CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Şimdi 20 temel gereksinim gerecine narh koymayı, tavan fiyat getirmeyi konuşuyorlarmış. Vatandaşın rahat etmesi için enflasyon altında ezilmemesi için atılacak her ‘akıllıca’ adımın yanında olacağız.” dedi.
Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak üzere bir huyu olduğunu söyledi.
Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu’nun 4,5 yıl evvel, Cumhurbaşkanının yakınlarının Man Adası’ndaki bir şirket üzerinden, Türkiye’de vergi ödemeden gerçekleştirdikleri milyonlarca dolarlık para alışverişlerini evraklarıyla ortaya koyduğunu tabir eden Öztrak, bu dokümanların muhatabının ise ortaya konulan dokümanlara “Bir tomar kağıt” dediğini aktardı.
Faik Öztrak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ardından da sarf ettiği, ‘İspat ettiğin anda, Cumhurbaşkanlığını bırakacağım’ kelamları de orta yerde duruyor. Yargıtay, Genel Liderimizin açıkladığı evraklarla ilgili, hem ilgili bankanın hem de MASAK’ın yazılarına dikkat çekerek Genel Liderimizin açıklamalarının, ‘Olgusal temele dayandığını’ tescil etti. Genel Liderimizin açıklamalarında ‘kamu faydası bulunduğuna’ hükmetti. Artık, ‘İspat ettiğin anda, Cumhurbaşkanlığını bırakacağım’ kelamlarının sahibinin kelamının eri olmasını ve kelamının gereğini yapmasını bekliyoruz.”
Hükümetin iktisat siyasetlerini eleştiren Öztrak, TÜİK’in “işsizlik azalıyor” demesine rağmen, Adıyaman’da 19 kişinin alınacağı paklık takımına 17 bin, Şanlıurfa’da da 60 kişilik paklık takımına 53 bin kişinin başvurduğunu söyledi.
İşsizliğin milletin canını yaktığını vurgulayan Faik Öztrak, “Bu bereketli topraklarda insanlarımız açlıkla sınanıyor. Domatesin kilosu 20 lira, patatesin tazesi 11, küçüğü 19 lirayı buldu. Biber yalnızca tadıyla değil, fiyatıyla da acı. Markette sivri biberin kilosu 40 liradan başlıyor. 5 litrelik ayçiçek yağı 150-200 lira.” diye konuştu.
Hudut bölgelerinde yaşananlara değinen ve Türkiye sonlarının Peşaver üzere olduğunu savunan Öztrak, şöyle devam etti:
“Herkes elini kolunu sallayarak ülkemize geliyor. Ankara’da kırmızı ışıklarda kağıt mendil, su satan kaçaklar hadiseyi adiyeden oldu. IŞİD militanları ülkede fidye tahsil ediyor. Sığınmacıların toplumsal medyadaki paylaşımları milletimizin hudutlarını geriyor. Sonra da Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AK Parti Genel Lideri ve onun atama İçişleri Bakanı, ‘huzur ve güvenden’ bahsediyor. Tekrarlıyoruz, CHP iktidarının ikinci yılında, ülkemizdeki Suriyeli sığınmacı meselesini bitirmiş olacağız. Suriye idaresiyle masaya oturacağız, güvenliklerini sağlayıp, sığınmacıları ülkelerine göndereceğiz.”
Tır sürücülerinin 45 gündür Rusya ile Gürcistan ortasındaki Vladikavkaz Hudut Kapısı’nda bekletildiğini belirten Öztrak, Dışişleri Bakanlığına sorunun tahlili için davette bulundu.
“Bugün bu ülkede savaş mı var?”
İktisat tenkitlerini sürdürerek iktidarın kınadığı her şeyle sınandığını lisana getiren Faik Öztrak, şunları aktardı:
“Bugün bu ülkede savaş mı var? Hayır? Savaş Ukrayna’da. Ambargolar Rusya’ya uygulanıyor lakin kıtlık ve ekmek karnesi Türkiye’de. Buna ‘Allah’ın sopası yok.’ denmez de ne denir. Artık 20 temel gereksinim materyaline narh koymayı, tavan fiyat getirmeyi konuşuyorlarmış. Vatandaşın rahat etmesi için, enflasyon altında ezilmemesi için atılacak her ‘akıllıca’ adımın yanında olacağız. Lakin, sarayın yanlış siyasetleri nedeniyle arşa çıkan mazot, gübre, yem maliyetleri nedeniyle çiftçi tarlasını ekemiyorsa, üretici hayvanını besleyemiyorsa, üretim yoksa, narh, süreksiz bir tahlildir. Üretim artmıyorsa, narh konan mal tezgah altına iner. Karaborsa olur. Ucuzluk sopayla değil, üretmekle olur.
