Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın 2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesine ait davada Adalet Bakanlığı’nın olumlu görüşü üzerine evrakın Suudi Arabistan’da devredilmesine karar verildi. Üst seviye AKP’li dava sürecinin Türk işadamlarını sıkıntı durumda bıraktığını belirterek, “İnsanlar rahatsız, kesenize dokunulursa rahatsız olmaz mısınız?” dedi.
Halk TV’den Seyhan Avşar’ın haberine nazaran, ismi açıklanmayan üst seviye yetkili, “Kral Selman bu cinayet evrakının kapatılması için Türkiye’ye ne istiyorsa vermeye hazırdı. Hatta Mekke Buyruğu Prens Halid el-Faysal Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. O devir Erdoğan buna yanaşmadı” dedi.
2018 yılında gerçekleştirilen Çöl Davosu’nda konuşan Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın açıklamalar yaptığını kaydeden yetkili, “Selman o devir yaptığı açıklamalarında üstü kapalı Türkiye’ye ileti verdi. ‘Her şeye varım’ dedi ve tekliflerde bulundu. Fakat memleketler arası toplum bu belgede Türkiye’yi yalnız bıraktı. ABD’nin o dönemki lideri Trump hiçbir şey yapmadı. Bu husus Türkiye’nin üzerine kaldı. Gelinen süreçte Türkiye yeni bir dünya sistemi kurmak zorunda. Kartlarını en düzgün formda dağıtması gerekiyor. Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır ortasında görüşmeler var. İslam ülkelerinin birbirinden uzaklaşmasının önüne geçilmesi gerekiyor. İslam dünyası modüllü olmamalı. Mevzu kamuoyunda ‘Türkiye’ye Suudi Arabistan’dan para gelecek’ diye tartışılıyor. Bu çok sığ bir bakış açısı. Sonuç olarak evet para da gelir. Lakin temel sorun bu değil. Aslında bu para Erdoğan’ın cebine mi girecek? Aslında Erdoğan’a sorarsan ekonomimiz berbat değil ki” dedi.
“Sadece bu davadan ötürü iki ülkenin ortası bozuk mu kalsaydı?”
Türkiye’nin Cemal Kaşıkçı evrakında elinden geldiğini yaptığını öne süren yetkili isim, “Türkiye’nin cinayetin akabinde sergilediği birinci hal yüz akıydı. Tüm kapıları Suudi Arabistan’a kapattı. Bu olayı tüm dünyaya duyurdu. Elinden geleni yaptı. Soruşturma başlatıldı. Dava açıldı. Lakin elimizde bir sanık yoktu. Sanıklar olmadan yargılama yapılıyordu. Sanıkların sözü dahi alınamadı. Türk mahkemeleri karar veremez durumdaydı. 4 yıldır bu evrakta bir yol alınamıyordu. Yalnızca bu davadan ötürü iki ülkenin ortası bozuk mu kalsaydı? Bu Suudilerin Türkiye’de birinci cinayeti. Lakin dünyada birinci cinayetleri değil. Öbür ülkelerde de cinayet ve kaçırma hadiseleri var” diye konuştu.
“Kesenize dokunulursa rahatsız olmaz mısınız?”
Türkiye’nin, ABD kadar güçlü bir devlet olmadığını aktaran yetkili, “Adalet tesis edebilmek içinde güçlü olmak gerekir. Türkiye onlar kadar güçlü olsaydı durum daha farklı olurdu. Büyük konuşmak için güçlü olmak gerekiyor. Bizim bir yaptırım sistemimiz yok. Bu evrak gitti diye ‘Prens Selman aklandı’ diye bir şey yok. Ayrıyeten bu davanın açılması Suudi Arabistan’a 1 trilyon dolara mal oldu. Hala imajlarını düzeltmek için para harcıyorlar. Prens Selman Kaşıkçı cinayeti soruşturmasından büyük ziyan gördü. Evvelce planladığı hiçbir şeyi yapamaz durumda. Şayet bu cinayet dünyaya duyurulmasaydı Selman, Libya siyasetinde daha saldırgan olurdu. Kendisinin ölçülü İslam projesi vardı. Dünyada kendine alan açmaya çalışıyordu. Fakat şu an bunu yapmasına imkan yok” ifadelerini kullandı.
Yaşanan ıstırapların Türk işadamlarını sıkıntı durumda bıraktığını aktaran yetkili, “Birçok tüccarımız sıkıntı durumda. Beşerler rahatsız. Kesenize dokunulursa rahatsız olmaz mısınız? Memleketler arası alakalar bu türlü yürütülmez. Ayrıyeten Cemal Kaşıkçı Erdoğan hayranı biriydi. Onun dostları Türkiye’nin bu kararını anlayışla karşılıyor” dedi
“Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yan yana görür müyüz” sorusuna da yetkili, “Olabilir. Memleketler arası bağlantılarda her şey mümkün. Lakin bu durum bizi üzer” karşılığını verdi.
TIKLAYIN | Adalet Bakanlığı olumlu görüş verdi; Kaşıkçı davası Suudi Arabistan’a devredildi
