Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Lideri Erdal Eren, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın girdi gereçlerini daha da artırırken teminini de zorlaştırmasının kamu projelerini olumsuz etkilediğini belirterek, yeni bir fiyat farkı düzenlemesi talep etti.
TMB’den yapılan açıklamaya nazaran, Rusya-Ukrayna Savaşı, yaşanan emtia krizi kapsamında inşaatın ana girdisi olan gereçlerin ithalatını da zorlaştırdı. İthalatta yaşanan sıkıntılar inşaatın ana girdi maliyetlerinde yeni artışlara yol açtı.
Açıklamada sözlerine yer verilen TMB Lideri Eren, mevcut kaidelerde kamu projelerinin yürütülmesinin imkansız hale geldiğini belirterek, projeler için kontratların sonuna kadar uygulanacak dinamik fiyat farkı düzenlemesinin ve tasfiye hakkı tanınmasının gerekli olduğunu bildirdi.
Girdi maliyetlerinde salgının başından 2021 yılının sonuna kadar yüzde 278’i bulan artışlar yaşandığını ve çıkarılan ek fiyat farkı düzenlemesinin müteahhitlerin meselelerine deva olmadığını savunan Eren, “Yapılan düzenlemeyle projelere geçen yılın yalnızca son 6 ayı için ve yüzde 3 ila 5 ortasında değişen ek fiyat farkı tanınması yaralara merhem olamadı. Üstelik fiyat artışları sürmektedir ve evvelki aylarda salgınla kurdaki gelişmelerle birlikte epeyce artmış olan temel girdi maliyetlerimiz bu kere de yaşanan savaşla son derece kritik bir hal almıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Eren, global çapta güç başta olmak üzere emtia fiyatlarında rekor seviyede yükselişlerin yaşandığı bugünlerde, tedarik zincirinde yaşanan sıkıntıların da ek maliyet olarak fiyatlara yansıdığına işaret etti.
“Acil olmayan projeler tasfiye edilmeli”
İnşaat demirinin fiyatının Aralık 2021’den bu yıl mart başına kadar geçen müddette yüzde 29,5 arttığına dikkati çeken Eren, şunları kaydetti:
“Bu oran örneğin motorinde yüzde 66, çimentoda yüzde 50 oldu. Halihazırda yükselen fiyatlar, savaşın daha ne kadar süreceğinin bilinmeyen olması ve döviz kuru üzerindeki baskılar önümüzdeki periyotta maliyetlerimizde artışın sürmesi beklentisine neden olarak kesimde tasaları artırmaktadır. İnşaat dönemi başlayacak lakin bu şartlarda şantiyeler açılamayabilir. Yeni ve gereksinime karşılık verecek halde hazırlanmış bir fiyat farkı düzenlemesi gereksinim olmaktan çıkmış, bir mecburilik halini almıştır. Kamu müteahhitlerine hiç başlamamış yahut yüzde 50’den az ilerlenmiş işler için kuralsız tasfiye hakkı tanınması zorunlu hale gelmiştir. Bu sayede birtakım işlerin tasfiyesiyle devletimizin de aciliyet olmayan projeleri 1-2 yıl öteleyerek kamu bütçesini rahatlatabileceği ve kendisine kaynak yaratabileceği görüşündeyiz. Süratle değişen kurallar nedeniyle de dinamik bir formül içerecek yeni bir fiyat farkı düzenlemesi çıkarılmalıdır.” (AA)
