Siyaset Bilimci Doç Dr. Burak Cop, AKP- MHP’nin Meclis’e getirdiği, yeni seçim kanunu teklifini yorumladı. İktidarın İstanbul seçimlerinin yenilenmesi sürecinde de birçok ilçe seçim şurası liderinin hukukun gereğini yapan, tarafsız bir manzara çizen performansını gördüğünü lisana getirdi. Cop, o periyotta umduğunu bulamayan iktidarın kura prosedürüyle kendisine yakın yargıçların misyona gelmesi ihtimalini artırmak istediğini söyledi.
Kozmik gazetesinden Birkan Bulut’un haberine nazaran, Cop, “Meslek hayatlarına AKP’den evvel başladıkları için kıdemli yargıçların birden fazla partizan bir aidiyet hissetmeyebilir. Mesleğin sonuna yaklaşmış, muhakkak bir itibar elde etmiş rastgele bir vazifelinin iktidar baskılarına teslim olmaması, deneyimsiz bir hakime nazaran daha kolay. Birinci sınıf yargıçlar de mesleğe yeni başlamış yargıçlar değiller ancak 2016’dan sonra Fethullahçı argümanıyla temizlenen takımların yerine binlerce hakim ve savcı vazifeye başladı. Bunların ortasında birinci sınıf hakim noktasına gelenler varsa kuradan çıkacak hakimin iktidar yanlısı olma ihtimali de artıyor. Lakin her kuralda en kıdemli hakimin görevlendirilmesi yerine kura yolu iktidara yakın hissetme mümkünlüğünü artırıyor. İstanbul seçimi yenilenirken de birçok ilçe seçim şurası lideri hukukun gereğini yapan, tarafsız bir manzara çizen performans ortaya koydular. İktidarın o periyotta umduğunu bulamadığını söyleyebiliriz.” dedi.
Bir kişinin üyesi olmadığı partinin ismine sandık konseyi üyeliğini kendi isteğiyle yapması gerektiğini belirten Cop, “Fakat o kişi sandık başına zorla götürülemeyeceğine nazaran kendi iradesiyle bu vazifesi üstlenmiştir. Kanun teklifinde bir bireyden nasıl olur isteneceğinin detayı aşikâr değil. Teklif kabul edilirse YSK bu bahiste bir açıklama yapabilir. Lakin bu düzenleme uygulamada işi zorlaştıracaktır” sözlerini kullandı.
Siyasi partilerin seçim günü aşikâr alanlardaki boşlukları birini göndererek çözebildiğini belirten Cop, “Düzenlemedeki olur alma düzeneği burada zorluklara ve birtakım sandıklarda boşluklara neden olabilir. Bu unsurun münasebetine baktığımızda da neden bu türlü bir değişiklik istendiği anlaşılmıyor. Belirsizlik ve uyuşmazlıkların ortadan kaldırılacağı söyleniyor lakin detayı verilmiyor” dedi.
İktidarın temel maksadının karşı ittifakı bozmak olduğunu belirten Cop, “DEVA, Gelecek ve Saadet Partisinin adaylarının CHP ve Düzgün Partiden seçime girmesi üzere güçlü bir ihtimal bulunuyor. Hasebiyle karşı tarafın ittifakın dağıtılmasıyla açıkta kalacak muhafazakar oyların AKP’ye yönelmesi, en azından sandığa gitmemeleri üzere iktidar açısından bir yan tesir de bekleniyor olabilir” yorumunu yaptı.
