Toplumsal medya paylaşımı nedeniyle ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla tutuklanan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Alp Emeç, cezaevinden konuştu. “Bu durumun gençleri korkutmasını istemiyorum” diyen “Korkmadım ancak ülkem ismine, bizi yöneten ve karar veren büyükler ismine utandım” diye konuştu.
Düzgün Parti Gençlik Kolları’ndan 20 yaşında Alp Emeç ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla tutuklandı. Üniversite öğrencisi Alp Emeç, toplumsal medya paylaşımını, tutukluluk kararını ve neler düşündüğünü Sözcü’den Fırat Fıstık’a anlattı. Emeç, “Atasözü hoşuma gitti ben de paylaştım. Ancak Sedef Kabaş’ın bu atasözünden ötürü tutuklandığını bilmiyordum. Bunu öğrenince zati 15 dakika içinde sildim paylaşımı“ dedi.
“Bu durumun gençleri korkutmasını istemiyorum” diyen Emeç, “Bu durum gençlerin siyaset yapmasına mani olmamalı. Bu üzere durumlarla gençler siyasetten uzaklaşıyor lakin tersine siyasette gençlerin daha çok yer alması gerekiyor. Gelecek bizim, gelecek biziz esasen. Bu bahiste da anladım ki anayasal hak olarak söz özgürlüğü, niyet özgürlüğü kavramları sahiden çok önemliymiş” tabirlerini kullandı.
Emeç’in açıklamaları şöyle:
– Dava ve tutukluluk sürecine gelirsek; tweet’i sildiğinde ne düşünüyordun? Şu anda o paylaşımı yaptığın için pişman mısın, neler söylersin?
Paylaşımı Twitter’da gördüm, atasözü hoşuma gitti ben de paylaştım. Lakin Sedef Kabaş’ın bu atasözünden ötürü tutuklandığını bilmiyordum. Bunu öğrenince aslında 15 dakika içinde sildim paylaşımı. Esasen o bahsi geçen atasözünü de 4-5 ay evvel paylaşmıştım. Etkileşimi de yoktu paylaşımımın. Hata teşkil ettiğini bilmiyordum.
– Bu türlü bir kararla müsabakayı bekliyor muydun?
Muhakkak beklemiyordum. En fazla kolluk tabirimi alır ve güne devam ederim diye düşünüyordum. Hatta dersime geç kalır mıyım sanki diye düşündüm. Hatta şöyle söyleyeyim, tabire gittiğimde avukat çağırmak istediğimde bir polis, “Avukatlık bir durum yok ifaden alınacak sonra hürsün esasen önemli bir durum yok” demişti. Sonra tutukluluk talebiyle sevk edildiğimi öğrenince barodan avukat otomatik olarak çağrılmış oldu. O kelamı söyleyen polis dahi şaşırdı tutukluluk talebine.
– Üniversite öğrencisi olarak tutukluluk nedeniyle derslerden de geri kalacaksın. Bir de ailen ne hissediyor, ne düşünüyor?
Önümüzdeki hafta vize haftam. Amacım ÇAP yapıp hukuk okumak ve ortalamam da yüksek. Ancak şu an eğitim hakkımdan yoksun kalıyorum ve içinde bulunduğum durumdan ötürü hayallerimi gerçekleştirme konusunda kaygılıyım. Cezaevinde yanıma gelen, öğretmen olduğunu düşündüğüm bir kişi bana okulumu sordu. Söylediğimde “Açık öğretim okusaydın imtihanlara ve derslere girmen konusunda sana yardımcı olabilirdik ancak örgün eğitimde yardımcı olamayız” dedi. Olağan ki eğitim hakkım kısıtlandığı için çok üzgünüm. Aklım Hâlâ derslerimde, not ortalamamda. Annem olgunlukla karşıladı. ‘Oğlum kabahat teşkil edecek hiçbir şey yapmadı, arkasındayım’ demiş. Ancak daima beni düşünüyorlar, akılları bende.
Cezaevine birinci girdiğinde ne ile karşılaştın?
– Farklı olarak, televizyonda ismi geçen çok fazla siyasi tutuklu var burada, onları gördüm.
– Koğuşta tek mi kalıyorsun?
Koğuşta tek kalıyorum. Gardiyanlar, “Cumhurbaşkanına hakaretten mi geldin buraya?” diye soruyorlar. “Senin üzere efendi, pak yüzlü bir çocuğun öteki bir sebepten gelmiş olmasını düşünemezdik zaten” diyorlar. Artık o kadar alışmışlar ki; “Senin üzere çok genç geliyor 5-10 gün kalıp çıkıyorlar” dediler. Annemden kitap getirmesini istedim. UYGUN Parti Hukuk ve Adalet Siyasetleri Lideri Sayın Bahadır Fazilet beni ziyaret ettiğinde, burada yaşadıklarını yazıya dök kesinlikle demişti. Ben de imkan olursa yaşadıklarımı kısa kısa not almayı düşünüyorum.
– Son olarak yaşıtlarına, gençlere, üniversitelilere bir bildirinin var mı?
Bu durumun gençleri korkutmasını istemiyorum. Bu durum gençlerin siyaset yapmasına pürüz olmamalı. Bu üzere durumlarla gençler siyasetten uzaklaşıyor lakin bilakis siyasette gençlerin daha çok yer alması gerekiyor. Gelecek bizim, gelecek biziz zati. Bu hususta da anladım ki anayasal hak olarak tabir özgürlüğü, fikir özgürlüğü kavramları hakikaten çok kıymetliymiş. Sayın Meral Akşener’e de teşekkürlerimi söz etmek istiyorum. Sürecin başından beri hem kendisi hem de tüm teşkilatlar benim için gayret ediyorlar. Korkmadım lakin ülkem ismine, bizi yöneten ve karar veren büyükler ismine utandım.