Uzakdoğu’daki kriz ve nakliye fiyatlarının artışı oyuncak pazarında yerlileşmeyi artırdı ancak sektöre göre üretilebilen ürün çeşidi halen sınırlı.
Oyuncakçılar Derneği Başkanı Esin Yürür, oyuncağın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ithalat ağırlıklı bir sektör olduğuna vurgu yaparak, “Uzak doğu ile ilgili yaşanan krizler az da olsa bir dönüşüm yarattı. Dünyanın içinde bulunduğu koşullar nedeniyle Uzakdoğu’dan ithalatın zorlaşması, nakliye maliyetlerinin çok artması nedeniyle Avrupa ve yakın coğrafya için ülkemiz önemli bir kaynak niteliği kazanmaya başladı.” dedi.
İthal oyuncak miktarı azaldı
AA’nın haberine göre, sektörde küçük de olsa değişimlerin yaşandığını kaydeden Yürür, “Oyuncak tüm dünyada uzmanlaşmış belirli üretim üsleri ağırlıklı olarak dönen bir sektör. Ancak son dönemde Uzakdoğu ile ilgili yaşanan krizler az da olsa bir dönüşüm yarattı. 2020 öncesinde ithal oyuncak payının yüzde 85-87 bandında olduğu düşünülürken, 2021 yılında bu oranın yüzde 75-80 bandına indiği tahmin ediliyor. Üretime yönelim kesinlikle yaşanıyor. Ancak bu oranın artması belirli bir süreç içinde olacaktır. Kısa vadede dramatik bir değişiklik olması beklenmemelidir.” ifadelerini kullandı.
Sektörde adet bazında daralma yaşanıyor
Oyuncak sektörünün genel durumuna değinen Yürür, şunları söyledi:
“Sektörümüz, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sorunların hepsinden diğer sektörler gibi etkilenmektedir. Fiyat artışları talebin daralması sonucunu getirdiği için önemli bir problem oluşturmaktadır. Bu durum yılın 2. yarısında daha önemli bir sorun olarak karşımıza çıkacaktır. Sektörümüz TL bazında büyümekte ancak yüksek enflasyon düşünüldüğünde gerçek büyüme görülemiyor. Adet bazında büyüme değil daralma olduğunu görmekteyiz.
Türkiye pazarı Batı’ya yakın
Türkiye pazarını Batı’ya yakın olması nedeniyle cazip hale getirmektedir ancak ham madde bulunurluk krizi ve artan fiyatlar ile kapasite sınırları nedeniyle beklenildiği kadar olumlu etki görmek maalesef zor.