AKINCILAR, SİVAS (DHA) – ADANA’da eşi Eren Torun’un (28) satırı boğazına dayayıp tehdit ettikten sonra dövüp bıçakla yaraladığı Şeyma Torun (22), yaşadığı dehşet anlarını anlattı. Torun, “Benim yaşadığımı kimsenin yaşamasını istemiyorum. Bu dünya hakikaten bu kadar berbat olmamalı. Satırı boğazıma dayadığında öleceğimi düşündüm” dedi.
Olay, 2 Şubat günü saat 05.30 sıralarında Yüreğir ilçesi, Akıncılar Mahallesi’nde meydana geldi. Şeyma Torun ile uyuşturucu bağımlısı olduğu öne sürülen eşi Eren Torun ortasında tartışma çıktı. Eren Torun, eşini dövüp başına tabakla vurduktan sonra bedeninin çeşitli yerlerinden bıçaklayıp kaçtı. Yaralı halde meskenden kaçan Şeyma Torun, komşularına sığınıp yardım istedi. Torun, ambulansla Adana Kent Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Torun’un sırtında, omzunda, elinde ve bacağında 28 bıçak kesisi olduğu belirlendi.
Polis tarafından sokakta yürürken yakalanan Eren Torun, emniyetteki süreçlerinin akabinde sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.’BAŞIMDA PORSELEN TABAK KIRDI’Hastanedeki tedavisinin akabinde ailesinin konutuna dönen Şeyma Torun, yaşadığı dehşet anlarını anlattı. Gece saatlerinde uyandığını ve eşinin kendisine satırla saldırdığını belirten Torun, “Kendisini aldattığıma dair makûs ithamlarda bulundu. Makus bir şeyler olacağını sezdim ve gitmesini söyledim. Boğazımı sıkarak nefesimi kesti. Son gücümle ittim. Şayet bunu yapmasam, tahminen de şu an ölüydüm. Sonra satırı boğazıma dayayıp, beni öldüreceğini söyledi. Başka odaya kaçıp, kapıyı kilitlemeye çalıştım lakin bu sefer de bıçakla saldırdı. Bacağımı ve sol elimin baş parmağımı kesti. Parmağımın hudutları kesildiği için hareket ettiremiyorum. Başımda porselen tabak kırdı ve saçımdan tutup duvara vurdu” dedi.’ŞİDDET UYGULAYAN EŞLERİNİZE DÖNMEYİN’Çocuğunu kucağına alıp konuttan kaçtığını ve komşularına sığındığını anlatan Torun, “Benim yaşadığımı kimsenin yaşamasını istemiyorum. Bu dünya nitekim bu kadar makus olmamalı. Satırı boğazıma dayadığında öleceğimi düşündüm. Eşimi sevdiğimde 13 yaşındaydım. Ailemi dinlemedim lakin bu saatten sonra onu istemiyorum. Bayana yönelik şiddetin artık durmasını istiyorum. Benim üzere bayanlara sesleniyorum. Şiddet uygulayan eşlerinin düzeleceğini, yuvalarının ayakta kalacağını düşünmesinler. Ardınızda sağlam bir aileniz varsa; kusur yapıp o adamlara dönmeyin” diye konuştu.’PEKİ BENİM CÜRMÜM NEYDİ?’Eşinin adliyeye sevki sırasında ‘Tüm bayanlardan özür diliyorum’ kelamlarına reaksiyon gösteren Torun, “Her şeyi, palavra. Bayanlardan özür diliyorsa, neden beni bu hale getirdi? Konutumda yemek yapıp, çocuklarıma bakıp, onu beklemek miydi benim kabahatim? Onun yapması gerek yalnızca çalışıp, meskenine ekmek getirmekti. Benim kabahatim neydi de bu hale geldim? Elimin bu halinden ötürü çocuklarımı kucağıma alamıyorum. Bacağımdaki yara nedeniyle ayağa kalkamıyorum” tabirlerini kullandı.Her şeyin çocuklarının gözlerinin önünde olduğunu kaydeden Torun, şöyle konuştu:
“O gece meskenden kaçtığımda küçük oğlum durup, ‘Anne kaç, baba geliyor’ dedi. Daha 3 yaşındaki çocuğum bunu söylüyor. Bu olağan mi? Bayanlar, ‘Artık bu son olsun’ demekten çok yorulduk. O kadar bayan ölüyor. Ben de onlar üzere ölmek istemiyorum. Devletimin adaletine güveniyorum. Zannetmesin ki; onu bir daha affedeceğim. Sonuna kadar şikayetçi olacağım.”
