AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Ukrayna-Rusya krizinde de halimizi görüyorsunuz. Biz barıştan yanayız. Biz Karadeniz’in bir savaş gölü değil, bir savaş ortamı değil, bir barış ortamına sahip olmasını yürekten dilek ediyoruz.” dedi.
Kurtulmuş, Pendik’te sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle (STK) istişare toplantısında bir ortaya geldi.
Toplantıda konuşan Kurtulmuş, siyasette her vakit yalnızca konuşan değil, tıpkı vakitte toplumun farklı kısımlarının görüşünü de dinleyen, memleketin hayrına söylenen her kelamdan bir biçimde hisse almasını bilen bir siyasi hareket olduklarını söyledi.
Kurtulmuş, dünyanın kıymetli bir süreçten geçtiğini, yalnızca bugünlerde karşılaşılan Rusya-Ukrayna krizi hasebiyle bunu söylemediğini, bu ve pandemi krizi olmasaydı bile dünyanın olağanüstü sıkıntı ve değerli bir dönemeçten geçtiğini vurguladı.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan dünyadaki güç istikrarlarının tarumar olduğunu, 1990’ların başında Doğu Bloku’nun çözülmesi, Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla dünyanın yeni bir periyoda girdiğini, farklı güç merkezlerinin kıyasıya bölgesel ve global uğraşa giriştiğini anlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Önce ticaret savaşları ismi altında yeni tıp savaşlar başlatıldı. Yeniden son 20 yıldır gördüğümüz vekalet savaşları altında terör örgütleri üzerinden bu güçlerin ortasındaki kıyasıya uğraşa şahit olduk. Ve maalesef bu çabalardan coğrafya olarak en çok etkilenen yerlerin başında da Türkiye geliyor. Şöyle baktığınız vakit Kafkaslar’daki işte Azerbaycan ile Ermenistan ortasındaki sıkıntı çok şükür aşikâr bir noktaya geldi ancak Kafkaslar bu güç uğraşlarının değerli araçlarından birisidir. Balkanlar, Karadeniz, Doğu Akdeniz, Afrika, Orta Doğu birebir biçimde. Neyi söylüyorum? Dünyadaki bütün güç merkezlerinin, güç çabalarının tam merkezinde olan ülke Türkiye’dir. Coğrafya yazgıdır.
Bu coğrafyada aslında Malazgirt’ten bu yana neredeyse hiçbir günümüz şöyle rahat bir biçimde geçmemiştir. Daima çabayla geçmiştir. Artık de büyük gayretlere şahitlik ettiğimiz bir periyottan geçiyoruz. O denli görünüyor ki önümüzdeki on yıllar bu gayretler bu coğrafyada devam edecek.”
“Bu coğrafyada yine güçlü büyük Türkiye’yi kuracağız”
AKP Genel Başkanvekili Kurtulmuş, Türkiye’nin yine güçlü büyük Türkiye ideali etrafında bütünleşmek zorunda olduğunu lisana getirerek, “Ne yapıyor olursak olalım, hangi alanda faaliyet gösteriyor olursak olalım, dünya görüşümüz ne olursa olsun, siyasi tercihlerimiz ne olursa olsun, hepimizin ortak bir ulusal tercihi olacaktır. O da Allah’ın müsaadesiyle bu coğrafyada tekrar güçlü büyük Türkiye’yi kuracağız ve çok daha ileriye daima bir arada gideceğiz.” sözlerini kullandı.
Bu istikamette de Türkiye’nin büyük bir ivme yakaladığını, teknolojiden ulusal savunma endüstrisine, eğitimden sıhhate, dış siyasetten birçok global ölçekteki uğraşa kadar kıymetli bir ülke haline geldiğini tabir eden Kurtulmuş, “Gücümüzü daha fazla artıracağız. Türkiye’ye yararı olmayan tartışmalarla vakit kaybettirmek yerine, ortak gayeler çerçevesinde bir sembol olarak koyduğumuz 2023’ü, 2053’ü ve 2071’i gerçekleştirerek bu bölgede Türkiye’yi çok daha güçlü bir hale getireceğiz. Allah’ın müsaadesiyle Türkiye her alanda kendi kendine kâfi bir ülke değil, birebir vakitte her alanda global ölçekte rekabet edebilen bir ülke olacak.” biçiminde konuştu.
