Hatay Büyükşehir Belediye Lideri Lütfü Savaş, geçtiğimizde Suriyelilerle ilgili yapmış olduğu bir açıklamada “Hatay’daki doğumların yüzde 75’ini Suriyeli bayanlar yapıyor. Yeni doğan her 4 çocuktan 3’ü Suriyeli. Savaş psikolojisi hormonları bozmuş. 11 ayda doğum yapan, 6 yılda 6 çocuk yapan Suriyeli bayanlar var. Birçoklarının 3-4 eşi var ve hepsi de çok çocuk yapıyor. Demografik yapı bizim aleyhimize gelişiyor. 12 yıl sonra belediye liderinin Suriyeli olması hiçbirimizin güzeline gitmez” sözlerini kullanmıştı. Bu kelamlar tartışma yaratmıştı. Hatta Valilik, avukat aracılığıyla Hatay başsavcılığına hata duyurusu dilekçesini iletmişti.
KELAMLARININ MÜNASEBETİNİ ANLATTI
Habertürkte yayınlanan Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek programına katılan Lütfü Savaş, tartışma yaratan kelamlarının münasebetlerini anlattı.
Savaş’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu formda:
“Elimde 1 yıl evvel datalar var. Son seçimde 13 bin Suriyeli oy kullandı. 2019 seçimlerinde. 2020 datalarında oy kullanacak insan sayısı 18 bine çıkmış. Son bilgilere nazaran Yayladağ’da üçte bir Suriyeli oy kullanacağını söyledi. Suriyeliler kimi yerleşim yerlerinde isterlerse muhtarlığı kazanabilirler. Son seçimde Reyhanlı’da vatandaş olup seçime girseler rahat rahat kazanırlar. Sıkıntı o değil, bundan sonra insanların gelecek ismine plan program yapabilmesi için önünü görebilmesi lazım. Sosyolojik, ruhsal sorunların bertaraf edilmesi lazım. Bunu belediye lideri yapamaz. Hükümetle işbirliğinde yapmak lazım. Biz bizim insanımıza nasıl dayanak veriyorsak, onlara da takviye veriyoruz. Günde 800 ton daha fazla çöp oluyor. Yeni arıtma tesisi projelendiriyoruz. İçme suyu Kırıkhan, Antakya’da değiştirdik. Trafikte beraberiz. Bunların hepsini biz çözüyoruz.
“BİZ ONLARDAN 35-40 YIL İLERİDEYİZ”
Bizim insanımızın istihkakı ile Suriyeli kardeşlerimizin muhtaçlığına bakıyoruz. Biz Osmanlı’da tebaaydık orada kahır yok. Biz onlardan 35-40 yıl ilerideyiz. O denli olunca beklentiler, hayat biçimi, eğitim, toplumsal anlayış, farklı kültürlerden geldikleri için anlaşmak sıkıntı oluyor. Onlar da gettolaşıyor, aslında kaynaşılmıyor. Bizim sayın valimiz ‘sayım yapıldı’ dedi. Muhtarların kimileri ‘bizim mahalleye Suriyeli kaydetmiyorlar’ dedi. Nüfus ileriye hakikat gidiyor. Nüfusun artış hali çok değerli. Nüfus artarken bir, iki, üç diye artmıyor, dramatik artıyor. Doğurganlık süratiyle artıyor. İdlib’ten dedikleri üzere 3 milyon göçmen gelirse işimiz çok güç. Yazın su yetiştiremiyoruz. Belediye liderlerinin kâbusu bu iş. Ben günde 20 defa hava durumuna bakıyorum. Allah’tan bu sene yağmur güzel.
“ONLARDAN DOĞAN ÇOCUKLAR DA İŞSİZ KALACAK”
Sosyo kültürel ve ekonomik yapısı en düşük olanlar bizde, Kilis, Gaziantep’de. Bizden güzelleri İstanbul’da, İzmir’de bulunuyor. Bağlantıda de düşünce yaşıyorsunuz. Bunu çözmek, sıkıntıları derinleştirmekten daha güzeldir. Bizde bütün çocuklar okuyor. Herkes çocuğunu okuttuğu için bilgisayar ve masa istiyor. Birçok işsiz kalıyor. Biz ulusal eğitim siyasetlerini geliştirmemiz lazım. 50 yıllık plan yapmak lazım. Artık her kişi devletten üç aşağı, beş üst yarım, çeyrek, bir maaş para alıyor. Engelli, yaşlı, hasta, bakıcı parası alıyor. Bu türlü olunca çalışan insan sayısı azalıyor. O ufak parayla yetiniyor. Genç de olsa kahvehaneye gidiyor. Bizim çalışmanın bir ibadet olduğunu anlatmamız lazım. Bu açığı Suriyeliler kapatıyor ancak yarın onlara da yetmeyecek. Onlardan doğan çocuklar da işsiz kalacaklar. Tarım, ticaret, iş hayatında çalışacak insanları tasnif edip ona nazaran davranmamız lazım.”
