Mersin’in Gülnar ilçesinde, Yağal ailesinin kayıp kızları Müslüme’yi (3) arama çalışmalarında, 8’inci güne girildi. Ortaya atılan tüm argümanları araştıran jandarma, ortalarında aile üyelerinin de olduğu 100’e yakın kişinin tabirine başvurdu. 3 yaşındaki Müslüme’yi arama çalışmaları devam ederken, bir kayanın üzerinde kan izi bulunduğu aktarıldı.
Kış mevsimi nedeniyle konaklamak için Mersin’e göç eden Sarıkeçili Yörükleri’nden Yağal ailesi 10 Kasım’da Yanışlı’daki yaylada çadırları kurarken, 3 yaşındaki kızları Müslüme kayboldu. Yetkililere haber verilmesi üzerine dağlık ve ormanlık alanda AFAD, itfaiye, jandarma, komando ve çeşitli belediye grupları tarafından bir haftadır arama çalışmaları yürütülüyor.
Bugüne kadar küçük kızdan ize rastlanılmazken, jandarma takımları, ortaya atılan tüm argümanları mercek altına aldı. Müslüme’nin kaybolduğu yere hiç getirilmediği istikametindeki argüman, görgü şahitlerinin sözü ile çürütüldü. Bir taş üzerinde saptanan kan lekesinden alınan numune ise tahlil için İsimli Tıp Kurumu’na gönderildi, aile üyelerinden de örnek alındı. Aramaların 6’ncı gününde, Müslüme’nin ayak izinin olduğu ileri sürülen bölgede de AFAD grupları, termal kameralar ile inceleme yaptı. İzlerin, hayvan ayak izi olduğu saptandı.
Dik yamaçlara halatla inildi
Çalışmalarını sürdüren AKUT ve AFAD takımları, Müslüme’nin kaybolduğu bölgedeki kanyonda sarp ve dik yamaçlara halatlarla indi. Neredeyse her taşın ve ağacın altı didik didik edildi. Jandarma ayrıyeten Müslüme’nin aile üyelerinin de ortalarında olduğu 100’e yakın kişinin sözünü aldı. Takımlar, tabirler ortasında çelişki olup olmadığını da inceliyor.
Baba Mehmet Yağal’ın “Husumetlilerimiz var” açıklaması ile 20 kilometrelik alanın havadan ve karadan taranmasına karşın Müslüme’den iz bulunamaması, kaçırılma ihtimalini güçlendirdi.
Yörüklerden aileye dayanak
Öte yandan bölgeye gelerek, acılı baba Mehmet ve anne Selvi Yağal ile görüşen Yörük-Türkmen Vakfı Mersin Şube Lider Yardımcı ve Taşeli Yörükleri Derneği Lider Yardımcısı ve avukat Şerife Arıcı Yıldız, “Olayı hem bir toplumsal dayanışma hem de bir hukukçu sorumluluğuyla takip ediyoruz. Müslüme hepimizin yavrusuydu, bu dağların kızıydı. Acısı, hepimizin yüreğini çöktü. Birinci günden bugüne bekleyişimiz; artık heyecanın ötesinde, telaşa dönüştü. Müslüme’nin bulunması için bu çalışmaların takipçisi olacağız” dedi.
Soruşturma savcı ile görüştüğünü açıklayan Şerife Arıcı Yıldız, “Buraya gelmeden evvel Gülnar Adliyesi’nde soruşturma savcısı ile görüştük. Soruşturmanın seyri hakkında bilgi aldık. Savcımız sağ olsun, hukukun sonlarını zorlayarak gerçeği ortaya çıkarmak için soruşturmayı çok boyutlu olarak derinlemesine sürdürdüğünü bize izah etti. Burada hayli geniş bir takımla yürütülen çok samimi bir uğraş var ancak artık biraz yorgunluk, üzüntü ve ıstırap var. Buna karşın dualarımız Müslüme için. Dileriz ona beklediğimiz üzere kavuşuruz, korktuğumuz başına gelmemiştir. Hiçbir çocuğun, ailenin bunu yaşamasını istemiyoruz” diye konuştu.
