Birçok müslüman, oruç tutmanın manevi faydalarına odaklanıyor. Ancak Ramazan ayında oruç tutmanın bir dizi fiziksel faydaları da vardır. Son bilimsel araştırmalar, bağışıklık sistemini yenileyebileceğini ve hatta tedavi gören kanser hastalarında iyileştirici etkilerini artırabileceğini öne sürüyor.
Oruç sırasında vücudunuz, enerji üretmek için fazla yağ, karbonhidrat ve şekerden oluşan depolanmış kaynakları yakarak kendi enerjisini üretir. Karaciğer, tasarruf gerektiren bu süreçte en önemli organdır; yağları, daha sonra enerji kaynağı olarak kullanılan suda çözünür üç bileşik olan keton cisimcikleri adı verilen kimyasallara dönüştürür. Detoks, oruç tutmanın en önemli faydalarından biridir. Düzenli bir detoks süreci kolon, karaciğer, böbrek, akciğerler, lenf bezleri ve cilt toksinlerini temizler. Oruç sırasında vücut yağları parçaladığından bu süreç hızlanır.
Oruç aynı zamanda zihin, beden ve ruh için birden fazla şekilde şifadır. Fiziksel düzeyde, enerji ve kaynaklar bağışıklık sistemine ve vücudun kendini iyileştirmesine, yeniden inşa etmesine ve yenilemesine izin veren metabolik süreçlere yönlendirilir. Oruç, vücudun kaynaklarını en üst düzeyde kullanmasına ve DNA ve RNA genetik kontrolleri vücudun ihtiyaç duyduğu proteinleri ve dokuları kopyalamada daha verimli hale geldikçe mikroskobik düzeyde yeniden inşa etmeye odaklanmasına izin verir. Bu yenilenmiş protein sentezi, daha sağlıklı hücreler, dokular ve organlar sağlar. Oruç sırasında vücuttaki diğer değişiklikler, metabolizma hızındaki ve genel vücut fonksiyonlarındaki düşüşe bağlı olarak vücut sıcaklığında hafif bir düşüştür. Vücut, karaciğerdeki glikojen rezervuarını kullandığından ve enerji tasarrufu için temel metabolik hız düştüğünden, kan şekeri seviyeleri de düşer.
Sık sık aşırı yüklenen ve durmaksızın çalıştırılan sindirim sistemi, daha verimli sindirim ve besin emilimi için kendi kendini temizler. Mide ve bağırsakların iç yüzeyinin bezleri ve kasları geri kazanmasına ve atık maddeleri atmasına izin verilir. Oruç sırasında vücudun temel altyapısını sürdüren diğer süreçler artar, örneğin hormon üretimi ve yaşlanmayı geciktirici büyüme hormonlarının salınımı artar.
Bilim adamları bu kadim ibadetin mucizevi faydalarını araştırmaya devam ederken, işte Ramazan ayı boyunca bedenlerimizde neler olduğuna dair küçük bir rehber ve oruç tutmanın sağlığa faydaları.
KİLO KAYBI
Ramazan ayının ruhsal yönünün sağlık yönünden daha fazla vurgulanmasına rağmen, Ramazan, fiziksel faydaları elde etmek için de büyük bir fırsattır. Birçok aşırı kilolu insan, hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak için Ramazan ayını kullanır. Çoğu kişi iftarda kendisini ‘ödüllendirerek’ tatlılar ve yağlı yiyecekler yer ancak ev yapımı çorbalar, kompleks karbonhidratlar, sağlıklı yağlar ve proteinlerden oluşan sağlıklı bir iftar rahatlıkla istediğiniz kiloya ulaşmanıza olanak tanır.
Aşırı kısıtlayıcı diyetlerle ilgili temel sorunlardan biri, kaybedilen kilonun, genellikle hızlı bir şekilde geri alınmasıdır. Ramazan için durum böyle değildir. Oruç boyunca tüketilen yiyeceklerin azalması midenizin giderek küçülmesini sağlar ve bu da tok hissetmek için daha az yemek yemeniz gerektiği anlamına gelir. Sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmek istiyorsanız, Ramazan başlamak için harika bir zamandır. Bir müddet oruç tuttuktan sonra, iştahınız öncekinden daha düşük olacak ve aşırı yeme olasılığınız çok daha az olacaktır. İlerleyen günlerde normalden daha küçük bir yemekten sonra kendinizi tok hissedebilirsiniz. Bu süreç aynı zamanda vücuttaki tiroid hormonu üretimini artırarak metabolizmanızı hızlandırır.
KAN ŞEKERİNİ DÜŞÜRÜR
Oruç, vücudun enerji alabilmesi için glikozun parçalanmasını artırır. İnsülin üretimini azaltır. Bu pankreası dinlendirir. Glukagon, glikozun parçalanmasını kolaylaştırmak için üretilir. Yani, uzun saatler süren açlık, kan şekerini düşürür. Oruç tuttuğumuzda vücut enerji için depolanan glikozu kullanır. Şeker hastalığı olan kişiler uzun süre oruç tutmadan önce doktorlarına danışmalıdır, ancak kan şekeri yüksek olan ancak şeker hastası olmayanlar bu süreçten fayda sağlayacaktır.
