Eski Ulusal Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri, emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, kabul edilen tezkereyle ilgili, “Tezkere incelendiğinde, Irak ve Suriye’ye asker gönderilmesinin türel münasebetlerinde rastgele bir sorun olmadığı görülmektedir. Fakat, Irak tezkeresinin Suriye tezkeresi ile birlikte çuval tezkereye dönüştürülmesi ve tezkere ile ‘Yabancı Silahlı Kuvvetlerin Türkiye’de Bulunması’ için Cumhurbaşkanı’na yetki verilmesi son derece vahim ve tehlikelidir” görüşünü aktardı.
Korkusuz muharriri Ahmet Takan’a konuşan Ümit Yalım, Türkiye’nin Irak’taki askeri münasebetini şöyle izah etti:
“Türk askeri, 1926 ve 1946 Mutabakatları ile Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 51. Unsuru gereği, 1990’lı yıllardan bugüne kadar Kuzey Irak’ta konuşlu olarak misyon yapıyor. Gereksinim duyulduğunda Türk birliklerine yakın hava takviyesi veriliyor ve Türk savaş uçakları ABD ile koordine edilerek Irak hava alanını kullanıyor. Kuzey Irak’ta konuşlu birliklerimiz, Kandil Dağı ve sonumuza yakın bölgelerde bulunan PKK terör örgütünün Türkiye’ye yönelik ataklarına karşı kıymetli ölçüde muhafaza sağlıyor. Türk askerinin Irak’ta bulunması hayati değere haiz olup Türkiye’nin güvenliği için harekât muhtaçlığıdır. Türk Askeri’nin Irak’taki mevcudiyeti devam ettirilmelidir.”
“Birliklerimiz Suriye vatandaşlarının göçünü önleyecek biçimde Suriye içinde yine tertiplenmelidir”
Yalım, Suriye ile ilgili görüşlerini de şöyle aktardı:
“Erdoğan ve AKP Hükümetleri, Suriye’de barışı desteklemek yerine muhalifleri ve savaşı destekledi. Suriye’ye yönelik olarak uygulanan yanlış siyasetler nedeniyle milyonlarca Suriyeli Türkiye’ye geldi ve bilhassa güney hudut bölgemizde nüfus yapısı değişti. Fırat Kalkanı, Zeytin Kolu ve Barış Pınarı harekatını icra eden Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye’de denetim noktaları tesis etti. Mevcut durum prestijiyle, askerlerimizin güvenliği için Suriye’deki mevcudiyetimiz devam ettirilmeli ve birliklerimiz Suriye vatandaşlarının göçünü önleyecek biçimde Suriye içinde tekrar tertiplenmelidir.”
“Türkiye’ye binlerce yabancı askerin getirilmesinin önü açıldı”
“Tezkeredeki en sıkıntılı söz, ‘Yabancı Silahlı Kuvvetlerin Türkiye’de Bulunması’ için Cumhurbaşkanı’na yetki verilmesidir” diyen Yalım, devamında şunları kaydetti:
“1 Mart 2003 tarihli Irak tezkeresi tıpkı söz nedeniyle reddedilmişti. Patriot v.b. hava savunma silah sistemlerinin teknisyeni olan yabancı askerler NATO Antlaşması kapsamında Türkiye’ye geliyor. 26 Ekim 2021 tarihli Tezkere ile, silah sistem teknisyeni yabancı askerlerin dışında Türkiye’ye binlerce yabancı askerin getirilmesinin önü açıldı.
“Kılıçdaroğlu kaygılarında haklıdır ancak…”
Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Yabancı askerlerin potinlerinin Türkiye Cumhuriyeti devletinin topraklarını çiğnemesini istemiyoruz. Çıkarın bunu tezkereden. Taliban’ı mı getireceksin? Kim gelecek? Amerikalılar mı, Almanlar mı, Fransızlar mı? Kimi çağıracaksın sen?’ dedi. Kılıçdaroğlu kaygılarında haklıdır. Fakat, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin toprakları, 2004’ten bugüne kadar tam 17 yıldır Yunan askerlerinin postalları ile çiğneniyor. 2004-2016 Yılları ortasında 16 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı, 2016-2020 yılları ortasında 4 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı olmak üzere toplam 20 Türk Adası ve 2 Türk Kayalığı Yunanistan tarafından işgal edildi. Türk adalarında 14 Yunan askeri üssü açıldı ve üslere 6 bin işgalci Yunan askeri yerleştirildi.”
Takan’ın yazısının tamamını okumak için .
