GÜZEL Parti Genel Lideri Meral Akşener, aylardır, “HDP’yi Pkk‘nın yanında konumlandırıyoruz”, “HDP, PKK ile ortasına ara koymalıdır” dediklerini söyledi.
Akşener, partisinin Tbmm Küme Toplantısı’ndaki konuşmasında, Türkiye’de bayan olmanın güç olduğu günlerden geçtiklerini, her gün bir bayanın yaşadığı zorluklarla çaba ederken hayatını kaybettiğini kaydetti.
Bu yüzden bıkmadan usanmadan, “İstanbul Kontratı yaşatır” diyeceklerini vurgulayan Akşener, şöyle devam etti:
“Hayat kurtaracağını bildiğimiz için ‘yaşatır’ diyoruz. Zira İstanbul Kontratı, adım adım ‘geliyorum’ diyen cinayetleri önleyici bir mukaveledir. Şiddet tehdidi altındaki bayanların etrafına müdafaa kalkanı oluşturan bir mukaveledir. Şiddete meyilli olanları toplumdan ayıklayıp bayanları sakınan bir mukaveledir. Tam olarak uygulanmış olsaydı şimdiye kadar yüzlerce bayanı şiddetten korumuş olacak olan mukaveledir. Fakat ülkeyi yönetenler hiç utanmadan ve zerre sıkılmadan İstanbul Mukavelesi’ni yırtıp attılar. Bu ülkenin bayanları yerine birkaç Taliban kafalının aklına uymayı tercih ettiler. 21’inci yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten şu zihniyete bakar mısınız?”
Akşener, iktidarın, uzun vakittir “destansı başarısızlıklarının” sorumluluğunu üstlenmek yerine üzerini kapatmak için uğraştığını, bunun için de en kolay yolu seçtiğini, çabucak suçlayacak birini bulup nefret lisanına ve kutuplaşmaya sığındığını savundu. Akşener, “Gün geliyor geçmişi, gün geliyor bürokratları, gün geliyor muhalefeti suçluyor. Hatta gün geliyor suratını alamayıp milletimizi bile suçluyor. Lakin başarısızlıklarıyla yüzleşmeyi ve gerçekleri görmeyi ısrarla reddediyor. Bu garip bakış açısının duayen ismi Sayın Erdoğan, sarayında uçan Türkiye masallarıyla oyalanırken Türkiye’nin gerçekleri karşısında sesini çıkartan herkes ya yalancı ya terörist ya da hain ilan ediliyor. Ancak biz artık şerbetlendik. Artık bu dümenleri tanıyoruz. Biz bu utanmazlığı artık ezbere biliyoruz. Dün ‘milletin adamıyım’ diyenlerin bugün millete nasıl sırt çevirdiğini tüm çıplaklığıyla görüyoruz. Onun için de artık şaşırmıyoruz.” sözünü kullandı.
“Siirt’teki Kürt’ün gündemi yokluk ve yoksulluk”
Siirt ve Batman’daki seyahatlerine değinen Akşener, Siirt’te bir vatandaşla yaşadığı “Kürdistan” diyaloğunu hatırlattı.
Akşener, AK Parti ve küçük ortağının, kendilerinin milletle temasımızdan çok rahatsız olduğunu öne sürerek şunları kaydetti:
“Millet bizi çağırıyor, onları da doğal olarak kaşıntı tutuyor. O nedenle bizim bu ziyaretlerimizi, kendilerince baltalamak için her yolu deniyorlar. Gün oluyor, Cengiz İnşaat çalışanlarına para verip slogan attırıyorlar. Gün oluyor esnafa önden insan yerleştirip, propaganda yaptırıyorlar. Hatta gün oluyor, bizimle konuşan vatandaşlarımıza bile tebelleş oluyorlar. Havuz medyası da bunları çekebilmek için ortamda hazır bulunuyor. Yalnız bu sefer değişik bir şey oldu: Siirt’te her zamanki AK Parti atraksiyonunun dışında bu kere da bir HDP çalışanı ziyaret ettiğimiz bir esnafa gelip ‘Burası Kürdistan’ dedi. Birden İçişleri Bakanı ve küçük ortak mensupları şoke olmuş bir biçimde feveran etmeye başladı. Neymiş? Nasıl olur da ‘burası Kürdistan’ dermiş. Neye şaşırıyorsunuz sayınlar? Söylesenize, neye şaşırıyorsunuz? Bu kişi, bir HDP çalışanı. Biz aylardır ne söylüyoruz; ‘HDP’yi PKK’nın yanında konumlandırıyoruz’ diyoruz. ‘HDP, PKK ile ortasına aralık koymalıdır’ diyoruz. ‘Kürdistan’ söylemi kimin; terör örgütünün. Münasebetiyle bu durumda bizim açımızdan şaşırtan bir şey yok. Lakin işin asıl acınası tarafı ne biliyor musunuz? Cumhur İttifakı mensupları, yalnızca bize sallayacaklar diye PKK’nın ajandasını Türkiye’nin gündemine taşıdılar. Cumadan beri Kürdistan aşağı, Kürdistan üst.”
Akşener, Siirt’teki Kürt’ün gündeminin; yokluk, yoksulluk ve işsizlik olduğunu fakat iktidarın bu mevzuları konuşmak yerine terör örgütü PKK’nın elebaşının gündemini konuştuğunu savundu.
