CHP Sözcüsü Faik Öztrak, iktidara geldiklerinde yoksulluğu bitireceklerini, Türkiye’yi orta gelir tuzağından kurtaracaklarını belirterek, “Bunun için de yeni kurumlara, yeni kurallara ve yeni takımlara gereksinimimiz var. Yeni kurallar dediğimiz vakit, bu tek kişilik rejimden güçlendirilmiş parlamenter demokrasiye geçmemiz gerektiğini biz düşünüyoruz. Zira şu anda artık istişare yok, tek bir kişinin dediği oluyor. İstişarenin olmadığı yerde de Türkiye potansiyelini hakikat düzgün kullanamıyor” dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki İktisat Masası’ heyeti Kahramanmaraş’ta bir otelde iş dünyası ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir ortaya geldi. Toplantıda Öztrak, “Ekonomik buhrana nasıl düştük, nasıl çıkarız” başlıklı bir sunum yaptı. AK Parti’nin 2023 amaçlarının hayal olduğunu söyleyen Öztrak, Cumhurbaşkanlığı sisteminde Türkiye’nin 3 Hazine ve Maliye Bakanı, 4 Merkez Bankası lideri ile 5 TÜİK lideri gördüğünü söyledi.
Enflasyon, işsizlik ve hayat pahalılığının rekorlar kırdığını ve bunun de ülkenin makus yönetilmesinden kaynaklandığını kaydeden Faik Öztrak, “Makus yönetilen Türkiye’nin riski arttı. Misal ülkelerin risk üniteleriyle karşılaştırdığınız vakit Türkiye’nin risk ünitesindeki artış, Rusya’dan sonra en yüksek. Biliyorsunuz Rusya bir de savaşın içinde. Yeniden bu rejim iş başına geldiği günden bu yana benzeri ülkelerin kurlarına baktığınız vakit Türk parası, en fazla bedel kaybeden para oldu, bize benzeyen ekonomiler ortasında. Faiz artışlarına baktığımızda da yeniden Rusya’dan sonra, devletin borçlanma faizleri en fazla artan ülke tekrar biz olduk” dedi.
“Enflasyonda açık orta şampiyonuz”
CHP Sözcüsü Öztrak, şöyle devam etti:
“Bizim de üyesi olduğumuz ekonomik iş birliği ve kalkınma teşkilatı üyesi ülkelerindeki enflasyon sayılarına nazaran toplam enflasyonda şampiyonuz, hem de açık orta şampiyonuz. Besin enflasyonunda da şampiyonuz. OECD ülkelerinde güç enflasyonunda da tekrar şampiyonuz. Bütün bunların bize söylediği bir şey var, biz berbat yönetiliyoruz, başkalarına nazaran daha berbat yönetiliyoruz. Bütün dünyada hazırlanan raporların hepsinde Türkiye, bu Ukrayna-Rusya savaşında en çok etkilenecek ülkelerin başında geliyor. Güç ithalatında yüzde 20 azalma olması halinde ulusal geliri en fazla daralacak 3’üncü ülke Türkiye. Bunu OECD söylüyor. Bir de Memleketler arası Finans Enstitüsü’nün yaptığı çalışma var, orada da bu güç fiyatlarındaki artışlar nedeniyle ödemeler istikrarına tesirlerine bakılmış, en fazla etkilenecek olan ülke maalesef Türkiye.”
“Yoksulluğa son vereceğiz”
Türkiye’nin demokrasisinin, hukuk devletinin güçlendirilip ekonomik siyasetlerin sağlam temeller üzerine oturtulması gerektiğini söz eden Faik Öztrak, şöyle konuştu:
“Bunu, 3 yeni ve 4 sütunluk sürdürülebilir kalkınma stratejisiyle yapacağız. Bu strateji ile istikrar ve itimadı sağlayacağız ülkede. İktisadın risklere karşı dayanıklılığını artıracağız. Jeopolitik pozisyonumuzu ve genç nüfusumuzun sunduğu fırsatları değerlendireceğiz, yoksulluğu bitireceğiz, ülkemizi orta gelir tuzağından kurtaracağız. Bunun için de yeni kurumlara, yeni kurallara ve yeni takımlara gereksinimimiz var. Yeni kurallar dediğimiz vakit, bu tek kişilik rejimden güçlendirilmiş parlamenter demokrasiye geçmemiz gerektiğini biz düşünüyoruz. Zira şu anda artık istişare yok, tek bir kişinin dediği oluyor. İstişarenin olmadığı yerde de Türkiye potansiyelini yanlışsız düzgün kullanamıyor. Kral değil, kural olacak. Ülkemizin artık hükümdara değil, kurala muhtaçlığı var. Yeni kurumlara gereksinimimiz var, bu rejimin yıprattığı kurumları güçlendirmemiz lazım. Birçok esaslı kurumumuz bu rejimle tahrip oldu. Kurumsal kapasitemizi de liyakata dayalı olarak ayağa kaldırmamız lazım. Bütün bunları yapabilmek için de yeni takımlara gereksinimimiz var. Metal yorgunu olduğunu söyleyen, itimat vermeyen liyakatsız takımları değiştirmeliyiz. Liyakatlı, bilgili, deneyimli takımlarla 4 sütunlu sürdürülebilir kalkınma stratejimizi hayata geçirmeliyiz. Birinci sütunumuz şu, herkesin adalete erişimini sağlayarak her seviyede tesirli, hesap veren kapsayıcı kurumlar oluşturarak demokrasiyi güçlendirerek can ve mal güvenliğini sağlayacağız. Yani yepisyeni güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistem, gömleğin birinci düğmesi olacak. Cumhurbaşkanı tarafsız olacak. Kuvvetler ayrılığını güçlendireceğiz, yani sizin isminize Meclis yürütmeyi, yargı da her ikisini yani sizin verdiğiniz yetkiye uygun davranıp davranmadığımızı, hepimizi denetleyecek. Büyümenin kapsayıcı olmasına, zenginliği hakça paylaşmaya gereksinimimiz var. Yoksulluğa son vereceğiz, biz bu maksatla yola çıkıyoruz. Neden yoksulluğa son vereceğiz? Doğal ki bizim önde gelen gayelerimizden bir tanesi. Bunu, toplumsal patlamayı önlemek için bunu kesinlikle yapmamız gerektiğine inanıyoruz. Ancak bunu artık yalnızca dünyada bizim üzere toplumsal demokrat ya da solda olan partiler söylemiyor. Bugün, bunu artık Milletlerarası Para Fonu da Dünya Bankası da en sağdaki partiler de söylüyor. Zira yoksulluk, tertibi tehdit ediyor.” (DHA)