ANTALYA (AA) – Antalya‘da kayıp olarak aranırken ormanlık alanda cesedi bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu’nun öldürülmesiyle ilgili davanın üçüncü celsesi görüldü.
Antalya 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık M.M.A, Diyarbakır 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Salonda ise öldürülen kızın anne ve babası müşteki Mezide-Mustafa Haytaoğlu çifti ile taraf avukatları, farklı vilayetlerden gelen baro avukatları ve birtakım dernek temsilcileri hazır bulundu.
Duruşmada, sanığın telefonunda yapılan ve dava belgesine da giren dijital incelemede, arama motoru geçmişinde “kafasının neresine vurursam bayılır”, “nöbetçi eczane” ve “Varsak çöp değerlendirme” üzere tabirler yer aldığı vurgulandı.
Müşteki avukatlarından Nagihan Buldu da sanığın telefonundaki bu aramaların, sanığın Azra Gülendam Haytaoğlu’nu öldürmek için plan yaptığının göstergesi olduğunu söyledi.
Sanığın cezai ehliyetinin olup olmadığıyla ilgili rapor beklendiğini belirten Buldu, “Sanığın daha evvel gittiği terapi merkezlerinden evraklar elde edilmiştir. Evraklar incelendiğinde uzman psikiyatrist tarafından sanık hakkında cezai sorumluluğu ortadan kaldıracak rastgele bir rahatsızlığın bulunmadığı anlaşılmaktadır.” dedi.
Bunun üzerine kelam verilen sanık, tarihlerini hatırlamadığını lakin bu sözleri kendisinin yazdığını kabul etti.
Başa vurarak bayıltmayı izlediği bir sinemadan görmesi üzerine telefondan arama verdiğini tez eden M.M.A, şunları tabir etti:
“Azra salondaydı ben sineması kendi odamda izliyordum. İzlediğim sinemadan sonra aklıma geldiği için o denli bir arama yaptım. Sinemada bir kişinin başına beyzbol sopasıyla vuruluyordu lakin adam bayılmıyordu. Ben de bunun üzerine bu türlü bir şey aradım. Daha sonra Azra’nın yanına gittim. Aramaların cinayetle bir ilgisi yok. Çöp değerlendirmeyi de cesedi nereye atarsam bulunmaz diye arama verdim. Ben 5 aydır tedavi görüyorum, 7 çeşit ilaç alıyorum. Avukatlar daha evvelki asliye ceza mahkemelerimdeki belgeleri açıyor, beni geçmiş mahkemelerimle yargılamayın. Ben aklı başında bir beşerim, hatamı kabul ediyorum, pişmanım, ben hatalıyım.”
Sanık avukatı Mehmet Ali Başaslan da müvekkilinin ruhsal sıkıntıları olduğunu ve bunun için heyet raporlu ilaçlar kullandığını öne sürdü.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 9 Mayıs’a erteledi.
Duruşma sonunda adliye dışında bir ortaya gelen birtakım bayan dernekleri “Azra için adalet” pankartları açtı.
Azra’nın babası Mustafa Haytaoğlu, gazetecilere, kızının canice öldürdüğünü, adalete güvendiğini tabir etti.
Olay ve iddianame
Antalya’da 28 Temmuz’dan beri kızlarından haber alamadıklarını bildiren Haytaoğlu ailesinin durumu İlçe Emniyet Müdürlüğüne bildirmesinin akabinde arama çalışması başlatılmış, genç kızın cesedi Varsak ormanlık alanında gömülmüş halde bulunmuştu. Gözaltına alınan M.M.A, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı. Haytaoğlu’nun cenazesi, 4 Ağustos’ta Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde toprağa verilmişti.
Akdeniz Üniversitesi öğrencisi Haytaoğlu’nu öldürdüğü öne sürülen M.M.A. hakkında, “kasten öldürme” kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet, “nitelikli cinsel istismar”, “kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma”, “tehdit” ve “hırsızlık” hatalarından da 29 yıla kadar mahpus istemiyle iddianame hazırlanmıştı.
