Yusuf Özkan
Lahey, Hollanda
Hollanda Başbakanı, “kişisel bağlarımız her vakit uygun kaldı” dediği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi konuğu olarak Ankara’da temaslarda bulunacak.
Şu anda Almanya dışında az sayıda Avrupa ülkesinin Türkiye ile yakın temasta olduğuna işaret eden Rutte, bunun daha fazla ülke tarafından yapılması gerektiğini söyledi.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefon görüşmesi yapan Hollanda Başbakanı Rutte, Türkiye’ye ziyaret kelamı vermişti. Rutte, 24 Mart’taki harikası NATO önderler doruğu öncesi Ankara’ya gitmenin daha uygun olacağını bildirdi.
Hollanda medyasına nazaran, Erdoğan’ın son periyotta hem Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin hem de Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodomir Zelenskiy ile temas halinde olan sayılı önderlerden biri olması, ziyareti değerli kılan etkenlerden biri.
Rutte’nin Türkiye’ye ziyaretinin, Ankara – Lahey ortasından uzun müddettir devam eden tansiyonun de yumuşamasına yol açması bekleniyor.
Hollanda Başbakanı Rutte, Cuma günü gerçekleştirilen kabine toplantısı sonrası, Ankara ziyareti konusunda olumlu bildiriler verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile “kişisel bağlantılarının her vakit güzel kaldığını” belirten Rutte, NATO üyesi ülkelerin birbirleriyle ağır temaslara devam etmesinin kıymetine vurgu yaptı.
“Türkiye, NATO’nun doğu kanadının savunması için çok önemli” diyen Hollanda Başbakanı, şu anda Almanya dışında az sayıda Avrupa ülkesinin Türkiye ile yakın temasta olduğuna işaret ederek, bunun daha fazla ülke tarafından yapılması gerektiğini söyledi.
Münasebetler 2017’de kopma noktasına geldi
Hollanda medyasına nazaran, Lahey’den gelen ölçülü iletiler ve Rutte’nin ziyaretiyle, İsrail’den sonra Hollanda’yla da münasebetlerin yumuşatılması için değerli bir sürecin başlaması bekleniyor.
NATO üyesi olan Hollanda ile Türkiye’nin bağları, 2017 yılında neredeyse büsbütün kopma noktasına geldi. Hollanda, anayasa değişikliği referandumu öncesi Türk hükümet üyelerinin ülkesinde propaganda yapmasına müsaade vermedi.
Almanya’dan kara yoluyla kaçak olarak Rotterdam’a gelen periyodun Aile ve Toplumsal İşler Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın, Türkiye Başkonsolosluğu’na girmesine müsaade verilmeyerek, polis nezaretinde Almanya’ya geri gönderildi.
Başkonsolosluk önünde yaşanan olaylar sırasında periyodun diplomatik dokunulmazlığı bulunan Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Aslan Alper Yüksel ile kimi vazifeliler Rotterdam polisi tarafından gözaltına alınarak saatlerce nezarethanede tutuldu.
Yaşanan olayların akabinde iki ülke de karşılıklı olarak büyükelçilerini geri çekti. Yaklaşık 2 yıl sonra tekrar büyükelçi atandı. İlgiler olağanlaşma eğilimine girse de, tansiyon devam etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hollanda’yı “Nazi kalıntısı” olmakla suçlaması ülkede geniş yankı buldu.
Türkiye’nin Libya, Suriye ve Azerbaycan’daki tavrı ile Doğu Akdeniz’de Yunanistan ile yaşadığı tansiyon, Lahey hükümeti tarafından sık sık eleştirildi.
Geçen Ekim ayında Batılı 10 büyükelçinin, iş insanı Osman Kavala’nın hür bırakılması emeliyle yayınladığı bildiride, Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet’in de imzasının bulunması, iki ülkeyi tekrar karşı karşıya getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, imzacı büyükelçilerin hudut dışı edilmesini istediği tarafındaki açıklamasının akabinde, Hollanda – Türkiye bağlarında bir kere daha tansiyon yükseldi. Lakin her iki tarafın da eforlarıyla kısa sürdü.