Yalnızca mal ve hizmet piyasasında değil, finansal piyasalarda da adım adım taş devranına dönüyoruz. Evvel ihracatçılarımıza ülkeye getirdikleri dövizin yüzde 25’ini, Merkez Bankasına devretme zaruriliği getirdiler. Yetmedi, bu oranı pazartesinden itibaren yüzde 40’a çıkardılar. Turizmcilerin döviz gelirleri de sırada. Bu düzenlemeyle, ihracatçı yaptığı ihracattan elde ettiği döviz gelirinin yüzde 40’ını Merkez Bankasına verecek. Sonra gereksinimi olan dövizi, kur değişmese bile, bankaya komite ödeyerek alacak. Durduk yere ihracatçının üzerine, yeni bir süreç maliyeti yüklüyorlar.”
İktidarın hala para basarak, kredi dağıtmanın peşinde olduğunu savunan Öztrak, buna emsal siyasetlerin 1960’tan beri uygulandığını lakin para basarak kredi dağıtmanın iktisadın işleyişini ve kaynak tahsisini bozduğunu söyledi.
Geçen yılın ağustos ayının başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ağustosla birlikte enflasyonda düşüşü göreceğiz. Bundan bu türlü enflasyonun daha üst çıkması mümkün değil. Faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz, Yüksek faiz yok. Zira yüksek faiz, bize yüksek enflasyonu getirecektir.” dediğini belirten Öztark, o sırada, enflasyonun yüzde 19, siyaset faizinin ise yüzde 19 olduğunu hatırlattı.
Bu kelamlardan sonra talimatla faizin 5 puan indirildiğini söyleyen Öztrak, “Bugün enflasyon ne kadar? Resmi sayılarla yüzde 61. ENAG’ın sayılarıyla yüzde 143. ‘Faiz indirmek nasın gereği’ diyen, ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ argümanını ortaya atan, bu tezine nitekim güveniyorsa, ‘yüzde 14 faiz de çok’ der. Akabinde da faiz indirir. Fakat 4 aydır bu iddiayı ortaya atanda tık yok. Faiz nas, kararlar pas, ekonomimiz oldu paspas. Nastı, pastı derken, paramız pul oldu.” dedi.
İktidarın “en büyük halk düşmanı” olan enflasyonun dizginlerini bilerek, isteyerek özgür bıraktığını ileri süren Öztrak, şunları kaydetti:
“Ciddi akademisyenlerimiz, yüzde 61 düzeyine çıkan enflasyonun dörtte birinin, yani 15 puanının yurt dışından kaynaklı olduğunu, geriye kalan 46 puanın ise yerli ve ulusal olduğunu hesaplamış. Yani bugün yaşadığımız bu yıkımın müsebbibi, dışarıda değil, şahsen içeride. Enflasyona sebep olanlar, enflasyonla çaba edemez. Akıllı bir hükümetin yapmayacağı ne varsa, hepsini saray yaptı. Bir de TÜFE’ye endeksli borçlar var. Enflasyon arttıkça, TÜFE’ye endeksli kağıtların vadesi dolduğunda, ödenecek anapara ve faiz yükü de artıyor. Enflasyonu azdıran sarayın, bize, çocuklarımıza, torunlarımıza bıraktığı, şimdi görünmeyen bir öteki yük de bu. Bu ucube rejime geçtiğimiz 2018’de, bütçeden ödenen faiz bir yılda 74 milyar liraydı. Artık bir yılda ödedikleri faizi 3 ayda öder hale geldiler. Daima diyoruz, bu hükümet faiz lobilerinin hükümetidir. Bu hükümet faiz baronlarının hükümetidir.”
CHP Sözcüsü Öztrak, açıklamalarının akabinde bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Ülkemizde herkes can ve mal güvenliğine sahiptir. İsteyen herkesin çalışacak işi vardır.” biçimindeki kelamlarını nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine, şunları söyledi:
“Hep söylüyorum saray milletin halini görmüyor, milleti unuttu. Adıyaman’da 19 kişilik takıma 17 bin, Şanlıurfa’da 60 kişilik takıma 53 bin, Niğde’de hastanede açılan 78 kişilik işe 13 binden fazla, Erzurum’da kent hastanesinde 241 kişilik işe 49 bin vatandaşımız başvuruyorsa ‘bu ülkede iş arayan herkes iş bulabiliyor’ nasıl deniliyor ben anlamıyorum. Bu ülkede iş arayan herkes iş buluyorsa mart ayında İŞKUR’da kayıtlı işsiz sayısı yalnızca tek bir ayda 500 bin kişi artarak 3 milyon 635 bin şahsa nasıl ulaşıyor? Bu beşerler cümbüş olsun diye mi İŞKUR’a başvuruyorlar? Bu lafları fakat millete dürbünün karşıtıyla bakanlar söyler.”