DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Cumhurbaşkanı ve AKP genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’a tenkitlerde bulundu. “Katarla, Birleşik Arap Emirlikleri’yle bağlar daima ‘Dolar’. Herhalde bu ülkelere bakınca Sayın Erdoğan’ın gözlerinde dolar işareti oluşuyor. Gözü diğer bir şey görmüyor. Varsa yoksa para” diyen Babacan, “Bu ülkenin onuru, haysiyeti var. Her şey para değil. Buralardan gelecek paralarla bu ülkenin iktisadı düzelmez. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti sağdan soldan para dilenir duruma düştü” tabirlerini kullandı. Babacan, Erdoğan’a, “Gidip öteki ülkelerin önünde boynunu eğerek, para isteyerek bu dünyada prestij sahibi olamazsın” diye seslendi.
Çanakkale’de partisinin Yenice ilçe kongresinde konuşan Babacan, şu sözleri kullandı:
“Katarla, Birleşik Arap Emirlikleri’yle alakalar daima ‘Dolar’. Herhalde bu ülkelere bakınca Sayın Erdoğan’ın gözlerinde dolar işareti oluşuyor. Gözü diğer bir şey görmüyor. Varsa yoksa para. Bu ülkenin onuru, haysiyeti var. Her şey para değil. Buralardan gelecek paralarla bu ülkenin iktisadı düzelmez. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti sağdan soldan para dilenir duruma düştü.”
“Boynunu eğerek, para isteyerek dünyada prestij sahibi olamazsın”
“En kıymetli özellikleri U dönüşü yapmak”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Birleşik Arap Emirlikleri’yle ilgili eski ve yeni tabirlerini izleten Babacan şunları söyledi:
“Bu ülkeyi açık açık 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünü desteklemekle suçluyorlar. O denli affedilecek üzere bir şey değil. Bu suçlamayı tam beş yıl boyunca sürdürüyorlar. Fakat, daha sonra bir de baktık, Sayın Erdoğan tam bir U dönüşü yaptı. En değerli özellikleri U dönüşü, zikzak yapmak, yalpalamak. Ne diyor? ‘Çatlasanız da patlasanız da’ diyor. Alakayı bozan, onları itham eden sizsiniz. Kim çatlıyor? Bugünkü Erdoğan, ‘Altı ay evvelki Erdoğan çatlasa da patlasa da ben bu işi düzelteceğim’ mi demek istiyor?”
“Büyük yalpa yapıp, hiçbir izahatta bulunmadan devam edemezsiniz”
“BAE ile ilgili sözlerinizden hangisi hakikat? Yakın tarihimizin en kanlı gecesinin, 251 insanımızın şehit olmasıyla, binlerce insanımızın gazi olmasıyla sonuçlanan darbe teşebbüsünün ardında olan bir ülke ise siz hangi hakla bu ülkeyi resmî merasimle karşılıyorsunuz? Değilse, açık açık ‘Biz doğruyu söylemedik, yanılmışız, BAE’nin 15 Temmuz’a hiçbir dahli yokmuş. Özür dileriz’ deyin. Sıkıntı paraysa, onu da açıklayın. ‘Öyle çaresiz duruma düştük ki, denize düşen yılana sarılır. Bu ülkeden gelecek paralara çok gereksinimimiz var ki 15 Temmuz’a bir sünger çekiyoruz’ deyin. Bir şey deyin yahu. Bu kadar büyük yalpa yapıp, hiçbir izahatta bulunmadan devam edemezsiniz.”
“İnsanlar sokağa yanar-döner bağlantılarınızda kullanın diye çıkmadı”
“15 Temmuz, tüm halkımızın sokaklarda kazandığı bir demokrasi başarısıdır. Bunu siz, daha sonra yanar-döner bağlantılarınızda kullanın diye çıkmadı o gece beşerler sokağa. Millet o gece sokağa siz bunu istismar edin diye dökülmedi. 251 şehidimiz canlarını bunun için feda etmedi. Canı değerine kurtardıkları demokrasimizi küçük düşürmeye hakkınız yok.”
