ELAZIĞ (İHA) – Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Doğan: “Ramazan ayında mide şikayetleri artmaktadır”
ELAZIĞ – Ramazan ayında oruç tutan hastaların mide şikayetlerinin artmasının nedeninin midenin uzun müddet aç kalması ve mide içindeki asidin artarak zayıflamış olan mide katmanına hasar vermesi olduğunu belirten Doç. Dr. Zeynal Doğan, “Artan öteki bir şikayet ise halk ortasında fazla olan reflü şikayetidir. Bilhassa kronik gastrit, mide ülseri ve daha evvel mide kanaması geçirmiş olan hastalar Ramazan ayında biraz daha fazla sorun yaşamaktadırlar” dedi.
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte Medical Park Elazığ Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Zeynal Doğan, mide rahatsızlığı olan hastaların iftar ve sahurda nasıl beslenmeleri gerektiği konusunda bilgilendirmelerde bulundu. Ramazan ayında uzun periyodik aç kalındığı için mide şikayetlerinin arttığını tabir eden Doç. Dr. Zeynal Doğan, “Ramazan ayında mide şikayetleri artmaktadır. Mide şikayetlerinin artış nedenleri, midenin uzun mühlet aç kalması ve mide içindeki asidin artarak zayıflamış olan mide katmanına hasar vermesidir. Artan öteki bir şikayet ise halk ortasında fazla olan reflü şikayetidir. Reflü, mide içeriğinin üste gerçek gelerek göğüs kafesini yakması sonucu hastalarda göğüz üzerinde ağrı, yanma, ekşime, ağza acı su gelme üzere belirtilerdir. Hastalarımızda bilhassa kronik gastrit, mide ülseri ve daha evvel mide kanaması geçirmiş olan hastalar Ramazan ayında biraz daha fazla sorun yaşamaktadırlar. Bunun nedeni de hastaların bilhassa iftar vakitlerinde çok süratli, çok ağır, çok karbonhidratlı, yağlı, kızartılmış, şekerli ve şerbetli şeyleri yemelerinden kaynaklanıyor. Bu şikayetlerin önüne geçmek için hastalarımızın bilhassa mide şikayetleri yeni başlayanların öncelikle bir dahiliye yahut gastroenteroloji uzmanına gidip tedaviye muhtaçlığı olup olmadığını, oruç tutup tutamayacakları hakkında bilgi almalıdırlar” diye konuştu.
“Çok yağlı ve çok şekerli yemekleri önermiyoruz”
Bilhassa ülser sorunu yeni gelişen hastaların öncelikle ülser tedavilerini bir hafta aldıktan sonra oruç tutmalarının kendi sıhhatleri açısından daha yararlı olacağını aktaran Doç. Dr. Doğan, “Yeni mide kanaması geçiren hastaların da öncelikle mide kanamaları durdurulduktan ve bir hafta, 10 gün tedavi gördükten sonra oruçlarını tutmaları daha yararlı olacaktır. Bilhassa reflü şikayeti olan hastaların, iftar vakitlerinde süratlice yemek yememeleri, çok yağlı, kızartma, salçalı, soslu, baharatlı, çok şekerli, şerbetli yemekleri önermiyoruz. Yemeğin üzerine çabucak yatıp uzanmamaları, biraz hareket etmeleri, yemek sonrası çok şekerli ve şerbetli tatlılardan kaçınmalarını öneriyoruz. Hastalar bu tekliflere uydukları vakit ve ilaçlarını iftar ve sahur vakitlerine nazaran düzenleyip kullandıkları vakit Ramazanı daha sağlıklı ve mide şikayetleri olmadan geçireceklerdir” halinde konuştu.
“Karaciğerinde siroz olanların oruç tutması sakıncalı olabilir”
Öteki bir hastalık kümesinin kronik karaciğer hastalığı kümesi olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Doğan, şunları söyledi:
“Özellikle karaciğerinde sirozu olanların oruç tutması sakıncalı olabilmektedir. Zira bu hastalarda karaciğer şeker üretimini durdurduğu için uzun müddetli açlık bunları düşük kan şekeri komasına sokabilir. Başka bir hastalık kümemizde iltihaplı bağırsak hastalığıdır. Bunlar ülseratif kolit ve crohndur. Ülseratif kolit ve crohn hastalarda çok etkin ise evvel bu hastalığın güzelleştirilip ondan sonra hastaların oruç tutması daha yararlı olacaktır. Hastalarda bilhassa bir makattan kanama, ağızdan kanama üzere durumlar olduğunda en yakın gastroenteroloğa yahut acil servise başvurmalarını öneriyoruz.”
“Yemek tükettikten sonra 10-15 dakika yürüyüş yapılmalı”
Toplumda en çok reflü hastalığının görüldüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Doğan “Reflü, mide asidinin üste gerçek kaçması sonucu göğsün yanma, ekşime, ağıza acı su gelmesi olayı olarak tanım edilebilir. Bu cins hastaların sorun yaşamamaları için hastaların sahur vaktinde hafif kahvaltı çeşidi yiyecekleri tüketmeleri, yemeği üstüne çabucak yatmamaları şayet bir mide şurubu varsa mide ilacını sahur yapmadan yemekten çabucak sonra tüketmelerini öneriyoruz. Bilhassa reflü olan hastaların iftara daha çok dikkat etmesi gerekiyor. Bu hastalarımızın yavaş yavaş evvel bir su ve daha sonra birkaç hurma, tuzsuz zeytin daha sonra ılık bir çorbayı 10 dakika tükettikten sonra, 10-15 dakika orta verip daha sonra öbür yemeklerine geçebilirler. Bu cins hastaların yemeklerini süratli yememelerini özellikler iftar vaktinde çok yağlı, kızartma, şekerli, şerbetli, baharatlı, salçalı yemekleri çok ağır tüketmemeleri gerekiyor. Yemeklerini tükettikten 10-15 dakika yürüyüş yapmalarını yahut mesken içinde dolaşmalarını öneriyoruz” dedi.
