Anne sütü bebekte aşı tesiri oluşturuyor
İSTANBUL – Anne sütünün hem bebek, hem de anne için birçok yararı olduğunu tabir eden Dr. Filiz Albayrak, bebekte aşı tesiri oluşturduğunu söyleyerek, ” Anne sütü bebeği hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı koruyor ve zeka düzeyini arttırıyor” dedi.
Anne sütünün bebekler için ehemmiyetine değinen İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nden Öğr. Gör. Dr. Filiz Albayrak, bebeğin gereksinim duyduğu bütün besin öğelerini anne sütünden alabileceğini söz etti. İçerisindeki esirgeyici hususların bebekte aşı tesiri oluşturduğunu, bağışıklığını kuvvetlendirip bebeği hastalıklara karşı korurken, ileriki yaşlarda da oluşabilecek obeziteye yakalanma riskini düşürdüğünü söyledi. Emziren annenin ise doğum öncesi kilolarına ulaşmasının daha kolay olduğunu belirten Albayrak, “Emzirme anneyi göğüs ve yumurtalık kanserine karşı koruyor” dedi.
“Anne sütü ile beslenen bebekler daha zeki oluyorlar”
Annelerin sağlıklı kuşaklar için bebeklerini kesinlikle emzirmeleri gerektiğini söyleyen Dr. Filiz Albayrak, “Anne sütünün hem bebeğe hem de anneye çok yararı var. Bebeği bir nevi aşılıyor, onu hastalıklara, alerjilere ve enfeksiyonlara karşı koruyor, bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor, zekasını arttırıyor. Anne sütüyle beslenen bebekler yeteri kadar beslenemeyen bebeklere oranla 8 puan daha zeki oluyorlar. Nekrotizan enterokolit dediğimiz bağırsak iç duvar iltihabını ve yeni doğan sarılıklarının oluşmasını engelliyor. Emzirmenin de anneye çok fazla yararı var. Öncelikle bebekle ortasındaki bağı kuvvetlendiriyor. Anneyi göğüs ve yumurtalık kanserine karşı kollayıcı oluyor. Bununla birlikte annenin doğum öncesi kilolarına ulaşması daha kolay oluyor ve şayet aktif emzirirse birinci 6 ay kimi şartlarla birlikte yeni gebeliğin oluşmasına da mahzur olabiliyor” diye konuştu.
Bebeklere mama verilmesinin obeziteyi tetiklediğini kaydeden Albayrak, mevzu hakkında yapılan çalışmalar da olduğunu söyleyerek, ” Bebekliklerinde kilolu ve obez olacağı düşünülen bebeklerin yeteri kadar anne sütü aldığında büyüdüklerinde obez olmadıklarını gösteren sonuçlar var. Mama ile beslenen bebeklerin ise obezite olma riski daha fazla” dedi.
“Günde en az 2-3 litre sıvı alınması anne sütünün oluşması için yeterli”
Annenin gereğince sıvı alması durumunda süt oluşumunun mümkün olduğunu ama annenin istikrarlı ve sağlıklı beslenmesinin sütü daha istikrarlı ve sağlıklı yapacağını lisana getiren Albayrak, “Keçiler kekikli otları tükettiklerinde sütleri ve o sütlerden yapılan peynirleri kekik kokar. Yani anne ne yerse bebeğe sütü ile onu veriyor. Münasebetiyle istikrarlı, sağlıklı, proteinli, sebze-meyve, vitamin-mineral yüklü beslenmesini öneriyoruz. Lakin bu olmadığında bile bedendeki bütün depolar kullanılır ve yeniden süt yapılır. Kıymetli olan annenin sıvısının kâfi olması. Günde en az 2-3 litre sıvı alması anne sütünün oluşması için kâfi. Süt imali zati beyinde başlayıp beyinde biten bir durum. Anne sütünün olacağına inandığında sütü oluyor ‘Ya sütüm olmazsa’ kaygısına kapıldığında da görüyoruz ki annelerin sütü azalıyor” diye konuştu.
