İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ukrayna’daki savaş başladığından itibaren Türkiye‘ye 58 bin Ukraynalının geldiğini söyledi.
Bakan Soylu, TV NET’te yayınlanan Net Bakış Özel programında Serhat İbrahim, Mete Fayda ve Nedim Şener’in gündeme ait sorularını yanıtladı.
Güvenlik ve Acil Durumlar Uyum Merkezi’nden (GAMER) yapılan canlı yayında konuşan Soylu, İstanbul’da misyon yapan bir polis memurunun Hakkari’de aracında 52,5 kilogram patlayıcı bulunmasına ait bilgi verdi.
Olayın narkotik gruplarının yapay zeka kullanılan bir tahlil programı sayesinde ortaya çıkarıldığını söz eden Soylu, polisin Kuzey Irak tarafından geldiğini ve aracına patlayıcının Şemdinli’de yerleştirildiğini söyledi. Aracın Hakkari’de durdurulduğu ve yapılan aramada bagajda 133 paket içerisinde toplam 52,5 kilogram rdx tipi patlayıcının ele geçirildiğini belirten Soylu, şoförün kimliğine bakıldığında polis memuru olduğunun anlaşıldığını kaydetti. Kelam konusu polisin kablo hırsızlığından 2019 yılında meslekten ihraç edildiğini lakin mahkeme kararıyla mesleğe geri döndüğünü anlatan Soylu, “Netice prestijiyle maksat İstanbul, şu ana kadar gördüğümüz nokta. 52,5 kilo patlayıcı büyük ve değerli bir patlayıcı.” dedi.
Soylu, polisin aracı olaydan birkaç gün evvel ismine tescil ettirdiğini, aracın parasını patlayıcıyı yerleştiren kişinin verdiğini söyledi.
Terör örgütlerinin Türkiye‘ye mühimmat, patlayıcı ve eleman sokarak Türkiye‘nin iç huzurunu bozmak için yeni teknikler denediğini de belirten Soylu, terör örgütü PKK’nın Türkiye‘de hareket yapmak istemediğine ait argümanlar üzerine ise “Bu yıl başından itibaren buna benzeri 15 hareketi engelledik.” dedi.
Türkiye‘nin hudut ötesi harekatlarını yaptığı bölgelerin teröristlerin transfer yerleri olduğunu anlatan Soylu, buralarda ve ülke genelinde alınan önlem ve operasyonlar sonucu terör örgütlerinin hareket kabiliyetinin azaldığını tabir etti.
Ağrı Dağı’nın zirvesinde 3 bin 200 metre yüksekliğine jandarmanın üs bölgesi kuracağını lisana getiren Soylu, “Tabii buralarda sıkışınca, hareket kabiliyeti daralınca kentlerin içerlerine sızmaya çalışıyorlar.” diye konuştu.
Soylu, PKK üzere DEAŞ’ı da adam adama takip ettiklerini söyledi.
Adana’da Furkan Vakfı üyelerinin yaptığı hareket
Furkan Vakfı Liderinin geçmiş devirde yaptığı konuşmaların yayınlanmasının akabinde konuşan Soylu, 4-4,5 aydır “Kuytulcular” denilen kümenin 50’nin üzerinde yasa dışı aksiyon gerçekleştirmeye çalıştığını belirtti.
Kendi içlerinden bir kişinin bir ölçü parayı farklı yere aktardığını tespit ettiklerini ve 7 kişilik kümenin kelam konusu kişiyi kaçırarak senet imzalattığını tabir eden Soylu, güvenlik güçlerinin 12 gün boyunca aramasının akabinde bu kişinin özgür kaldığını söyledi. Olayın yargıya intikal ettiğini ve 7 kişinin tutuklandığını anlatan Soylu, birebir halde bir hekimin da tehdit edildiğini, emniyet teşkilatının olay gerçekleşmeden suçluları yakaladığını belirtti.
Bakan Soylu, şunları kaydetti:
“Neticede, siz şayet bir sokak yürüyüşü yapacaksanız yahut bir şov yapacaksanız, 2911’e nazaran bunun kanunu var. Şayet bunu yapmazsa, kanunun gereğini yerine getirmezseniz elbette ki polisin de orada öbür insanların hayatlarının, özgürlüklerinin, hürriyetlerinin, rahatlarının kısıtlanmamasını temin etmek için önlem alma hakkı var.
Bu yalnızca burada, Mersin’de de var. Öteki vilayetlerde de var. Yalnızca Adana’da dediğim mühlet içerisinde, çok kısa bir mühlet içerisinde, 4,5 aylık bir vakit dilimi içerisinde 50’nin üzerinde bu hareketleri yapmış. Yani biz buna kimse kusura bakmasın, eyvallah demeyiz yani.”