“En stratejik tesislerimize küçük bedeller karşılığında bu ülkeleri ortak etme niyetinden bahsediyoruz”
“Fransa, BAE’ye ziyaretinde ‘80 uçak satacağız, 7000 kişilik istihdam oluşturacak’ dedi. Yüksek teknoloji satıyor. Sayın Erdoğan’dan bunları duyuyor muyuz? Yalnızca SWAP mutabakatı, dolar… ‘Bir an evvel para ver’ diyor. ‘Kanal İstanbul’a para getirin’ diyor. İmar rantından diğer bir şey değil. Katma pahası olmayan, ülkemize kalıcı zenginlik getirmeyecek bahislerden bahsediyoruz. Daha tehlikelisi; en stratejik tesislerimize, küçük bedeller karşılığında bu ülkeleri ortak etme niyetinden bahsediyoruz.”
“Nereden nereye?”
“2008 krizinden sonra Yunanistan iflasın eşiğine gelmişti. O periyot bizim ekonomik gücümüz yerinde. IMF geldi, ‘Paraya muhtaçlığı olan ülkeler var, durumunuzun uygun olduğunu biliyoruz, IMF’nin havuzuna borç verin’ diye para istedi. Muahedeyi imzaladık; IMF’ye kredi açtık. Atina’ya indiğim gün Alman gazetelerinde ‘Türkiye, Yunanistan’a yardım etmeye geldi’ diye büyük haberler çıktı. Alman gazetesinde koca bir karikatür: Akropolis’in doruğuna Türk bayrağı çizmişler. Sayın Erdoğan’a sesleniyorum: Nereden nereye? Bir vakitler ‘Yunanistan’a finansal takviye verecek’ denilen Türkiye, artık öbür ülkelerden takviye isteyecek hale düştü.”
“Türkiye, imzacılarından olduğu mukaveleye Sayın Erdoğan’ın keyfi yüzünden uymuyor”
“Avrupa Konseyi’nin öncülüğünde hazırlanan AİHS’de imzamız var. Bunu, Türkiye birinci imzacılarından olduğu kontrata 71 sene sonra uymadığı için gündeme getiriyoruz. Niçin uymuyor? Yalnızca Sayın Erdoğan’ın keyfi yüzünden. Kendi vatandaşımızın haklarını ihlal ettiğimiz yetmiyormuş üzere, bir de bu ihlal tespit edildiğinde, bağlı olan mukaveleye uymamaya inat eden bir idare zihniyeti var. Yalnızca sizin hukuk tanımazlığınız yüzünden, yalnızca sizin kanunları vatandaşlarınıza baskı aracına çevirmeniz yüzünden, milletlerarası toplum önünde Türkiye’yi küçük düşürecek bir ihlal süreci başlatıldı.”
“Gitmeyi tercih edenlerin fikrine hürmet duyuyoruz”
“Mühendislerimiz gidiyor, emekçilerimiz gidiyor, tabiplerimiz gidiyor. Ülkeyi kuruttular. Ben yurt dışına giden arkadaşlarımıza şunu söylüyorum: Kimileri ‘Gitmeyin, kalın’ diyor lakin biz o denli demiyoruz. Gitmeyi tercih edenlerin fikrine hürmet duyuyoruz. Karar sizin lakin birinci seçimlerden işleri yoluna koymaya başladığımızda çabucak geri gelmeye başlayacaksınız. Bunu biliyoruz.”
“25 bin dolar amacımız sapasağlam duruyor”
“DEVA Partisi olarak çok net bir vaatte bulunuyoruz: Bu milletin haklarının, hukukunun birilerinin dürtüleri uğruna çarçur edildiği günleri sona erdireceğiz. Eski başarılı yıllara nazaran çok daha savlı ve prestijli bir ülke olacağız. Ulusal geliri 3 bin 500 dolardan alıp 12 bin 500 dolara çıkarttık. 2023 maksadı olarak 25 bin dolar koyduk. Maksadımız sapasağlam duruyor. Çok kısa vakitte 25 bin doları geçeriz. Bunu DEVA takımları olarak gerçekleştireceğiz.”
