MERSİN (İHA) – İzmir‘de gebeyken korona geçiren ve kullandığı tansiyon düşürücü ilaçlar yüzünden bebeği gelişme geriliğiyle 28 haftalıkken 660 gram olarak dünyaya gelen Deniz Mersin, kuvözde tutulan kızına 114 gün sonra kavuştu. 3 kilo 160 grama ulaşan kızına birinci kere ağır bakımdan çıktığı gün dokunduğunu belirten anne Mersin, “Bu memnunluğu anlatacak kelam olabilir mi? Aylar sonra konutumuza ellerim dolu dönüyorum. Tüm hekimlerime, hemşirelere minnettarım, hepsine sonsuz teşekkürler” dedi.
İzmir Kent Hastanesi’nde doğum öncesi ve doğum sonrası gerçekleştirilen multisipliner takım çalışması, bebeğini kucağına alamadan kaybedeceği korkusu yaşayan Deniz Mersin (36) ve İlkhan Mersin (34) çiftine mutlulukların en büyüğünü yaşattı. Tansiyon hastası olan Deniz Mersin, gebe kaldıktan sonra bir özel hastanede bayan doğum uzmanının takibine girdi. Yüksek tansiyon nedeniyle ilaç kullanan Mersin, hamileliğinin 20. haftasında Covid’e yakalandı. Covid yüzünden ultrason tetkiki ertelendi, 22. haftada yapıldı. Bu tetkikte bebeğin beslenmesinde ve oksijen almasında sorun yaşadığı belirlendi. Mersin’in gebeliğini takip eden tabibi, 26. haftada bebeği alacağını, her şeye hazırlıklı olmalarını söyledi. 28 haftadan küçük bebeklerin yaşama talihinin yok denecek kadar az olması gerçeği üzerine büyük ıstırap ve kaygı yaşayan çift arayış içine girdi. Anne adayı teklifler üzerine İzmir Kent Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum, Perinatoloji Uzmanı (riskli gebelik) Prof. Dr. Namık Demir’e başvurdu.
660 gram doğdu
Prof. Dr. Namık Demir, Deniz Mersin’in yüksek tansiyonla gayret ederken gebe kaldığını ve yüksek doz ilaç kullandığını belirterek, bundan sonraki süreci şöyle anlattı:
“Anne adayımız gebeliğin 20. haftasında Covid geçiriyor. Gebeliği sırasında yapılan incelemelerde son adet tarihine nazaran 24 haftalık gebeliği olması gerekirken hamilenin bebeğinin gelişiminin 1 ay geri kaldığı görülüyor. Göbek kordonunda diastol sonu akım kayıpları olan bebeğin anne karnında ölebileceği söylenmiş. Bunun üzerine hastanemize başvuran hamilenin muayenesinde bebeğin gelişim geriliğinin kullandığı tansiyon düşürücü ilaçların yüksek dozda olmasına, aspirin kullanımına ve geçirdiği Covid-19’a bağlı olabileceği düşünüldü. 22 haftalıkken 2 hafta geri kalmaya başlayan bebeğin göbek kordonundaki diastol sonu karşıt akımları Kardiyoloji Uzmanımız Doç. Dr. Murat Tümüklü ile yaptığımız değerlendirmelerden sonra tekrar düzenlenmesinden sonra düzeldi. Yalnızca diastol sonu akım kaybına dönüştü. 3-4 günde bir bebeğin gelişimi izlenmeye başlandı. 28+3 gebelik haftasına dek izlenen bebekte yavaş da olsa devam eden fetal gelişimin durduğunun saptanması üzerine gebeliğin sonlandırılmasına karar verildi. 18 Ekim 2021 tarihinde Deniz Mersin 660 gram yükünde bir kız bebek dünyaya getirdi. Bebeği Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanlarımız Dr. Abbasgulu Baghirov ve Dr. Anıl Chousen’e teslim ettik. Bebek yeni doğan ağır bakımda kuvöze alındı.”