Son devirde pandemi ve global ekonomik gelişmeler hasebiyle Türkiye’nin de tesirinde kaldığı, yaşadığı güç vakitleri çok kısa müddet içinde aşacaklarını vurgulayan Kurtulmuş, büyük milletlerin büyük maksatlarının olduğunu, 84 milyonun daima bir arada ortak gayelere hakikat yürüyeceğini söyledi.
Kurtulmuş, “Türkiye’nin önünü kesmek isteyenlere de asla fırsat vermeyiz. Onları yolumuzdan atar, yolumuza devam ederiz. Bu ivmeyi, bu istikameti uygun yakaladık, daha güçlü bir halde yolumuza devam edeceğiz. İnşallah Türkiye’yi bu yoldan çevirmek isteyenlerin, önünü tıkamak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakacağız. Daima birlikte uğraşla çalışarak 2023’te Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı tekrar Türkiye Cumhurbaşkanı yaparak yolumuza devam edeceğiz.” dedi.
“Ümit ederiz ki bu savaş en kısa müddet içerisinde hakkaniyetli bir barış halinde sonlanır”
Kurtulmuş, Türkiye’nin Akdeniz ve Karadeniz’de yürüttüğü petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerine ait de bilgi verdi.
Azerbaycan’a takviye verilerek Karabağ’ın işgalden kurtulmasının sağlandığını, birebir biçimde Türkiye’nin, diplomatik olarak Ege’deki hak ve hukukunu muhafazayı başardığını, Balkanlar’da da istikrarın merkezi olduğunu kaydeden Kurtulmuş, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Şimdi bu Ukrayna-Rusya krizinde de tutumumuzu görüyorsunuz. Biz barıştan yanayız. Biz Karadeniz’in bir savaş gölü değil, bir savaş ortamı değil, bir barış ortamına sahip olmasını yürekten istek ediyoruz. Zira hem Ukrayna ile hem Rusya ile güzel bağları sürdüren bir ülke olarak daima ortada ara buluculuk yapabilecek, bir biçimde ülkeler ortasında bağlantı kurabilecek bir konumu muhafazaya çaba ediyoruz ve onun için diyoruz ki tahlil alanda değil, tahlil masadadır. Hem Rusya’ya hem Ukrayna’ya daima bu telkinleri Sayın Cumhurbaşkanımız yapıyor. Ümit ederiz ki bu savaş en kısa mühlet içerisinde hakkaniyetli bir barış formunda sonlanır ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu bu coğrafyanın daha büyük bedeller ödemesinin önüne geçilmiş olur.”
Türkiye’nin terörle çaba ile savunma endüstrisindeki başarısına da değinen Kurtulmuş, “Türkiye, helikopter, tank motorunu, kendi uçak motorunu yapabilecek adımları atmaya başlamış. Yine güçlü büyük Türkiye mefkuresine sahip olmak, yalnızca kuru bir argümana sahip olmak değil, bu savın gereğini yapabilme maharetine sahip olmaktır. Milletimizin verdiği yetkiyle, oyla bu alanlarda adımlarımızı atıyoruz. En büyük gücümüzün Türkiye’nin demokrasisi olduğunun farkındayız. En büyük gücümüzün milletimizin iradesi olduğunun farkındayız. Yalnızca neye karşı olduğumuzu, neyin olmaması gerektiğini değil, neyi istediğimizi ve neyi yapmamız gerektiğini biliyor, bunu da milletimizle paylaşıyoruz. İnşallah bu sıkıntı vakitleri da geride bırakarak çok daha güçlü bir halde yolumuza devam edeceğiz.” tabirlerini kullandı.
Kurtulmuş, konuşmasının akabinde STK temsilcilerinin problemlerini dinledi.