“Bebek emzirmek anneleri eski kilolarına kavuşturuyor”
“Anne sütü almayan bebekler hastalıklara karşı savunmasız kalıyorlar”
Gereğince anne sütü ile beslenmeyen çocukların enfeksiyonlara karşı direnç kazanamadığına ve bağışıklık sistemlerinin çok yeterli olmadığına, alerjik rahatsızlıkların ve astım olaylarının daha fazla görüldüğüne vurgu yapan Albayrak, “Bağırsaklarda kolit dediğimiz bağırsak iltihaplanmaları görülüyor. Münasebetiyle anne sütünü her vakit tercih etmeliyiz. Erkenden mamaya başlatmanın bebek için âlâ olduğu sanılıyor. Halbuki bu türlü olmadığını yapılan pek çok çalışma gösterdi. Mama kutularının üzerinde yazan ‘Anne sütüne yaklaştırılmıştır’ tabiri bile anne sütünün bebek için vazgeçilmez olduğunun kanıtıdır” diye konuştu.
“İnek sütü bebekte kansızlığa sebebiyet verebilir”
Açık sütlerin bebekler için önerilmediğini, 2 yaşına kadar yalnızca anne sütünün bebeklere verilmesi gerektiğini aktaran Albayrak, bebeğin emmemesi durumunda inek sütü yerine devam mamalarının kullanılmasının uygun olduğunu söyleyerek, “100 milim inek ve anne sütündeki demir ölçüsü birebir. Fakat anne sütünde demirin çabucak hemen tamamı bebeğe kazandırılırken, inek sütünde demir emilimi çok az. Münasebetiyle da bebeklerde anemi yani kansızlık gelişebiliyor. Bununla birlikte bebeklerde 4. aydan itibaren kansızlık için damlalara başlanabiliyor. Erken periyotta inek sütüne başlatılan bebekte kansızlık ve alerjik tepkilerin geliştiği görülüyor. Ancak darda kalınıp, inek sütü verilecekse inek sütünü olduğu üzere değil, sulandırarak bebeğe vermek lazım. Bunun ölçüsü de 2 ölçü suya 1 ölçü süt eklenmesi formunda olabilir. Bunun dışında nişasta ve pirinç unu ile yapılan mamaların sindirimi de bebek için kolay değil. Bunlarla yapılan mamalar bebeği uzun müddet tok meblağ. Bebek açlık hissetmeyeceği için de anne göğsünü uzun mühlet emmez. Böylelikle emzirmeyen annenin sütü azalır” biçiminde konuştu.
“Doğumdan çabucak sonraki bebeklerini emzirsinler”
Annelerin hamileliklerinde emzirmeyle ilgili kesinlikle eğitim almaları gerektiğini lisana getiren Albayrak, “Anneler doğuma gittiklerinde başlarında ‘Bebeğimi emzireceğim, sütüm de olacak’ bilgisini sindirmiş olsunlar. Doğumdan çabucak sonraki birinci yarım saat içinde bebeklerini emzirsinler. Birinci 6 ay anne sütü, anne sütü dışında su da dahil hiçbir besin vermesinler. Anne sütü bebeğin su muhtaçlığı olduğunda sulanıyor. Zati bebeğin midesi ufak olduğu için su verilmemeli. Bebek 2 yudum su içtiğinde bile doygunluk hissedeceği için annesini emmek istemeyecektir. Kâfi ölçüde anne sütü alamadığı için de gelişimi etkilenecektir. Suyla bebeğe mikrop kaptırma riski de çok fazla. Su verilen bebekler amipli dizanteriden yoğum bakıma dahi alınabiliyor. Münasebetiyle birinci 6 ay yalnızca anne sütü, 6 aydan sonra da 2 yaşına kadar ek besinlerle anne sütüne kesinlikle devam edilmesini öneriyorum” diyerek kelamlarını sonlandırdı.
