Karar yazarı Mustafa Karaalioğlu, Rusya-Ukrayna savaşından sonraki politik münasebetlere odaklandığı yazısında Moskova’nın yalnız kalacağını ve içe kapanacağını söylerken, “Savaş yahut müzakere, işgal yahut uzlaşma Türkiye’nin bundan sonraki Rusya siyasetinin değişmesini gerektiriyor. Ara ve tedbir periyodu kendisini hissettiriyor. Şu ana kadar izlenen ortadan ve iki tarafı küstürmeme temalı siyaset doğrudur. Öbür da seçenek yoktur fakat savaşın yahut barışın akabinde Türkiye Rusya’yla eskisi üzere coşkulu ve asimetrik bağlantı sürdüremez. Zira artık ortada koskoca bir Ukrayna krizi ve zihni açığa çıkmış bir Putin vardır” dedi.
Karaalioğlu, ayrıyeten şu sözleri kullandı:
“Türkiye ekonomik kapasitesinin hudutları ve ayrıyeten son devirde yaşamakta olduğu kriz nedeniyle ABD ve Avrupa’nın yaptırımlarına katılamaz. İmkanları olsa da katılması telkin edilemez. Lakin, bilhassa güç kalemlerinden kaynaklanan fark nedeniyle Rusya ile tek taraflı hale gelen dış ticaretini dengelememek zorundadır. Rusya’nın Türkiye’yle ortasındaki ihracat ve ithalat istikrarı gibisi az görünür bir orantısızlık sergiliyor. Son yılların ortalamasıyla, yıllık 22 milyar Dolar’ın üzerinde ithalatımız, 4 milyar doların altında ihracatımız bulunuyor. Rusya’nın en çok mal sattığı beşinci, mal aldığı on ikinci ülkeyiz. İlaveten, bir işe yaraması imkansız da olsa S-400 paketine sahibiz. Putin lütfettiğinde turist alıyoruz ancak aslında hatır için değil; zira, karşılığında ucuz tatil hizmeti sunuyoruz.”