RİZE (İHA) – Cebindeki 5 bin TL için testereyle 5 kesime bölüp denize atmış
– Rize‘de kayıp olarak aranan Dursun Zehir’i öldürdüğünü itiraf eden şahıs ve Zehir’in torunu tutuklanarak ceza meskenine gönderildi
RİZE – Rize’de kendisinden 171 gündür haber alınamayan ve televizyon programı sonrasında cinayete kurban gittiği ortaya çıkan yaşlı adamın cebindeki 5 bin lira yüzünden öldürüldüğü ortaya çıktı.
Rize’de geçtiğimiz yıl 6 Ekim’de kızı Fatma Bekar’ın Pazar ilçesindeki konutundan çıkan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Dursun Zehir’in kayıp olayında adliyeye sevk edilen 4 bireyden biri olan Yasin Şanal, işlediği cinayeti itiraf etti. Kendisini cinayete Dursun Zehir’in torunu Kerim Bekar’ın azmettirdiğini söz eden katil zanlısı Yasin Şanal, Zehir’i cebindeki 5 bin lira için öldürdüğünü söyledi. Olay da ismi geçen taksici Serkan Yoğurtçu ise olayla bir alakası olmadığını, yalnızca Kerim Bekar’a sanal bir internet sitesinde bahis oynayabilmesi için kredi çekmek istediği farklı bir konuda yardımcı olduğunu, bir diğer sanık Enes G. İse olaylardan haberi olmadığını lakin Dursun Zehir’i arkadaşı Yasin Şanal’ın öldürmüş olabildiğini söz etti. Emniyetteki süreçlerinin akabinde Pazar Adliyesi’ne sevk edilen şahıslardan taksici Serkan Yoğurtçu çıkartıldığı nöbetçi mahkemece hür bırakılırken, Enes G. İse İsimli denetim kaidesiyle tutuksuz yargılanmak üzere hür bırakıldı. Dursun Zehir’i öldürdüğünü itiraf eden Yasin Şanal ve Zehir’in torunu Kerim Bekar da tutuklanarak ceza meskenine gönderildi.
Öte yandan kıyıda iş makinesi, denizde dalgıç polisler ve dalga kıranda kadavra köpeği ile arama çalışmaları devam eden Dursun Zehir’in cesedine şimdi ulaşılamadı.
“Kerim bana ‘Dedemde para var bölüşeceğiz’ dedi”
Dursun Zehir’in torunu olan Kerim’in kendisinden dedesini öldürmesini istediğini, cebinde para olacağını söylediğini lisana getiren 24 yaşındaki Yasin Şanal “04.10.2021 günü sabah saatlerinde Kerim Bekar’ı internet kafede gördüm. Daha sonra dışarıda sigara içerken yanıma geldi. Bana çok borcu olduğunu ve ‘Ailemden para istedim fakat bana para vermediler’ dedi. Benden de para istedi bende vermeyince babamdan 50 TL istedi. Babam da vermedi lakin yemek ısmarladı. Tekrar internet kafenin önündeyken ‘Dedemden para istedim lakin dedem de vermedi’ dedi. Dedesinin ‘Ne yapacaksın bu parayı’ diye sorduğunu söyledi. ‘Borcum olduğunu söyledim, borcunu ben ödeyeyim’ dediğini söyledi. Bana internet kafenin orada dedemi kaldıracağız dedemde para var bölüşeceğiz formunda sözde bulundu. Hatta biz bu konuları Pazar’da kıyı de konuştuk. Sonraki gün Dursun Zehir ile buluşmak için Naci Atabey Parkı’na gittim. Dursun Zehir’in buraya geleceğini Kerim bana söylemişti. ‘Dedemde para var, onu al bölüşelim’ dedi. ‘Parayı al ve dedemi kaldır, kanıt de bırakma’ dedi. Bende bu sebeple Dursun Zehir ile buluşunca, Kerim internet kafede daha evvel bana fotoğrafını gösterdiği için Dursun Zehir isimli şahsa ‘Dursun amca sen misin?’ diye sordum. O da bana ‘Kerim’in sana mı borcu var?’ dedi. Bende ‘Evet bana borcu var’ dedim. Yanlış hatırlamıyorsam 200 TL civarlarında bir para söyledim lakin asıl maksadım üzerindeki 5 bin TL’yi almaktı. Dursun Zehir’in üzerinde 5 bin TL olduğunu da bana Kerim söyledi” dedi.
