ERZİNCAN (AA) – Erzincan‘ın Üzümlü ilçesinde cimin üzümünden ve cevizden yapılan yöreye mahsus saruc, coğrafik işaret tescil evrakına kavuşmasıyla bayanlara yeni iş alanı oluşturacak.
Hasat periyodunda salkımlardaki tescilli cimin üzümünün iri tanelerini seçen yöredeki bayanlar, bıçakla meyveyi çekirdeklerinden ayırıyor.
Güneşte kurumaya bırakılan üzüm taneleri yeniden yörede yetişen cevize sarılarak iğne, iplik yardımı ile tespih tanesi üzere ipe dizildikten sonra kışın tüketilmek üzere tekrar kurumaya bırakılıyor ve saruc halini alıyor.
İlçede yaygın üretilen ve çerezlik olarak tüketilen eser için Üzümlü Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından “Erzincan Üzüm Sarucu” ismiyle Türk Patent ve Marka Kurumuna tescil başvurusu yapıldı.
Bayanlara yeni iş alanı oluşturulması amaçlanıyor
Yöreye mahsus eserin coğrafik işaret tescil evrakına kavuşmasıyla bayanlara yeni iş alanı oluşturulması hedefleniyor.
Üzümlü Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Müdürü Burçe Oktay, AA muhabirine, ilçeye ismini veren üzüm yetiştiriciliğinin bölgede yaygın yapıldığını söyledi.
Tescilli cimin üzümünün kendine has aroması, ince kabuğu ve buğulu yapısı ile yöreye has sofralık bir üzüm çeşidi olduğunu söz eden Oktay, şöyle konuştu:
“Yöresel eserler açısından da varlıklı potansiyele sahip ilçemizin en meşhur yöresel eserlerinden biri üzüm sarucudur. Saruc kurutulmuş meyvenin ortasına ceviz konulup iplere tespih tanesi üzere dizilerek koruma edilen bir kuruyemiştir. Bunun şeftali ile yapılanı da vardır lakin en çok tercih edileni ve pazar pahası en yüksek olanı ilçemizde yetişen cimin üzümünden yapılan saructur. Yaklaşık 10 kilogram üzümden 1,5 kilo saruc çıkarılır.”
“Tescil edilmesi, öbür projelere de öncülük edecektir”
Tescilin yöreye ekonomik katkı sağlayacağını aktaran Oktay, “İnşallah patenti ve tescili alınan Erzincan Üzüm Sarucu, bilhassa bayanlarımız için ek gelir sağlayacak ve daha diğer projelere de öncülük edecektir.” dedi.
Yöre bayanlarından 70 yaşındaki Naime Koç ise bölgeye ilişkin üzüm sarucunun yapılışının zahmetli olduğunu anlattı.
Ahmet Koç da eşinin uzun yıllardır üzüm sarucu yaptığını belirterek, “Gözümü açtığımda annem ve babaannem bu sarucu ipe dizerek pak bir yere astıktan sonra kurumaya bırakırlardı. Zahmetli bir iş olduğu için herkes de bunu yapamıyor. Zahmetli olduğu kadar damaklarda bıraktığı tat ile herkes tarafından çok beğeniliyor.” sözlerini kullandı.
