Eski Başbakan Tansu Çiller‘in oğlu Mert Çiller, iki çocuğunun annesi Zeynep Çiller’i dövmekle suçlandı. Kaburgaları kırılıncaya kadar dayak yediğini argüman eden Zeynep Çiller, Mert Çiller’e boşanma davası açarak çocuklarının velayetini istedi. Şikayetinden vazgeçmediği için Tansu Çiller‘in çocuklarıyla birlikte kendisini sokağa attığını sav etti. Savcılık bir yıllık soruşturmanın akabinde Mert Çiller hakkında 10 yıla kadar mahpus istemiyle dava açtı. Zeynep Çiller daha sonra da Tansu Çiler hakkında, boşanma sürecinde olduğu eşi Mert Çiller’in velayet hakkını elde edebilmek için düzmece rapor düzenlediğini ileri sürerek cürüm duyurusunda bulunmuştu.
Eski başbakanlardan Tansu Çiller‘in gelini Zeynep Çiller, boşanma sürecinde olduğu eşi Mert Çiller’in velayet hakkını elde edebilmek için geçersiz rapor düzenlediğini ileri sürerek savcılığa yaptığı cürüm duyurusu evrakı kapandı.
Zeynep Çiller, velayeti kendisinde olan iki çocuğu hakkında düzenlenen raporun düzmece olduğunu ileri sürerek, boşanma sürecindeki eşi Mert Çiller’i, eski Başbakan Tansu Çiller ile raporu hazırlayan Prof. Dr. Tevfik Bedirhan Üstün ve Doç. Dr. Tuba Mutluer’i resmi evrakta sahtecilik, bilerek uydurma belgeyi kullanmak, vazifesi berbata kullanmak, suça iştirak savlarından yargılanmaları için savcılığa şikayet etmişti.
Çocukları mesleksel manada analiz ettim
Savcılık soruşturma kademesinde iki tabibin tabirine başvurdu. Mesleğini etik kurallara ve bilimsel usullere nazaran yerine getirdiğini belirten Prof. Dr. Tevfik Bedirhan Üstün, Kasım 2019’da Özer Çiller’in doktorluğunu yaptığını ve Tansu Çiller’i tanımadığını belirtti.
Mert Çiller’i de Şubat 2020 de babası vasıtasıyla tanıdığı söyleyen Prof. Dr. Tevfik Bedirhan Üstün, Mert Çiller’in evliliği konusundaki meseleleri hasta-hekim ilgisi çerçevesinde dinlediğini anlattı.
Çiftin boşanma sürecinde ve öncesinde Mert Çiller ve çocuklarını mesleksel manada analiz ettiğini belirten Prof. Dr. Tevfik Bedirhan Üstün, şunları söyledi: “Çocukların durumu için Doç. Dr. Tuba Mutluer’den konsültasyon istedim. Çocukların geçmişte görüştüğü hekimlerden teşhis ve tedaviler hakkında bilgi aldım. Çocuklarla ilgili boşanma sürecinden evvel doktor, psikolog, pedagog, bakıcı, eğitmen ve öğretmenleri ile Zeynep Çiller çifti şiddetli geçimsizlik ve hengame nedeniyle boşanma davası açtı. Bu süreçte Zeynep Çiller ile görüşmek istedim lakin kabul etmedi.”
Hazırladığım rapor uzman görüşüdür
Doç. Dr. Tuba Mutluer de emsal biçimde savunma yaptı. Çalışmaları boyunca hem babayı hem çocukları gözlemleme fırsatı bulduğunu tabirinde anlatan Prof. Dr. Tevfik Bedirhan Üstün, “Hazırladığım rapor uzman görüşündedir. Mahkemece direkt uzman olarak görevlendirilmedim. Resmi uzman raporu hazırlanması için görevlendirilen Sıhhat Bilimleri Üniversitesi tarafından oluşturulan heyet, incelemek ve katkı sunulması için benden ve meslektaşlarımdan hazırladığım raporu istedi. Çiller Ailesiyle hasta-hekim münasebeti içinde olup, temelsiz suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
Raporları pahalandırmak yargıya müdahaledir
Savcılık, uzman raporlarının isabetli olup olmadığı konusunda savcılıkça bir kıymetlendirme yapılmasının yargıya müdahale manasına gelebileceğini belirtti. Kanıtların değerlendirilmesinin mahkemeye ilişkin olduğunu belirten savcılık, eksperlerin raporlarında kasıt olmaksızın da yanılgıya düşebileceğini, uzman raporlarına tarafların itiraz edebileceğini hatırlattı.
SAVCILIK KENDİNİ MAHKEMENİN YERİNE KOYAMAZ
Savcılığın yapılmakta olan bir yargılama ile mahkemenin yerine geçerek karar vermesinin hukuken mümkün olmadığını belirten savcılık, yargılama sırasında ve sonrasında cürüm işlendiği fikri hasıl olduğunda savcılığa tarafların kabahat duyurunda bulunabileceğini belirtti.
CÜRÜM ÖGELERİ OLUŞMADI
Mahkemenin Prof. Dr. Tevfik Bedirhan Üstün ve Doç. Dr. Tuba Mutluer’i uzman olarak görevlendirmediğini belirten savcılık, atılı cürümlerin yasal manada oluşmadığını belirterek kovuşturmaya yer yok kararı verdi.
Raporları kıymetlendirmek yargıya müdahale olur
Savcılık, uzman raporlarının isabetli olup olmadığı konusunda savcılıkça bir kıymetlendirme yapılmasının yargıya müdahale manasına gelebileceğini belirtti. Kanıtların değerlendirilmesinin mahkemeye ilişkin olduğunu belirten savcılık, uzmanların raporlarında kasıt olmaksızın da yanılgıya düşebileceğini, eksper raporlarına tarafların itiraz edebileceğini hatırlattı.
Savcılık kendini mahkemenin yerine koyamaz
Savcılığın yapılmakta olan bir yargılama ile mahkemenin yerine geçerek karar vermesinin hukuken mümkün olmadığını belirten savcılık, yargılama sırasında ve sonrasında hata işlendiği niyeti hasıl olduğunda savcılığa tarafların hata duyurunda bulunabileceğini belirtti.
Hata unsunları oluşmadı
Mahkemenin Prof. Dr. Tevfik Bedirhan Üstün ve Doç. Dr. Tuba Mutluer’i eksper olarak görevlendirmediğini belirten savcılık, atılı hataların yasal manada oluşmadığını belirterek kovuşturmaya yer yok kararı verdi.
Tansu Çiller, Siyaset, Aktüel, Haberler