Evvel başına vurdu, sonra testereyle 5 modüle böldü
Dursun Zehir’i nasıl öldürdüğünü anlatan Şanal “Dursun amcaya gel seninle şöyle biraz yürüyelim diyerek kolundan tuttum ve deniz fenerinin oraya gerçek birlikte yürüdük. Giderken ‘Neden buraya geldik’ biçiminde bir şey demedi. Kerim daima benden para istiyor diye bahsediyordu. Bende deniz fenerinin olduğu yere gelince oradan aldığım bir taşla bayıltma maksatlı Dursun Zehir’in başına vurarak bayılttım ve fenerin olduğu kuyuya yanlışsız çektim. Onu o biçimde orada tekrar bırakıp testere almak için çalıştığım havalimanı şantiyesine gittim. Sonra Dursun Zehir’in olduğu yere hakikat gittim. Evvel üzerimi çıkarttım yalnızca pantolon kaldı. Daha sonra Dursun Zehir’in üzerindeki ceketi çıkararak sol ön cebindeki 5 bin TL’yi aldım ve sağ cebinden telefonu aldım. Sonra elimdeki testere ile evvel sol bacağını diz üstünden pantolon ile birlikte kestim. Sonra sağ bacağını da diz üstünden kestim. Sağ kolunu omuzunun aşağısından kestim. Sol omuzunu da omuzunun aşağısından kestim. Gövdesi ve başını ayırmadım” dedi.
‘Olaydan evvel Kerim parka çöp poşeti bıraktı’
Dursun Zehir’in torunu Kerim’in olaydan 2 gün evvel parkta bulunan çalılıkların içerisine çöp poşeti koyduğunu, kendisinin de o çöp poşetlerine koyduğu cesedi denize attığını söz eden Şanal “Kerim’in 2 gün evvelce parktaki çalılıkların altına bıraktığı çöp poşetlerini alarak tekrar geri geldim. 5 poşet biçiminde cesedin modüllerini poşete koyup ağzından ip kullanmadan taş ile ve teker teker denize attım. Yaklaşık 5-6 dakika poşetlerin yavaş yavaş denizin tabanına çökmesini izledim” tabirlerini kullandı.
Paranın yarısını ve dedesinin telefonunu Kerim’e vermiş
Dursun Zehir’in cebinden aldığı paranın yarısını ve telefonunu torunu Kerim’e verdiğini kelamlarına ekleyen Şanal “Olay sonrası meskene giderek banyo ettim ve tekrardan Dursun Zehir’in ceketini almak için deniz fenerine gittim. Ceketi aldıktan sonra Kerim ile buluşarak Kerim’e 2 bin 500 TL para ile cep telefonunu ve ceketi verdim. Kerim bana ‘Ne yaptın, gerinde delil falan bıraktın mı?’ diye sorunca bende olan biten her şeyi anlattım ve oradan ayrıldık” dedi.
Öldürdüğü Dursun Zehir’in cesedinin bıraktığı yerde olmamasının sebebinin Kerim’in dedesini faklı bir yere gömmek istemesinden kaynaklı olabileceğini de tabir eden Şanal “Kerim’in azmettirmesiyle Dursun Zehir’deki parayı almak için Dursun Zehir’i öldürdüm. Her ne kadar Dursun Zehir’i parçalayıp denize attığımı söylesem de Kerim Bekar bana ‘Dedem nerede, dedemi Taşlıdere mevkiinde bulunan çay fabrikasının civarındaki meşeliğin oraya gömeceğim’ dedi. Üzerime atılı suçlamayı bu biçimde kabul ederim. Olay nedeniyle pişmanım. Dursun Zehir’in telefonun Ankara’dan sinyal vermesi ile ilgili bir bilgim yok. Ben telefonu Kerim’e vermiştim. Ben annem vefat ettikten sonra ruhsal sıkıntılar nedeniyle Ataköy Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüm. Şu anda da ağır bir ruhsal ilaç kullanıyorum. Dün gece emniyette de halüsinasyonlar gördüm” halinde konuştu.
‘Yasin benden borç istedi, bende parkta veririm dedim’
Üzerine atılan azmettirme kabahatini kabul etmeyen Dursun Zehir’in torunu Kerim Bekar ise Yasin Şanal’ın sözünde söylediğinin tersine kendisinden Yasin Şanal’ın para istediğini söz ederek “04.10.2021 günü Pazar ilçesinde bulunan internet kafede 2 yıldır tanışıklığım bulunan Yasin Şanal benden 50 TL para istedi. Bende paramın olmadığını fakat dedemden alırsam verebileceğimi ve Salı günü internet kafede buluştuğumuzda parayı verebileceğimi söyledim. Lakin internet kafede veremezsem parkta buluşup parayı verebileceğimi söyledim. O da o vakit orada buluşuruz dedi. Olay günü oradan ayrıldık sonraki günü dedemin hastane işleri nedeniyle parka gelemedim. Lakin o gün akşam internet kafeye gittim. Yasin internet kafede olmadığı için ve beni de aramayınca para verme işi kaldı. Bende zati o gün dedemden 100 TL para istemiştim. 50 TL’sini Yasin’e verecektim. O akşam da tekrar ortamızda para konusu oldu. Dedem de bana kızdı” dedi.
