Akdenize kıyısı olan ülkelerde daha sık görülen talasemi, yaygın olarak Akdeniz anemisi adıyla biliniyor.
Talasemi önlenebilir bir hastalık olduğunu ve belirten Çocuk Hemotoloji ve Onkoloji Uzmanı Dr. Fatma Türkan Mutlu konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
İHA’nın haberine göre Dr. Mutlu, şu açıklamalarda bulundu:
“Sağlık Bakanlığı’nın yıllardır sürdürmekte olduğu tarama programlarıyla Talasemi önlenebilir bir hastalıktır. Bundan dolayı ülkemizde geçmiş zamanlara göre görülme oranı daha da azalmıştır. Hastalık Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde daha sık görüldüğü için ‘Akdeniz Anemisi’ olarak da bilinir. Talasemi de tedavi bulgulara yöneliktir.
“Hastaların yaşama imkanı 3 haftada ya da 4 haftada bir rutin kan transfüzyonlarıyla mümkündür”
Bu ağır bir kansızlık hastalığı olduğu için hastaların yaşama imkanı 3 haftada ya da 4 haftada bir rutin kan transfüzyonlarıyla mümkündür. Sağlık Bakanlığı tarafından 2002 yılında Kalıtsal Kan Hastalıkları Yönetmeliği yayınlanmıştır. Bakanlığın belirlediği 33 ilde talaseminin de içinde bulunduğu kalıtsal kan hastalıklarını önleyebilmek için Hemoglobinopati Kontrol Programı başlatılmıştır.
Evlilik öncesi tarama ücretsiz
Cumhurbaşkanımızın açıkladığı ‘100 günlük Eylem Planı’ çerçevesinde 1 Kasım 2018 yılından itibaren program 81 ilde Evlilik Öncesi Hemoglobinopati Tarama Programı olarak aile hekimleri tarafından ücretsiz bir şekilde uygulanmaya başlanmıştır.
“Talasemide tedavi oldukça zordur ve hasta ve ailesi için oldukça yıpratıcıdır”
Hasta veya taşıyıcı olduğu bilinen ailelerde tarama sonucu veya kansızlık nedeniyle getirilen çocuklarda tanı konur. Taşıyıcı kişiler hafif kansızdır, demir tedavisinden yarar görmezler. Tam kan sayımının iyi değerlendirilmesi ve hemoglobin elektroforezi yapılmasıyla tanı kolayca konur. Hasta olanlarda ağır kansızlık vardır; anne, baba ve çocuğun tam kan sayımı, hemoglobin elektroforezi ve genetik tetkikleri yapılarak kesin tanı konur. Talasemide tedavi oldukça zordur ve hasta ve ailesi için oldukça yıpratıcıdır.
“Hastanın yıllık tedavi maliyeti binlerce doları bulabilmektedir”
Bugünkü verilere göre bir hastanın yıllık tedavi maliyeti binlerce doları bulabilmektedir. Bu nedenle Talasemi gibi her iki ebeveynden de gelen bozuk genler ile geçiş gösteren kalıtsal hastalıkların kontrolünde en etkili yöntem, hastalık hakkında toplumun bilgilendirilmesi, toplum taramaları ile taşıyıcıların saptanması, onlara genetik danışma verilmesi ve gebelik öncesi tanı metotları kullanılarak yeni hastalıklı bebek doğumlarının önlenmesidir. Bu yolla Talasemi birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de Sağlık Bakanlığımızın yönetmeliği doğrultusunda kontrol altına alınmıştır.
“Tüm vatandaşlarımızı kan bağışına ve kemik iliği nakli yapılabilmesi için TÜRKÖK’a gönüllü verici olmaya davet ediyoruz”
Toplumdaki talasemi taşıyıcıları, normal görünümde olduklarından, özel Talasemi testleri yapılmadıkça taşıyıcı olup olmadıkları anlaşılamaz. Bu sebeple riskli bölgelerde yaşayan gençlerin mutlaka evlilik öncesi talasemi testi yaptırmaları gerekir. Kemik iliği nakli gerçekleştirilene kadar Kızılay’a yapacağımız kan bağışlarıyla 3 haftada bir hastaya uygulanan kan transfüzyonlarıyla hasta normal yaşantısına devam edebilecektir. Bu yüzden tüm vatandaşlarımızı kan bağışına ve kemik iliği nakli yapılabilmesi için TÜRKÖK’a gönüllü verici olmaya davet ediyoruz.”