Yeni Şafak müellifi Yusuf Kaplan
Kaplan “Düşmanını bilemeyen, dostunu da, kendini de bilemiyor demektir!” başlıklı yazısında “Dünyada yaşanan hâdiselere bizim kadar romantik bakan ikinci bir toplum yahut öteki bir inanç müntesibi var mı, bilmiyorum doğrusu. Bu romantizm yalnızca seküler kesitlerde görülen bir olgu değil; hem Türkiye’de hem de kimliğinin teşekkülünde İslâm’ın güçlü izler bıraktığı -mesela Balkanlar, Kafkaslar gibi- coğrafyalarda gözlenen bir olgu bu” kanısını lisana getirdi.
Bosna’da Sırplar tarafından Müslümanlara yapılanları örnek veren Kaplan, “Aradan 30 yıla yakın bir vakit geçti. Bugün de Bosna’daki Müslümanların kahir ekseriyeti dünyadaki hâdiselere çok romantik bakıyor ve Sırpların kendilerine bu türlü bir tecavüzde bulunacağına inanmıyor. Yalnızca Balkanlar’da değil, genelde bütün Müslüman toplumlarda gözlemlediğimiz bu tehlikeli romantizmlerin nedeni ne, pekala?” diye sordu.
Kaplan, bu yaklaşımın en esaslı nedenini şöyle açıkladı: “Müslüman şuurunun de, bilinçaltının da ürpertici öteki üzerine inşa edilmemiş olmasıdır: Müslümanlar, kendilerinden o kadar emindir ki, herkese çarçabuk hem güvenirler hem itimat verirler.”