114 gün sonra kucağına aldı
660 gram yükünde, 30 santimetre uzunluğunda doğan Umay bebeğin bilhassa beslenme ve teneffüs meseleleri olduğunu belirten Uzm. Dr. Baghirov, “Bebeğin erken doğacağını biliyorduk. Prof. Dr. Demir ile daima irtibat halindeydik. Doğum öncesinde erken doğduğunda nelerle karşılaşabileceğimizi, neler yaşanabileceğini Mersin çiftiyle paylaştık. Maalesef bu türlü doğan bebeklerin yaşama ihtimali çok düşük olabiliyor. Multidisipliner grup çalışması anne ve bebeğin büyük bahtı oldu. Doğum sırasında doğumhanedeydim ve bebek hiç vakit kaybedilmeden kuvöze alınarak tedavisi başlatıldı” diye konuştu. Olağan kaidelerde 6 Ocak’ta doğması gereken bebeğin 18 Ekim’de dünyaya geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Chousen de şunları söyledi:
“Bebeğin beslenmesi ve akciğerleri gelişmemiş olduğu için teneffüsü sorunluydu. Yakın takiple, tecrübeli hemşirelerimizin 7/24 titiz bakımıyla prematüre komplikasyonu yaşamadık. Bebeğimiz yeni doğan ağır bakımda çocuk kardiyoloji uzmanı, göz hastalıkları uzmanının da takibindeydi. Umay bebeği oksijene bağlı olmadan, kuvözde geçirdiği 114 günün sonunda 8 Şubat’ta 3 kilo 160 gram yükünde, uzunluğu 49 santimetreye ulaşmış biçimde anne babasına teslim ettik. Anne ve bebeği ahenk için 3 gün hastanede yattıktan sonra taburcu edildi.”
“Aylarca konuta eli boş döndüm”
Hamileliğinde Covid geçirmesine rağmen kendisi için yaşamadığı mevt korkusunu bebeği için yaşadığını söyleyen Deniz Mersin ise hislerini şöyle tabir etti:
“İlaç kullandığım için hamileliğimde tansiyon sıkıntım yoktu. Fakat eczanede de çalıştığım için ilaçlar konusunda bilgim vardı. Birinci hekimime ilacın hamilelikte oluşturacağı yan tesirlerini sordum. ‘Çocuğun biraz küçük doğar’ dedi. Eşimle ikimiz hayli uzun boyluyuz. ‘Ne kadar küçük doğabilir ki?’ dedim. Lakin yüksek doz ilaçlar bebeğimi besleyen damarları etkilemiş. Hekim ‘Eğer 26. haftayı görürse bebeği alırız’ dedi. Karnımda ölebileceğini söyledi. Birinci orada yıkıldık, kahrolduk. Uygun ki Kent Hastanesi’ne, Namık hocaya gelmişiz. Gün çok takibimi yaptı, her an ulaşabildim, zahmetim olduğunda tatil olmasına rağmen bizden evvel hastanedeydi. Bebeğimin bir gün fazla anne karnında kalmasının yaşama bahtını artıracağını söyledi. Hakikaten 28 haftayı geçtik. Doğuma girdiğimde de çocuk hekimlerimiz hazırdı, bebeğimi Dr. Abbasgulu Baghirov ve Dr. Anıl Chousen’in ellerine inançla teslim ettim. Fakat çok güç günlerdi. Aylarca konuta eli boş döndüm. Kuvöze yeni bebekler yatıp çıkıyor, benim kızım çıkmıyordu. Çocuk hekimlerimiz ‘Küçük küçük ilerleyeceğiz’ dediler. Her 100 gram aldığında dünyalar bizim oluyordu. Çok günler, geceler ağladım. Ancak artık dünyanın en memnun annesi, babası biziz. Bu memnunluğu anlatacak kelam olabilir mi? Aylar sonra konutumuza ellerim dolu dönüyorum. Tüm hekimlerime, hemşirelere minnettarım, hepsine sonsuz teşekkürler.” – İZMİR
