ferdî aldığımız bir karar değil tek başına. İSKİ idare heyeti bu türlü bir karar almak zorunda kaldı ve uygulamak zorunda kaldı. Münasebetlerini İSKİ esasen basına açıklayacaktır, açıklamıştır diye düşünüyorum.”
“Yaratılan türbülansın değil, metro tünellerinin içindeyim”
Meral Akşener’in açıklamaları var, Mansur Yavaş ve sizin aday olmanıza sıcak baktığı, ‘Hayır’ demeyeceği yönünde…
“Bütün bu tartışmaların dışında bir beşerim ben. Yani ne konuşulur, ne konuşulmaz, ne yazılır, ne çizilir, ne yapılır, ne yapılmaz… Hiç ilgilenmesek de her gün bir biçimde, bizi bu türbülansın içine sokma gayretinde olan bir kısım var. Bir türbülans yaşatılıyor ve bizi de o türbülansın içinde tutmaya çalışıyorlar. Ben, o türbülansın, o tünelin içinde değilim lakin az evvelki metro tünellerinin içerisindeyim ve İstanbul’a hizmet üretmeye çalışıyorum. Ve bu mevzuda ağır bir çalışma içerisindeyiz. Dünyanın en fazla metro üreten kenti durumuna geldik biz; yalnızca iki yılda. Bu başarımızı bütün ülkemiz alkışlıyor. Bizi olumsuz bir biçimde, televizyonda tartışma eforu içinde olan akıllara da tavsiye ediyorum, davet ediyorum. Açık davettir; gelsinler bir gün kendilerini 10 metro sınırımızda birden gezdirelim. E biraz da onları konuşsunlar. Milletimiz, gerçek işlerle muhatap olmak istiyorlar. Onlar da şu an ürettiğimiz hizmetler. Bir de ülkemizin gerçek bir konusu var. O da yoksulluk, işsizlik, döviz artışı, bu artışın yarattığı, ülkemizdeki her vatandaşın üstüne yük bindirdiği maliyetler, kurumların üstüne yük bindirdiği maliyetler… İktisadın gündemi varken, bu gündem dışında öbür bir gündemle süreci yoğurmak isteyen insanlara alet olmayacağım. Benim gündemim İstanbul’a hizmet üretmek, Türkiye’nin gündemi de ekonomik külfetler.”
