Yüz yüze eğitimin pandemi şartlarında devam ettiği okullarda ortaya çıkan hijyen sıkıntıları, Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerine de yansıdı. Muhalefet milletvekilleri, birçok okulda hijyen materyalleri için para toplandığını ve paklık vazifelilerinin yetersiz kaldığını argüman ederken Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer de, paklık çalışanı sayısının geçen seneye nazaran düşük kaldığını kabul etti. İkinci periyotta 10 bin işçi desteği yapılacağını belirten Özer, ek ödenek gönderilmediği argümanları ile ilgili ise, “722 milyon TL’yi tüm okullarımıza gönderdik, şayet bir yerde, okulda maske, dezenfektan yahut paklık gereciyle ilgili para toplandığıyla ilgili bir şey varsa lütfen bize haber verin” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komitesi, Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçesini görüşmek üzere evvelki gün bir ortaya geldi. 12 saati aşan toplantının akabinde 274 milyar 384 milyon 474 bin TL’lik MEB bütçesi kabul edildi. Bütçe görüşmelerinde yüz yüze eğitimin pandemi şartlarında devam ettiği okullarda ortaya çıkan hijyen meseleleri gündeme geldi.
Ek ödenek gönderilmeyen okullar var tezi
İstanbul’da bir saha çalışması yaptıklarını belirten ve hala 40 kişilik sınıflar bulunduğunu belirten CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, tekrar İstanbul’da hala ek ödenek gönderilmeyen okulların bulunduğunu tabir etti. Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Özdemir’in tezleri ile ilgili şunları söyledi:
“Hakikaten birtakım şeyleri anlamakta zahmet çekiyorum. 722 milyon TL’yi tüm okullarımıza gönderdik, şayet bir yerde, okulda maske, dezenfektan yahut paklık gereciyle ilgili para toplandığıyla ilgili bir şey varsa lütfen bize haber verin. Gerçekten lütfen haber verin zira her okulun gereksinimiyle ilgili kaynağı biz okullarımıza ulaştırdık. Yani top top kağıt, kırtasiye, fotokopi, bunlarla ilgili artık bunları biz konuşmuyoruz, kaynakla ilgili hiçbir ıstırabımız yok. Biz bir yıldan beri öğrencilerimizin maske ve dezenfektan gereksinimlerini fiyatsız karşılıyoruz.”
‘5 milyar TL’ artıralım önergesi reddedildi
Muhalefet milletvekilleri, okullarda paklık vazifelisi sayısının yetersiz kaldığını ve bunun için velilerden para toplandığı savlarını da lisana getirdi. HDP’li milletvekilleri Garo Paylan, Necdet İpek ve Erol Katırcıoğlu, velilerden para toplandığı gerekçesiyle bakanlığın sarf materyallerle paklık materyallerine ayıracağı bütçesinin 5 milyar TL artırılması için önerge sundu.
Önergenin münasebetini açıklayan Paylan, şunları söyledi:
“Sayın Bakan, siz okullarda para toplanmadığını argüman ettiniz lakin bize binlerce şikayet geliyor. Okullarımızda A4 kağıt yok, fotokopi makinesinin kartuşu yok. Paklık materyali yok diye velilerimizden kayıt parası ismi altında okul aile birlikleri ve idareler tarafından para toplanıyor. Bütçenize baktığımda sadece bu sarf için 2.4 milyar TL kaynak gördüm, yani öğrenci başına 15 TL kaynak ayırmışsınız. Bir aya vursanız, 1 TL 25 kuruş yapar, bununla tuvalet kağıdı, paklık gereci alınmaz. Ne yapıyorlar, velilerimizden para topluyorlar. Bu manada bütçenizin 5 milyar TL artırılmasını ve tüm sarf gereçlerinin, paklık gereçlerinin bu bütçeden karşılanmasını öneriyoruz.”
HDP’lilerin önergesi, oy çokluğuyla reddedilirken Bakan Özer, argümanlara cevap verdi.
Özer: İkinci periyot destek yapacağız
Özer, 57 bin 108 okulda 71 bin takımlı temizlikçinin bulunduğunu belirterek, İŞKUR Toplum Faydasına Programlar (TYP) kapsamında da Çalışma Bakanlığından 42 bin TYP’li paklık elemanı aldıklarını söyledi. Bu sayının geçtiğimiz seneye nazaran düşük kaldığı açıklamasını yapan Özer, şunları söyledi: “Ama tüm okullarımıza temizlikle ilgili her türlü takviyemizi gönderdik. Bu ortalarda Çalışma Bakanımızla daha evvelden görüşmüştük, ikinci periyoda paklık elemanına destek yapılması ile ilgili Sayın Bakanımızla da mutabık kaldık, onun muştusunu de buradan vermek isterim. İkinci periyoda TYP’den (İŞKUR Toplum Faydasına Programlar) 10 bin paklık elemanımızı daha okullarımıza inşallah kavuşturacağız.”