KOLESTEROLÜ DÜŞÜRÜR
Hepimiz kilo vermenin Ramazan ayında oruç tutmanın olası fiziksel sonuçlarından biri olduğunu biliyoruz, ancak perde arkasında kilo vermenin ötesinde pek çok sağlıklı değişiklik yaşanır. Ramazan orucu; kişilerin lipid profilleri üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir ve bu da kandaki kolesterolün azalması anlamına gelir.
Düşük kolesterol seviyeleri, kalp ve damar sağlığını artırır, bu da felç veya kalp krizi gibi kalp hastalıkları riskini azaltır. Ramazan ayından sonra sağlıklı beslenme alışkanlıkları, bu düşürülmüş kolesterol seviyesini korumaya yardımcı olur.
BESİN EMİLİMİNİ ARTIRIR
Ramazan ayında gün boyunca yemek yememenin, metabolizmanızın daha verimli hale getirdiğini, yani gıdalardan emdiğiniz besin miktarının arttığını göreceksiniz.
Gün boyu oruç tutmak metabolizmamızı daha verimli hale getirebilir. Vücut, bu süreçte adiponektin adı verilen hormonun oruç tutma ve gece geç saatlerde yemek yemenin kombinasyonu sayesinde artmasını sağlar ve böylece kaslarımızın daha fazla besin emmesine izin verir. Vücudun çeşitli alanları daha sonra etkili bir şekilde çalışması için gereken besinlerden yararlanabilecektir.
DETOKS ETKİSİ
Ruhsal temizliğin yanı sıra oruç tutmak, gün boyunca bir şeyler yemekten ve içmekten kaçındığımız için vücudun sindirim sistemini detoks etmesini sağlar. İşlenmiş gıdalar çok sayıda katkı maddesi içerir. Bu katkı maddeleri vücutta toksin haline gelebilir. Bu toksinlerin çoğu yağlarda depolanır. Oruç sırasında, özellikle yağlar yakılır ve toksinler salınır. Vücuttaki karaciğer, böbrekler ve diğer organlar detoks sürecine dahil olur. Vücut, enerji oluşturmak için yağ rezervlerini tüketmeye başladığında, yağ birikintilerinde bulunabilecek zararlı toksinleri de yakacaktır. Bu, bedeni temizler ve sağlıklı bir yaşam tarzını destekler.
ZİHİNSEL SAĞLIĞI ARTIRIR
Oruç tutmanın zihni güçlendirdiği, odaklanmayı keskinleştirdiği ve zihinsel berraklık sağladığı da bilinmektedir – bunun başlıca nedeni kalori, şeker ve tuz alımındaki azalmadır.
Yapılan araştırmalar, Ramazan ayında elde edilen zihinsel odaklanma, vücudun daha fazla beyin hücresi üretmesine neden olan beyin kaynaklı nörotrofik faktörün seviyesini artırır ve böylece beyin fonksiyonunu iyileştirir. Özellikle açlık böbrek üstü bezi tarafından üretilen kortizol hormonu miktarında belirgin bir azalmaya yol açtığı zaman, zihnin açıklığını arttırır ve stresi azaltır.
Ayrıca, kanda daha yüksek endorfin seviyeleri göründükçe vücut yeni yeme ve içme düzenine uyum sağlamaya başlar, bu da bizi daha uyanık ve mutlu hale getirir, böylece genel durumumuza bir destek ekler.
Oruç sürecinde, insan vücudundaki kan daha fazla endorfin ile dolar ve bu da size iyi olma hissi ve harika bir akıl sağlığı verir. Oruç tutmanın genel etkileri, beyin üzerinde fiziksel egzersiz gibi benzer bir etkiye sahiptir.
BAĞIŞIKLIĞI ARTIRIR
Ramazan ayında dengeli beslenmeye özen göstermek, bağışıklığı artırabilir. Toksinlerin atılması ve yağ depolarının azaltılması da vücuda yardımcı olur. Oruç tutmak, sindirime odaklanmak yerine bağışıklık sistemine ve metabolizmasına temel odak uygulayarak insan vücudunda iyileşmeyi destekler ve bu süreçte kas büyümesini daha da artırır.
Bağışıklık sistemi büyük ölçüde beyaz kan hücrelerinden oluşur ve oruç, eski beyaz kan hücrelerini yenilemeye yardımcı olur ve bu da daha sağlıklı, daha sağlam bir bağışıklık sistemi sağlar.
SAĞLIKLI ALIŞKANLIKLARI TEŞVİK EDER
Günlük yaşamınızda çok sayıda şekerli veya işlenmiş yiyecek yemeye alışkınsanız, Ramazan, alışkanlığı kırmak için iyi bir zaman olabilir. Güneş batarken, tekrar şeker yemekten ziyade, kepekli tahıllar ve diğer yüksek lifli yiyecekler gibi, glikoza yavaşça dönüştürülen besinleri seçebilirsiniz. Bu değişikliğin çifte faydası vardır. En bariz olanı, besinler açısından daha zengin ve kalorisi daha düşük olan daha sağlıklı yiyecekler yiyeceğinizdir. Diğer faydası ise bu besinlerin oruç tutarken daha az aç kalmanızı sağlamalarıdır. Glikoza dönüşmesi zaman alan yiyecekler sizi daha fazla saat enerjik tutacak ve gün boyunca açlık ve yemek istekleri kontrol etmeye yardımcı olacaktır.