Savunma Sanayii Lideri Prof. İsmail Demir, CNN Türk ekranlarında yayınlanan programa konuk oldu. Savunma sanayii alanındaki son gelişmeleri ve Ukrayna – Rusya savaşını pahalandıran Demir, çarpıcı açıklamadalar bulundu.
“GELECEK İÇİN BİZE ÜMİT VEREN ADIMLARIMIZ VAR”
Hakan Çelik canlı yayında Demir’e “Olası bir savaşta Türkiye’nin en güzel olduğu 3 alan hangisi?” sorusu yöneltildi. Demir bu soruya şöyle cevap verdi: “Türkiye’nin en uygun, başarılı olduğu alanlardan birisi İHA-SİHA’lardır. İkincisi güdüm teknolojileridir. Yani bizim hassas vuruş ve güdümle ilgili epeyce uygun bir noktada olduğumuzu söyleyebilirim. Üçüncüsü olarak da roket teknolojilerinde yeniden yeterli bir noktaya hakikat gidiyoruz. Türlü roket motorları teknolojilerinin hepsinde muhakkak bir kabiliyete erişmiş olmak ve o hususta çalışmaların süratle devam ettiğini söylemek yanlış olmaz. Eriştik demekten çok çalışmalarımız çok güzel gidiyor, gelecek için bize ümit veren adımlarımız var.”
Savunma Sanayii Lideri Prof. İsmail Demir
“BU SAVAŞ, TÜRKİYE’NİN HAKLI BİR SİYASET UYGULADIĞINI GÖSTERDİ”
Rusya-Ukrayna savaşına dair de açıklamalar yapan Demir, “Türkiye açısından ders diyorsak ki biz burada asıl dersi artık çıkarmıyoruz. Bizim daha evvel çıkardığımız ve bu ders doğrultusunda da süratle başta Sayın Cumhurbaşkanımızın koyduğu yerlilik. Türkiye’de yapılması mümkün eserlerin dışarıdan alınmaması üzere bir strateji aslında bu son savaşta da Türkiye’nin çok haklı olarak ne kadar yanlışsız bir siyaset uyguladığını gösteren bir farktır. Teknolojinin sizin olması o teknolojileri çeşitli formda birleştirip çeşitli tahliller üretmenize yol açıyor. AKINCI yeni bir motorla uçuşa başladı. Burada alternatif oluşturularak tasarım yapıldı. Yabancı bağımlı bir eser olsaydı tek tip motora kalırdınız. Üzerine koyacağınız mühimmatlar evvelce planlanmış olduğu için esnek bir yapı da oluşturmanız mümkündür.
“KİMSEYE MUHTAÇ OLMADAN HAYATTA KALABİLMEK ÖNEMLİDİR”
Ukrayna, Rusya savaşında sistem tedarikinde dışarı bağımlı olan ögelerde savaşın birkaç günden sonra lakin dış ülkeler belli bir silah ve mühimmat vermekle ilgili harekete geçeceklerini söylediler. Bu bağımlılığı gösteriyor. Bu mevzuda kabiliyet geliştirmek kimseye muhtaç olmadan hayatta kalabilmek üzere ögeler son derece kıymetlidir. Türkiye bunu yakınen test etti. Süratli ara alınması gerektiğini gösteren mevzular da var. Denizde karada ve havada güçlü olmanız gerektiğini de gösteriyor. Muhakkak teknolojilerde de sürpriz tesiri yapacak hasmınızın beklemediği ve sizi birkaç adım öne geçirebilecek birtakım ögeleri alana koymanız gerektiği ile ilgili de ipuçları veriyor. Harekat taktikleri, değişen kurallara nazaran adapte edebilmenize sahip olmak da değerlidir.
Bizim direkt aldığımız motor bazında Akıncı’nın motorları Ukrayna’dan alınmıştı, vardı. Muhakkak bir sayıda elimizde var. Kendi geliştirdiğimiz motorların da çalışmaları bitti bitecek. Anka’da Bayraktar’daki motorları nasıl kendimiz yapıyorsak, bir adım daha ileri gidebiliyoruz. Muhakkak güç parametreleriyle kullanabilecek noktadayız. Bizim istediğimiz düzeye gelmesi için biraz daha doğal vakte muhtaçlık var.” tabirlerini kullandı.