“Terör örgütünün değirmenine su taşımaktan vazgeçilsin”
Batman’daki vatandaşın, geçim kederinde olduğunu fakat iktidarın hamaset peşinde koştuğunu ileri süren Akşener, “Yazıktır, günahtır. Cumadan çarşambaya kaç gündür PKK’nın gündemini konuşan iktidar mensupları ve PKK’lıların telaffuzunu gündeme getiren iktidar mensubu yöneticileri var. Bu türlü cıvıklığa, akılsızlığa inanmıyorum. Sayın Bahçeli’yle, Abdullah Öcalan ortasındaki mektup arkadaşlığını zati biliyorduk. Sayın Soylu’nun da bu sistemin bir paydaşı olduğunu bu olayla öğrenmiş olduk. Bu vesileyle bu arkadaşları terör örgütünün değirmenine su taşımaktan hemen vazgeçmeye ve PKK’nın değil, milletimizin gündemini konuşmaya davet ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
-“Aynı hürmet bana ve partime gösterilmiyor”
MHP’den ayrıldığını hatırlatan Akşener, ayrıldığı partinin fikrine ve mensuplarına duyduğu hürmetten ötürü hiç kimseye saygısızlık yapmadığını lakin tıpkı tutumun kendisine ve partisine gösterilmediğini söyledi.
Akşener, “Bu arkadaşlar, verdiğim yanıtı gereğince sert bulmamış. Vah vah, çok üzüldüm hakikaten. Bir şeyin açıkça bilinmesini istiyorum. Onlar, istedikleri dümeni çevirsinler. Biz milletimizle buluşmaktan vazgeçmeyeceğiz. Onlar, istedikleri kadar olay çıkartsınlar. Biz Siirtlinin, Batmanlının kaygısını konuşmaya devam edeceğiz. Onlar, istedikleri kadar milletimizi bölmeye çalışsınlar. Biz birleştirmeyi sürdüreceğiz. Onlar, istedikleri hamaseti yapsınlar. Biz, bu memlekette Kürt’le Türk’ün karşı karşıya getirilmesine paydaş olmayacağız. Kimse kusura bakmasın.” dedi.
Siirt ve Batman’da esnafın kendisine ilettiği şikayetleri anlatan Akşener, bölgede kuyumcuların, altınlarını satmak yerine kiraya vermeye başladığını öne sürdü.
Akşener, “Daha evvel meskenini geçindirmek için alyansını satanları, 1974’ten kalma altınlarını bozduranları, çocuğuna bayram yaşatmak için küpesini satan anneyi duymuştuk. Artık de insanlarımızın altın kiralamaya başladığını öğrendik. Milletimize bunları layık görenlere yazıklar olsun.” diye konuştu.
“Hükümet kuraklığı mazeret gösteriyor”
Akşener, iktidarın, üretime devam eden çiftçilere salgın devrinde bile sahip çıkmadığını, tarım siyasetinin adeta bir tutarsızlık siyasetine dönüştüğünü ileri sürdü.
Fındıkta hükümetin açıkladığı 26,5 liralık fiyatın, üreticinin maliyetinin bile altında kaldığını tabir eden Akşener, yalnızca fındıkta değil; buğday, arpa, mercimek ve nohut için de birebir şeylerin geçerli olduğunu, hükümetin kuraklığı mazeret olarak gösterdiğini savundu.
AK Parti iktidarı periyodunda 2015’ten beri ihraç edilen şekerden daha fazlasının ithal edilmeye başlandığını sav eden Akşener, “İktidardakilere seslenmek istiyorum: En son devlete ilişkin TÜRKŞEKER’e kesilen ceza var, bilmiyoruz sanmayın. Girdi maliyetlerindeki artış yüzünden fiyatlar artmasın diye TÜRKŞEKER’in artırım yapmasına pürüz olarak ne yapmaya çalışıyorsunuz? Pancar Kooperatifleri’ne ilişkin olan şeker fabrikalarını da batırmaya mı çalışıyorsunuz?” sorularını yöneltti.
Çiftçilerin problemlerini anlatan Akşener, konuşmasının bir kısmında Osmaniye’de çiftçilik yapan Vedat Çetin Kaya isimli bir çiftçiyi kürsüye davet etti.
Kaya’nın konuşmasından sonra kelamlarına kaldığı yerden devam eden Akşener, hükümetin iktisat siyasetlerini eleştirdi.
GÜZEL Parti Genel Lideri Akşener, kelamlarına şöyle devam etti:
“Sayın Erdoğan, geçen yılın sonunda iktisat ıslahat paketini açıklarken akıl ve sağduyu üzere, fiyat istikrarını da bir kenara koyduklarını söylemişti. Pekala o günden bu yana ne oldu? Merkez Bankası Lideri misyonundan alındı, Hazine ve Maliye Bakanı’nı uzun müddettir gören yok, enflasyon da aldı başını gidiyor. Lakin hakkını yemeyelim. Dünyada bu akıl dolu stratejiyi uygulayarak ‘fiyat istikrarını bir kenara koyuyoruz’ diyen, öbür ülkeler de var. Mesela, Venezuela, Arjantin, İran, Sudan, Lübnan ve Surinam, Zimbabve, Etiyopya ve Angola. Listenin hoşluğuna bakar mısınız? Her ülke, iktisatta başlı başına bir muvaffakiyet öyküsü. İşte size büyük ekonomist Sayın Erdoğan’ın iktisat vizyonu. İşte size AK Parti’nin ülkemizi soktuğu bir öteki övünülesi liste. Kıskananlar çatlasın. Sayın Erdoğan, görüyorum ki okulda kimi branş derslerini belirli ki kopyayla geçmişsin.”
Bu ortada konuşması sırasında terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’dan bahsederken “Sayın” sözü kullanan Akşener, daha sonra salonda bulunanlardan gelen ihtarlar üzerine, bu hitaptan ötürü özür diledi. Akşener, terör örgütü elebaşına bu türlü bir söz kullanmayacağını, bunun sehven olduğunu belirtti.
Akşener, GÜZEL Partiye katılanlara, parti rozetlerini taktı.