“Annem beni arayarak ‘Dedeni bulamıyoruz’ dedi”
Dedesi Dursun Zehir’in kaybolmasıyla alakalı birinci olarak karakola kendisinin gittiğini de söyleyen Bekar “Dedemi o akşam Yasin isimli arkadaşıma borcum olduğunu bu sebeple parkta borcumu ödeyeceğimi söyledim. Kendisi bana bu hususu sormadı. Sabah kendisi bana hiçbir şey demeden meskenden ayrılıp gitmiş. Bende dedem meskenden gittikten yarım saat 40 dakika sonra üstümü giyinerek dedemi meskende denetim edip çıktım. Konuttan çıktıktan sonra 12.30’a kadar internet kafede oyun oynadım. Annemin arayarak dedemin meskende olmadığını söylemesiyle bende dedemin arkadaşlarının dükkanlarına baktım. Pazar da biraz turladıktan sonra dedemi tekrar bulamayınca internet kafeye geri döndüm. Saat 13.30’a kadar oyun oynadıktan sonra annem tekrardan beni arayarak ‘Dedeni bulamıyoruz, dedeni ara’ deyince internet kafeden çıkarak tekrar tıpkı arkadaşların dükkanlarına baktık. Sonra annem yeniden aradı ve polise git dedi. Bende 16: 50 üzere karakola gittim. Karakolda bana 1. Dere yakınlarından kimse var mı onlar gelsin deyince bende karakoldan ayrıldım. Anneme bu durumu anlatıp 24 saat geçmesi gerekiyormuş, ondan sonra gelip kayıp ilanı verebilirsiniz biçiminde beyanda bulunduklarını söyledim. Dedemi bulamayınca sonraki gün kayıp ilanı vermek için karakola geldik” sözlerini kullandı.
“Yasin’in dedemi öldürdüğünü TV programında öğrendim”
Yasin Şanal’ın dedesini öldürdüğünü TV Programında öğrendiğini tabir eden Bekar “Yasin’in dedemi öldürdüğünü aramak için çıktığımız TV programında öğrendim. Bir arkadaşım beni arayarak bu durumu söyledi. Ben Yasin Şanal isimli şahıs ile hiç kıyı kenarında buluşmadım. Genelde internet kafede akşam üstleri buluşurduk. Yasin’in tezlerini kabul etmiyorum. Yasin bana rastgele bir para, dedeme ilişkin telefon yahut ceket vermedi. Ben parka rastgele bir çöp poşeti bırakmadım. Kendisini de tehdit etmişliğim yoktur. Dedem kaybolduktan sonra park olayını anlatmamın sebebi Yasin’in bu türlü bir iş yapacağını düşünmemem ve dedemin bizi terk ettiğini düşündüğümden dolayıdır” halinde konuştu.
Torun Kerim Bekar üzerine atılan hatası kabul etmedi
Yasin Şanal’ın kendisine yönelik ‘Beni azmettirdi’ tabirlerini de kabul etmeyen Bekar “Olaydan 2 ay sonra Yasin bir internet oyunundan 5 bin TL kazandığını daha sonra valiz ile internet kafeye gelerek ‘Ben İstanbul’a gidiyorum’ halinde beyanlarda bulunduğunu hatırlıyorum. Ayrıyeten bağlantı kaydında Enes ile konuştuğum gözükmektedir. Lakin Yasin benim telefonumu ‘Şarjım bitiyor, dakikam yok’ diyerek Enes’e attığını ve Yasin’in benim telefonumdan Enes ile konuştuğunu hatırlıyorum. Benim olaydan sonraları taksiye binip otelde konaklayabilmemin sebebi de Araklı’da dedemin konutunda bulmuş olduğum 10 bin TL paradır. Lakin bu olayın dedemin öldürülmesi olayı ile alakası yoktur. Enes isimli şahsı da tanımıyorum. Taksici Serkan Yoğurtçu’nun da bu olayla alakası yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Yasin daima iftira atarak bizi bu olayın içerisine çekmeye çalışmaktadır” halinde konuştu.