Devr-i sabık yaratıyormuşum algılamalar oldu
Sayıştay bulguları ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Özer, şunları söyledi:
“Tüm savlarla ilgili olarak, Teftiş Heyetini ve iç kontrol ünitesini bulgulardan sonra devreye soktuk. Hatta bu süreç güya ben devr-i sabık yaratıyormuşum üzere kamuoyunda algılamalar oldu. Sayıştay 2020 Kontrol Raporu kapsamında Hayat Uzunluğu Öğrenme Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilen hızlandırılmış eğitim programı kırtasiye setleri ve halk eğitim merkezleri paklık materyalleri ihaleleriyle ilgili olarak yetkililer hakkında Bakanlık maarif müfettişlerince yürütülen inceleme, soruşturma sonucunda sorumluluğu tespit edilen işçi hakkında disiplin, mali ve idari taraftan teklifler getirilmiş, hususun isimli istikametten kıymetlendirilmesi emeliyle da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına kabahat duyurusunda bulunulmuştur. Öte yandan 18 Temmuz 2020 tarihli ve 31189 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ulusal Eğitim Bakanlığı İşçisinin Vazifede Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliği’nin 23’üncü hususu yine düzenlendi ve bu düzenlemeden sonra ilçe ulusal eğitim müdürlüğü takımına yapılan atamalar düzenleme kapsamında yapıldı.”
“Ben 5 yaşı zarurî yapacağız demedim”
Bakan Özer, okul öncesi eğitimle ilgili ise şu değerlendirmelerde bulundu:
“3 yaş kümesindeki okullaşma oranı yüzde 14, biz yüzde 50’ye çıkarmak istiyoruz, 4 yaş kümesindeki okullaşma oranı yüzde 35, yüzde 70’e çıkarmak istiyoruz ve 5 yaşındaki okullaşma oranı yüzde 78, biz bunu yüzde 100’e çıkarmak istiyoruz. Şunu hiçbir vakit tabir etmedim ben, “Milli Eğitim Bakanlığı olarak 5 yaşı zarurî yapacağız” diye hiçbir sözüm olmadı. Bu, biliyorsunuz Meclisin takdirindedir, yasa çıkarmak; Meclis’in takdirinde, çıkarır, biz onunla ilgili gerekli her türlü hazırlığı yaparız. Biraz evvel kimi vekillerimiz bunlarla ilgili bunların bir retorik olduğu, somut adımların nasıl atılıp atılmayacağıyla ilgili örneklerden bahsetti. Ben konuşmamda bahsettim, ikinci periyoda 5 bin tane ana sınıfını yetiştireceğiz ve 5 yaştaki yüzde 78 olan okullaşma oranını yüzde 85’e çıkaracağız. 2022 yılının sonunda 3 bin tane anaokulunu,, 40 bin tane de ana sınıfını yapabilecek durumdayız.”
Eğitim-İş: Her okula bir paklık vazifelisi düşmüyor
Öte yandan bütçede paklık çalışanı tartışmalarına ait T24’ün sorularını yanıtlayan Eğitim-İş Sendikası İdare Heyeti Üyesi Orhan Yılıdırım da, Bakanlığın okulların hijyen muhtaçlığı için sadece 600 milyon TL ayırdığını fakat yurt dışında FETÖ’den alınan okullara yönelik Türkiye Maarif Vakfı’na 1.5 milyar TL kaynak ayrıldığına dikkat çekti. Yıldırım, şunları söyledi:
“Bakanlık, İŞKUR’dan sağladığı paklık çalışanlarını bile geç işe başlattı. Pandemi ve bulaş riskinin devam ettiği bir devirde her okula ortalama bir paklık vazifelisi bile düşmüyor. Ayrıyeten bahsettikleri sayı, özel okulları kapsıyor mu bunu da bilmiyoruz. Şayet böyleyse durum daha da vahim. Ayrıyeten alandan aldığımız bilgiler ışığında söylüyoruz. Okulların birçoğunda okul aile birlikleri, dışarıdan mutabakatlarla okulların paklık gereksinimlerini gideriyor. Bakanlığın elindeki çalışanla, okulların hijyen koşullarını sağlaması mümkün değil. Haftada bir kez bile o sınıfların hijyen koşullarını yerine getiremiyorlar. Ulusal Eğitim Bakanlığı, yabancı ülkelerde FETÖ’den alınan okullara, Türkiye Maarif Vakfı’na 1.5 milyar TL ayırıyor lakin kendi çocukları için sadece 600 milyon TL ayırıyor. Kendi çocuklarımızdan esirgenen paralar, diğer ülkelerin çocuklarına harcanıyor. Halbu ki; evvel kendi ülkemizin çocukları, artarsa, ekonomimiz çok uygunsa fakat öteki ülkelerde çocuklara verilmeli.”