Hareketle ilgili toplumsal medyada kullanılan hesapların yüzde 45’inin uydurma, yüzde 55’inin ise muhalif kümeler olduğunu tabir eden Soylu, bu muhalif kümelerin yarısını da dışardaki FETÖ’cülerin oluşturduğunu söyledi.
Soylu, “Karşımızda gerçekten bir şaklaban var. Öteki yerlerden talimat alan bir adam var.” diye konuştu.
“28 Şubat ile alakası yok”
Adana’daki olayları 28 Şubat ile tıpkı kefeye koymaya çalışanlar olduğunu ve bunun yanlışsız bir yaklaşım olmadığını belirten Soylu, “28 Şubat’taki yaklaşımın asaletine halel getirir. Yani orada insanların kendi özgürlüklerini, kendi hürriyetlerini savunmasının asaletine halel getirir. Bu türlü bir kıymetlendirme, bu türlü bir kıyas ve bu türlü bir karşılaştırma yapılamaz. Bu hakikat bir yaklaşım değil.” dedi.
FETÖ ile çaba
Fetullahçı Terör Örgütü ile yapılan çabaya ait de bilgi veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kelam konusu örgütün, insanların Türkçeye ve dine olan sevgi ve bağlılığını kullanmaya çalıştığını tabir ederek, Türkiye‘nin çabaya başlamaması halinde büsbütün teslim olacağını söyledi.
Soylu şunları kaydetti:
“Bilmenizi istiyorum ki Türkiye‘deki birçok bağını çökerttik. Bu değerli. Ayağa kalkmaz mı? Almanya’da durdukça, Amerika’da durdukça, Balkanlar’da hala okulları devam ettikçe ve kollandıkça, elbette ki beni bağışlayın ayağa kalkabilir. Zira onu orada kollayanlar yarın öbür gün vefat halinde bile nasıl kullanılır, kullanabiliriz derdindeler, biz bunun farkındayız.”
Örgüt ile gayret kapsamında 327 bin kişinin gözaltına alındığını, 600 bini aşkın şahsa savcılıkların süreç yaptığını, 100 binin üzerinde insanın tutuklandığını, 20 bin 500 civarında içerde tutuklu olduğunu ve bu bireylerin mal ve mülklerine el konulduğunu söz eden Soylu, devletin Türkiye dışındaki FETÖ’cülerle de gayretini sürdürdüğünü söyledi.
Soylu, tehdidin yüzde yüz bitmediğini söz etti.
Avrupa’nın başta FETÖ olmak üzere çeşitli terör örgütlerine sahip çıktığını da belirten Soylu, bütün bunlara karşın Türkiye’nin terörle gayretini kararlılıkla sürdüreceğine vurgu yaptı.
Türkiye’deki mülteciler
Türkiye’deki mültecilerin sayıları ve durumlarına ait soru üzerine Soylu, “Ukrayna’daki savaş başladığından itibaren Türkiye’ye 58 bin Ukraynalı geldi.” dedi. Bu sayının 30 bine yakınının kara yoluyla, 900 civarının ise üçüncü ülkeler üzerinden hava yoluyla ülkeye giriş yaptığını belirten Soylu, gerekli önlemleri aldıklarını söyledi.
Ukrayna sorununa birinci tepki gösteren ülkelerden birinin de Türkiye olduğunun altını çizen Soylu, AFAD tarafından çadırlar kurulduğunu, şu ana kadar 51 tır materyalin gönderildiğini söz etti.
Avrupa’nın mülteci akınına farklı gözle baktığını ve “göz rengine” nazaran mülteci kabul ettiğini lisana getiren Soylu, Türkiye’nin Suriye, Arakan, Filistin ve Yemen sıkıntılarına baktığı anlayışla Ukrayna’daki olayları değerlendirdiğini vurguladı.
Türkiye’nin göç sorununa bakış açısının Avrupa’dan farklı olduğunu, Suriye’de hudut ötesi operasyon yapılan bölgelerin refahını geliştirmek için çalıştığını anlatan Soylu, bu bölgeler huzur ve refaha ulaşmadıkça göçün engellenemeyeceğini söz etti. Bu kapsamda Çobanbeyli’de 1200’ün üzerinde sanayi sitesi yapıldığını, tarım toprakları verimli olan Rasulayn ve Tel Abyad’da da tıpkı formda çalışmaların sürdüğünü anlattı.
Türkiye’de yaklaşık 3 milyon 750 bin Suriyelinin olduğunu belirten Soylu, kolluk kuvvetleri tarafından yapılan çalışmalar sonucunda bu mültecilerin yüzde 80’inin belirtikleri adreslerde yaşadığının tespit edildiğini, çalışmaların devam ettiğini ve bu oranın yüzde 90’lara ulaşacağını söyledi. Adreslerinde bulunamayan 120-130 bin Suriyelinin çok uzun vakittir “askıda” olduğunu, bunların yurt dışına gitmiş olabileceğini belirten Soylu, bu sayının “400-450 bin civarında olduğunu düşünüyoruz.” dedi.
