Enflasyon Araştırma Kümesi (ENAG) şubat ayına ait açıkladığı ve aylık yüzde 5,4, yıllık yüzde 123,8’e yükselen enflasyon oranının akabinde kıymetlendirme raporunu yayımladı. Buna nazaran devam eden Rusya-Ukrayna savaşının tüm ekonomileri olduğu üzere Türkiye’yi de etkileyeceğini tabir eden kurum “Türkiye iktisadını derinden etkileyecek kalıcı ve yapışkan kimi problemlere yol açacağı çok açıktır” tabirlerini kullandı.
Kurum raporunda, Rusya’ya karşı Batılı devletler tarafından uygulanan finansal yaptırımların, global ekonomilerde enflasyonun kalıcılı olacağına dair görüşleri güçlendirdiğini söz etti.
“Gelişmiş ülkelerde dahi çift haneli enflasyonlar görülebilir”
Global piyasalarda 1900 doların üzerinde seyreden ons altının yanı sıra, 100 doların üzerinde seyreden petrol fiyatlarına dikkat çekilen raporda şu tabirler kullanıldı:
“Bu zincirleme arz ve talep kaynaklı tepkilerin sonucu, global ekonomik büyümede düşüşlerin yanında, gelişmiş ekonomilerde dahi çift haneli enflasyon mümkünlüğünün yükseldiğini görmekteyiz“
“Faiz, kur ve enflasyonun birebir anda baskılanması imkânsız”
Faiz, kur ve enflasyonun birebir anda baskılanmasının imkânsız olduğunu tabir eden ENAG şöyle devam etti:
“Yaşanan kur şokunun tesirlerini artan fiyatlar ve yükselen nominal faiz oranlarıyla gözlemlemeye devam ediyoruz. Şubat 2022 periyodunda aylık enflasyon yüzde 5.44, yıllık oran ise yüzde 123.80 olarak
gerçekleşmiştir. Yaşanan ekonomik krizin giderek derinleşmesini ve hane halkının harcanabilir gelirini inanılmaz boyutta ve çok süratli bir biçimde erittiğini gözlemliyoruz.
TCMB siyaset faizini sabit tutarak, aslında bu ekonomik kriz sürecinde kurlardaki artışın kur muhafazalı TL mevduatının bütçeye ek yükler getirmemesi için kur üzerindeki baskısını arttırdığını söyleyebiliriz. Öte yandan, döviz kurunu döviz arzıyla baskılamanın ise sonucunun bütçe dağınıklığı ile yüksek enflasyon oranı olduğu aşikardır.“
