Türk sinemasının gelmiş geçmiş en büyük oyuncularından biri olan Kemal Sunal, 77. doğum gününde anılıyor. Unutulmaz sinemalarıyla hala milyonları kahkahaya boğan efsane ile ilgili Kemal Sunal ne vakit öldü, Kemal Sunal’ın vefat sebebi nedir üzere hususlar araştırılıyor.
KEMAL SUNAL NE VAKİT ÖLDÜ?
Sunal, ferdî hayatı ve mesleği boyunca yaptığı seyahatlerde sürekli kara taşıtlarını tercih etmiş, uçak ve deniz taşıtlarından korktuğunu lisana getirmiştir.Çeşitli şenliklerde, ödül merasimlerine kara taşıtıyla yetişemeyen sanatkarın uçak fobisi, ömrü boyunca yenemediği bir korkusu olarak kalmıştır. 3 Temmuz 2000 tarihinde, Balalayka isimli sinemanın çekimleri için bindiği Trabzon uçağında geçirdiği kalp krizi sonucu 55 yaşında öldü. Vefatına bir dizi ihmaller zincirinin neden olduğu düşünülmektedir. Zeki Alasya, Sunal’ın vefatıyla ilgili görüşünü şöyle lisana getirmiştir:
“Kimseleri sinemanın çekileceği yere otobüsle gitmek ıstırabında bırakmamak için kendini zorlayarak bindi o uçağa, imkânı yok binmez.”
Milliyet ve Hürriyet gazetelerinin haberine nazaran, uçaktaki işçi birinci yardım konusunda bilgisizdi ve çağrılan ambulansta tabip yoktu. “International Hospital” hastanesine kaldırılan sanatkarın hekimi, Sunal’ın kalp rahatsızlığı olduğunu lisana getirmiş ve kalp ilaçları kullandığını açıklamıştır. NTV’nin haberine nazaran, Kemal Sunal’la birebir uçakta bulunan DSP İstanbul milletvekili Erol Al, sanatkarın mevtinde ağır ihmal ve tedbirsizlik olduğunu belirtmiştir. Uçağın kabin takımı, sanatkara tıbbi müdahalede bulunamadıklarını belirterek, “bunun için eğitimimiz yok, sadece rahatlatmaya çalıştık” açıklamasını yapmıştır. Sıhhat takımlarının uçağa 12 dakikada ulaşması ve sanatkarın 35 dakika sonra uçaktan indirilip hastaneye götürülmesi üzere hususlarda DHMİ ve Medline çeşitli açıklamalarda bulunmuştur. Bu açıklamaların ve havalimanındaki sıhhat önlemlerinin yetersiz olduğu düşünülmektedir.
Sanatçı için birinci merasim, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenmiştir. Bu merasim, sanatkarın naaşının 08.30’da sahneye getirilmesiyle başlamış, ailenin yerini almasıyla birlikte 09.45’te büyük salonda büyük ekranda sanatkarın sinemalarından kısımlar gösterilmiş, sanatçı dostları ve sevenleri naaşının başında hürmet duruşunda bulunmuştur.
AKM’den polis bandosuyla Teşvikiye Camii’ne götürülmek için çıkarılan Sunal’ın naaşına, gümrük koruma memurları da eşlik etmiştir. 1999’da çekilen Propaganda sinemasında “Gümrük Koruma Memuru Mehdi” karakterini canlandıran Sunal’ın oğlu ile sinemada çekilmiş bir fotoğrafını İstanbul Gümrük Koruma Başmüdürlüğünden altı memur taşımıştır. Taksim’den Teşvikiye Camii’ne kadar kortej oluşturan sevenleri, ağır ilgi sebebiyle Cami’ye ulaşmakta zorlanmıştır. Öğlen namazının ardından kılınan cenaze namazında, ağır ilgi sebebiyle polis güvenlik tedbiri almış, gümrük koruma memurları tabutun başında hürmet nöbeti tutmuştur. Cenaze namazının akabinde eller üzerinde Rumeli caddesine kadar taşınan sanatkarın naaşı, buradan sonra araca konulmuş ve Zincirlikuyu Mezarlığı’na hakikat yola çıkmıştır.
VEFATINDAN SONRA
Vefatının akabinde anısını yaşatmak için çeşitli kurum ve yerleşkelere ismi verilmiştir. 11 Kasım 2014 tarihinde Google, Türkçe arama motorunda Kemal Sunal’ın doğum günü sebebi ile özel doodle hazırlayarak yayınlamıştır 3 Temmuz 2015 tarihinde İETT, vefa durakları kapsamında Kemal Sunal ismini taşıyan durağı düzenlemiştir
EKRAN KİŞİLİĞİ VE MİRASI
Sunal’ın oynadığı sinemalardaki karakterlerinin genel özelliği haksızlıkların karşısında duran, uygunluğu ve saflığı yüzünden başına daima iş açılan, zekâsıyla kötülerle gayret eden ve insanlara yanlışsız yolu gösterip hep “gülen” adamdır. Kendisini “çok az konuşan, çok soğuk bir adamım”diyerek tanımlayan Sunal’ın sinema izleyicileri tarafından benimsenmesi ve sevilmesinin en büyük sebeplerinden birisi, sinemaların çekildiği devirlerde yaşanan sosyolojik-sosyoekonomik ve siyasi gelişmelerin sinemalarında yer almasıdır. Artırımlar, insanları dolandıran bireyler, geçim derdi, işsizlik, göç ve töre üzere bahislerin sinemasında işlenmiş olması, sinemalarına birçok mana daha kazandırmaktadır. Bunlar, güldürü içerisinde toplumsal iletiler vermek ve kimi hususları mizahi lisanla eleştirmektir. Sunal, güldürü sinemalarının yanı sıra dram sinemalarında yer almış, lakin oynadığı tüm sinemalarda “halkın içinden”, “içimizden biri” imajını korudu. Birebir vakitte öğretmenden bekçiye, kapıcılıktan çöpçüye kadar birçok karakteri oynayarak beğeni kazandı.