Türkiye’nin mülteci akınlarına karşı hudutlarında duvar, ışıklandırma, optik kule ve termal kamera üzere önlemler aldığını ve hudutlarının ötesinde göç kapasitesinde 8 milyon kişinin olduğunu lisana getiren Soylu, eksik olan duvar inşa sürecinin de devam ettiğini söyledi.
Türkiye’de hata işleyen Suriyelilere mahkemelerin herkese davrandığı üzere davrandığını vurgulayan Soylu, “Eğer bir asayiş kabahatiyle özgür bırakılmışsa biz alıyoruz. Bunu çabucak kendi kamplarımıza götürüyoruz. Orada 2 aylık, 3 aylık eğitimden geçiriyoruz. Türkiye’nin içerisindeki kamplara getiriyoruz, 2-3 aylık eğitime. Şayet çok dertli bir kabahat işlemişse alıyoruz, kendi imzasını alıp inançlı bölgelere getiriyoruz.” diye konuştu.
Atama yönetmeliği
Emniyet Genel Müdürlüğünün yeni yayımlanan işçi atama yönetmeliği ile ilgili tenkitleri de yanıtlayan Soylu, yaklaşık 5 yıldır bu sistemin içerisinde olduğunu, kolluk güçlerinin güvenlik ve asayiş konusunda çok güzel bir noktada bulunduğunu, bunun TÜİK’in sayılarında da yer aldığını söz etti.
Bakan Soylu, çok uzun vakittir atamalarda kronikleşen ıstıraplar olduğunu ve yönetmeliğin bu problemlerin ortadan kaldırılması emeliyle çıkarıldığını anlatarak, şunları kaydetti:
“Biz halkın huzurundan ve sükunundan mesulüz. Bunu düşünürken, Doğu ve Güneydoğu da biraz rahatlamış iken şöyle bir şey geldi aklımıza, bundan bir buçuk yıl önce. Dedik ki şark müddetlerini düşürelim. Bir de ikinci şarka gidenler dönerken tekrar kendi yerlerine dönemeyecekleri kaygısıyla emekli olmaya başladılar. Bu eski kural, bunu da ortadan kaldıralım. Diyelim ki ikinci şarka gidiyor, ikinci şarktan sonra geri dönecekse istediği yere yahut bir evvelki vazife yaptığı yere, yani çoluğunu çocuğunu tahminen bıraktı. Zira şark müddetlerini düşürdüğünüz vakit bazen 2-3 yıl kendi başınıza kalırsınız, mesken nizamını bozmazsınız. Bunu bu türlü sağlayabilme kabiliyetine sahip olalım. Bütün bunları kurduk.
Burada önümüzde diğer bir sorun çıktı. Birtakım vilayetler var. Bunlara, şarka gidilmek istenmiyor. Müddetlerini düşürdük lakin. Kimi vilayetler var, bunlara şarka gidilmek isteniyor. Örneğin Erzurum’dan tutun, Malatya’ya kadar işte neyse, o bölgedeki çizgilerin birçoğuna gidilmek isteniyor. Lakin orada kimi vilayetler var, gidilmek istenmiyor. Batıda kimi vilayetler var. Mesela Çankırı’ya biz polis bulmakta zorlanıyoruz, Kırşehir’de polis bulmakta zorlanıyoruz. O vakit şunu dedik, doğuyu ikiye, batıyı da ikiye bölersek yani nasıl olsa 2 şark yapacaklar. Birinde bir tarafa sarfiyat, birinde bir tarafa sarfiyat.”
Soylu, sıhhat, aileye bakma, şehit ve gazilerin durumu ve erteleme üzere muğlak olan hususların netleştiğini ve yapılan düzenlemenin dengesizlik ve huzursuzluğu engelleyeceğini lisana getirerek, “Kendi polisimiz için, kendi arkadaşlarımız için yanlış bir şey düşünmeyiz. Onların aile hayatını en çok düşünenlerden biri de benim.” dedi.
Yönetmelikte bölgelerle ilgili yapılan düzenlemenin 2024’te hayata geçirileceğini de hatırlatan Soylu, “Lehte olanlar artık devreye girecek, öbürleri için önümüzde vaktimiz var. Bu hususta yeni bir formül oluşturulabilirse bu sağlanabilir. Önümüzde bir vakit var.” diye konuştu.
Soylu, 3 bin 250 bekçi takımının açılacağını da belirterek, yayının yapıldığı GAMER’i tanıttı.
