Sözcü müellifi Yılmaz Özdil, Resmi Gazete’de yayımlanan yeni bir yönetmelikle zeytinliklerin maden projelerine açılması mümkün hale getirilmesine sert bir lisanla reaksiyon gösterdi.
AKP iktidara geldiğinden bu yana sekiz kez gündeme getirilen teklifin Rusya-Ukrayna krizi gündeminin gölgesinde Cumhurbaşkanlığı kararı ile gerçekleştirildiğine dikkati çeken Özdil, “Budeğişiklik ne manaya geliyor? Türkiye’de toplam 190 milyon zeytin ağacı var. Maden şirketleri bunun 130 milyonunu kesebilecek manasına geliyor!” diye yazdı.
Güç Bakanlığı tarafından yapılan alandaki zeytin ağaçlarının taşınmasının Tarım ve Orman Bakanlığı’nın müsaadesine bağlandığı ve ağaçların kesilmeyeceği doğrultusundaki açıklamayı hatırlatan Özdil, “Sayın güç bakanlığımız hepimize alenen gerizekalı muamelesi yapıyor” dedi.
Ege bölgesinde 200 yıllık, 300 yıllık, tabiatta kendi kendine ömrünü sürdüren 900 yaşında olan zeytin ağaçları olduğunu hatırlatan Özdil, “Ayvalık’ta 1.100 yaşında var. Manisa Kırkağaç’ta 1659 yıllık zeytin ağacı var, hâlâ yılda 250 kilogram zeytin veriyor, gövdesinin çapı 13 metre, nasıl taşıyacaksın? Biz Türkler daha Anadolu’ya bile gelmemiştik, o ağaç oradaydı. 16 asır sonra kökünden sökersen, diktiğin yerde yaşar mı? İzmir Seferihisar’da 1.800 yıllık zeytin ağacı var. Manisa Saruhanlı’da 2 bin yıllık zeytin ağacı var. Soma’da 2 bin 90 yıllık zeytin ağacı var. Muğla Milas’ta 3 bin 200 yıllık zeytin ağacı var. Cumhuriyet ilan edildi, 1927 yılında sayım yapıldı, Milas’ta 650 bin zeytin ağacı vardı, bugün Milas’ta 7 milyon 800 bin zeytin ağacı var, emek emek, tek tek, gözümüz üzere bakarak büyüttük, kimin ağacını hangi hakla nereye taşıyorsun?” diyerek sitem etti.
Özdil, “Saraydan alınıp TBMMye verilen egemenliğini, kendi ellerinle yine götürüp saraya verdiğin için, tebrik ederim canım kardeşim. Zeytinyağı zati çok kıymetli, boşver, salataya sızma linyit gezdirip, kahvaltıda ekmeğini kok kömürüne banarsın gari, canım kardeşim” sözlerini kullandı.
Yazının tamamını okumak için .
TIKLAYIN – Zeytinliklerin ‘Zeytincilik Kanunu’na karşın madencilik faaliyetlerine açılması mümkün mü?