Akıncı
“TÜRKİYE İNSANSIZ SİSTEMLERDE BİRİNCİ 3’TE”
Demir’in açıklamalardan satır başları şu formda:
“Türkiye birinci 10 ülke ortasında hatta kimi alanlarda daha ilerideyiz. İnsansız sistemlerde Türkiye birinci 3’te diyebiliriz. İnsansız ve otonom sistemlerde yeniden etkilenmeden alanda olabilmeniz gerekiyor. Elektronik savunma ögeleriyle birlikte irtibatın daima olabilmesi gerekiyor. O da çok derin bir teknoloji içeriyor. Teknoloji bahislerinde alt yapıdan başlayarak geniş bir çalışmamız var. Alandan gelen bilgiler ve kullanıcılarla çok yakın temas sonucunda nelere gereksinimimizin olduğunu çok daha net olarak anlıyoruz. Derin dalga dediğimiz halde akademik düzeylerden başlayıp Ar-Ge düzeylerinde bir dizi alt sistemdeki kabiliyetlerin daha olgunlaştırılmasını elektronik haberleşme gereç radar teknolojileri, çeşitli ögelerin bir ortaya getirilerek oluşturulacak teknolojik tahliller bu zincirin bir kesimidir.
“SAHADAKİ ESERLERİN PERFORMANSIYLA GİDEN BİR ALGI VAR”
İhracatımızı gösteriyor ki 13 katın üzerinde bir büyümeden bahsediyoruz. Aslında şu anda çok büyük bir sıçramaya daha yakınız. Grafik bizim bundan sonraki potansiyelimizi tam göstermiyor. Şu anda 3 milyar dolar ihracatı geçmiş durumdayız. 2022 sonunda 4 milyar doları geçmeyi hedefliyoruz. 2023-2024-2025 yıllarında bunun katlanarak gitmesini bekliyoruz. Son derece geniş bir ilgi var. Eserlerin alandaki performansları Türkiye’nin teknoloji kelam konusu olduğunda öteki bir gözle bakılan bir ülke olduğunu görüyoruz. İHA’lardan başlayarak giden zincirde alandaki eserlerin performansıyla giden bir algı vardır.
“BİZ ARTIK BİLİNİRLİK SAFHASINA GELDİK”
(Büyük oyuncuların ortasına girmeye başladık mı?) Girmeye başladık. Kabiliyetinizin olması tamam fakat bilinmesi daha değerlidir. Biz artık bilinirlik safhasına geldik. Bilhassa Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı ziyaretlerde en kıymetli bahislerden bir tanesi savunma sanayiidir. Bütün buralarda savunma sanayii konusu gündemde ve karşı taraftan ilgi görüyor. Eserlerinizin görünmesi fuarlarda görünmenin yanında alan performansını gösteren bilgilerin olmasıyla birlikte öteki bir düzlemde olduğunuzu gösteriyor.
Tesislerimizi gördüklerinde de oluşan algı çok farklıdır. Daha dün diğer bir ülkenin heyeti bizimleydi. Heyet lideri en son ziyaretini Türkiye’ye 10 sene kadar evvel yapmış. O sene gördüğüm tesislerle artık gördüğüm tesisler ortasında çok farklılıklar olduğunu görüyorum diyebiliyor. Kabiliyetlerinizin yerinde görünmesiyle bir arada Türkiye artık öteki bir formda pozisyonlandırılmaya başlandı algı olarak. Eserlerimiz kullanıldıkça ilgi daha da artacaktır. Bizim konuştuğumuzda ortaya koyduğumuz kavramlar ortasında eserin uzun soluklu dayanağı, lojistik takviyesi ve buna ilaveten o ülkede oluşturulması hedeflenen mahallî kapasiteler konusunda hayli açılımcı davranıyoruz.
HÜRKUŞ HANGİ KAPASİTELERE SAHİP?
İhracat grafiğinin ben çok süratli artacağını öngörüyorum. Bizim eğitim uçağı olarak geliştirdiğimiz HÜRKUŞ’u silahlandırarak yakın hava dayanağı olarak konumlandırabilir miyiz dedik baktık ki büyük ilgi görmeye başladı. Ülkeleri biz zikretmek istemiyoruz. O ülkelerin tahminen hassasiyeti vardır. Biz ülke ismi zikrettiğimizde daha evvel oraları art bahçesi olarak gören ülkelerin baskıları olabiliyor. Olay gerçekleşip bütün muahedeler imzalandığında duyurulması bizim açımızdan daha güzeldir. Muahede imzalanıyor.
Hürkuş
Burada değerli ögelerden birisi yalnızca platformu oluşturmanız değil platforma konacak eserler sizin mi? Türkiye’nin aldığı aralık değerlidir. İHA’ları SİHA yaparken silahlandırdığınız etapta da bütün silahlar sizin yeniden. Büsbütün entegre edebiliyorsunuz bütün teknoloji sizindir. Akıllı mühimmatlar ve füzeler yerli üretimidir. O platforma nazaran modifiye edebileceğimiz mühimmatın gücü ile oynayabileceğimiz ögeler olduğu için son derece adapte olabilen bir hale geliyor.”